Savcı 15 yıl hapis istedi: ‘Hatırlamıyorum ama vurmuşum’

Beşiktaş'ta bir eğlence mekanında dördü işletme çalışanı beş kişinin darp ve tehdit ettiği iddia edilen Şahin Şeker hakkında "tehdit", "hakaret" ve "basit yaralama" suçlarından 3 yıl 1 aydan, 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, olayın meydana geldiği yerin mülk sahibi Şahin Şeker "şüpheli", Gaye Akıl, Enver Doygun, Cihan Pütrü, Mustafa Demir ve Özgür Aktaş "müşteki" olarak yer aldı.

Yüzde 8’lik KDV oranının kaldırılmasına ilişkin kanun teklifi verildi

İddianamede, olayın 12 Nisan 2019'da meydana geldiği, Şahin Şeker'in Beşiktaş'taki işletmenin bulunduğu yerin mülk sahibi olduğu ancak burayı işletmediği belirtilerek, Şahin'in olay günü akşam saatlerinde işletmeye giderek çalışanlardan müşteki Gaye Akıl ve Akıl'ın yanında bulunan Enver'e saldırıp darp ettiği anlatıldı.

Akıl ve Doygun'a "Hepinizi öldürürüm" deyip küfür eden Şahin'in daha sonra aynı işletmede çalışan Cihan Pütrü'yü iteleyip tokat atarak darp ettiği aktarılan iddianamede, çalışan Mustafa Demir'e hakaret eden sanığın olay anında işletmede bulunan müşteki Özgür Aktaş'ı da tokatlayıp darp ettiği kaydedildi.

İddianamede, sanık Şahin Şeker'in "tehdit", "hakaret" ve "basit yaralama" suçlarından 3 yıl 1 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanık Şeker, 2 Haziran 2020'de hakim karşısına çıkacak.

‘ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ’

Akıl ve Doygun’a “Hepinizi öldürürüm” deyip küfür eden Şahin’in daha sonra aynı işletmede çalışan Cihan Pütrü’yü iteleyip tokat atarak darp ettiği aktarılan iddianamede, çalışan Mustafa Demir’e hakaret eden sanığın olay anında işletmede bulunan müşteki Özgür Aktaş’ı da tokatlayıp darp ettiği vurgulandı.

Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanık Şeker, 2 Haziran 2020’de hakim karşısına çıkacak.

TOKADI HATIRLAMADI!

Sanık Şeker, İstanbul Cumhuriyet Savcılığında verdiği ifadede, işletmenin mülk sahibi olduğunu, söz konusu yeri oğlu D.Ş ve onun ortağı olan M.A’ya kiraya verdiğini söyledi.

İşlerin nasıl gittiğini görmek için zaman zaman söz konusu mekana gittiğini anlatan Şeker, “Olay günü de 20.00 sıralarında gittim. Girişte karşılamada bulunan Gaye (Akıl) isimli çalışan ile adını bilmediğim çalışan (Enver Doygun) kendi aralarında konuşuyorlardı. Ben kendilerine, ‘Müşteri velinimettir, kapı açıldığı zaman ayağa kalkılır. Ben çocukluktan beri esnaflık yapıyorum. Müşterilere karşı saygılı olacaksınız ve görevinizi yapacaksınız’ dedim. Ancak bu şahsılar umursamadılar” dedi.

Buradan ayrıldıktan sonra tekrar iki müştekinin yanına döndüğünü ifade eden Şeker şunları söyledi: “Gaye ve yanındaki şahıs arkası dönük şekilde durduğundan benim geldiğimi görmedi. Küfür ettiğini duydum ve teyit etmek için ‘ne diyorsun?’ dedim. Gaye ise ‘Biz kendi aramızda konuşuyoruz’ şeklinde cevap verdi. Ben de tansiyon ve şeker hastasıyım. Sakinleştirici alıyorum. Bunları da etkisi ile bir anda öfkelendim ve Gaye’nin yanındaki çocuğa tokat attım ve sonrasında olanları net hatırlamıyorum. Gaye’ye vurduğum anları hatırlamıyorum. Görüntülerde bu şekilde olduğunu gördüm.”

‘YİNE HATIRLAMIYORUM AMA VURMUŞUM’

Şeker, dışarıda müşteki Mustafa Demir’e vurduğunu hatırlamadığını öne sürerek, savcılıkta şu savunmayı yaptı: “Sonrasında üst kata konser alanına çıktım. Kasada oturan biri vardı. Kendisine ‘sen nereden geldin?’ dedim. Cevap vermedi. Tekrarladım ‘karşıdan geldim’ dedi. Ben bu kişinin polislikten açığa alınan bir kişi olduğunu duyuyordum. Teyit etmek amaçlı bu soruyu sorduğumda doğru söylememesi üzerine sinirlendim. ‘Bana neden yalan söylüyorsun? Sana basit bir soru soruyorum’ dedim. Yine hatırlamıyorum ancak kendisine de vurmuşum. Sonrasında aşağıya indim ve tek başıma sakinleşmek için bir yer buldum. Sonrasında hep birlikte karakola gittiklerini öğrendim.”

‘İŞLETME KAPANDI, ZARARA UĞRADIM’

Olay anında üzerinde herhangi bir silah bulunmadığını kimseyi de silahla tehdit etmediğini anlatan Şeker, ilaçlar ve hastalığının etkisiyle ne yaptığını hatırlamadığını savundu. Şeker, “Ben mağdurlarla irtibat kurdum. Arayı düzeltmek amaçlı bir iletişime girdim ancak benden toplamda 3 milyon 500 bin lira gibi bir para istiyorlar. Üzgünüm, pişmanım. Bu olaydan sonra işletme kapanmış durumdadır. Ben de bu olay nedeniyle maddi ve manevi olarak zarara uğradım” dedi.