15 Temmuz zaferi mi, 15 Temmuz utancı mı?

Coşkun ÖzdemirGarip bir 15 temmuz darbesi yaşadık. Önceki darbelerden hiç birine benzemiyordu. Şaşırtıcı sahneler sergilendi. Kimin darbeci kimin koruyucu olduğunu anlayamadığımız sahneler. Meclis bombalanıyordu. Darbeyi TV...

Coşkun Özdemir

Garip bir 15 temmuz darbesi yaşadık. Önceki darbelerden hiç birine benzemiyordu. Şaşırtıcı sahneler sergilendi. Kimin darbeci kimin koruyucu olduğunu anlayamadığımız sahneler. Meclis bombalanıyordu. Darbeyi TV lerden kaygılarla, sorgularla izleyen biz vatandaşlar bu darbenin hiçbir şansı olmadığını anlamıştık. Uykuya öyle gittik. Halk sokağa çıkmıştı. Ama ne yazık 249 yurttaşımızı kaybettik.

Fethullah Gülen'i yıllardır biliyorduk. TV'lerde bir psikiyatrik vaka gibi görüntü veriyordu. Peki iktidar dahil vatandaşlar üzerindeki etkisi nereden geliyordu? Hangi çekici niteliklere sahipti. Çok ama çok tuhaftı bizim için. Samanyolu TV'den kas hastalıklarını ve derneğimizi anlatmak için çağrı almıştım. Bekleme odasında dört Atatürk fotoğrafı vardı. Stüdyoda topluca 16 Atatürk. Takiyyeyi iktidar yandaşlarından dolayı biliyorduk. İktidar, başkanları dahil bu garip hoca için methiyeler düzüyordu. Ona saygılı, özlemli selamlar yollanıyordu. AKP'nin din, islam hassasiyetlerini biliyorduk ama bu hoca neyi temsil ediyordu, büyük cazibesi nereden geliyordu? İktidarla FETÖ'cüler yakın bir işbirliği içinde idiler. Binlerce hakimin ve ordudaki asker, üstelik generallerin FETÖ'cü olacağını aklımız almıyordu. Ama ordudaki Atatürkçülerin tutuklanması ordunun adeta darmadağın edilmesiyle bu suç ortaklığının bir gerçek olduğu şüpheye yer bırakmıyordu. Olaylar gelişmeler bu işbirliğini karşıtlıktan öteye düşmanlığa çevirdi. Yine de FETÖ'cülerin bir darbe yapabilecekleri aklımıza gelmiyordu. Hayretler ve şaşkınlıklar içinde Atatürkçülerin tasfiyesinden sonra FETÖ'cü generallerin orduda üst makamlarını ele geçirdiklerini öğreniyorduk. FETÖ'cü generaller, profesörler, öğretmenler, binlerce hakim, bürokratlar, üst makam danışmanları bizim ihtimal verebileceğimiz şeyler değildi. Gerçeklerin dışında kalmıştık. Ama sanırım şüphe yok ki bu darbeyi CIA desteği ile FETÖ'cüler yapmıştır. Bu garip darbe önlendi. AKP ve özellikle Erdoğan bu darbe ve sonucunu “Allahın bir lütfu'' olarak karşıladı. Onu dikkat çekici bir şekilde sık sık dile getiriyor. Zafer diye anılıyor 15 temmuz.Peki önlenen bu darbenin 6-7 eylül gibi, Madımak gibi, Çorum Maraş kalliamları gibi utanç verici bir tarafı yok mu? Bu insanları hangi toplum, hangi zemin, hangi toprak yetiştiriyor? Binlerce değil yüzbinlerce belki milyonlarca yurttaş bu sapkınlığa nasıl düşüyor? Generaller, bunca hakim, profesör... Dehşet verici değil mi? 15 Temmuz'u zafer diye anarken bunlar düşünülmeyecek mi? Gündeme gelmeyecek mi? Bu kadar sağlıksız, hasta bir toplum mu bu?

FETÖ gözaltıları, tutuklamaları devam ediyor. FETÖ'cü sayısı artıyor. Nasıl bir şey bu?. Bu büyük kalabalık ne istiyordu? Neye ulaşacaklardı? İslamın en gerici bir versiyonu olan bu cemaat nasıl bu kadar güçlendi? İktidar neden bunu göremedi, anlayamadı ve sadece bu yapı bize destek oluyor diye düşündü? 15 Temmuz'u anarken bu sorular mutlaka sorulmalı. İktidar mutlaka bir özeleştiri yapmalı. Nasıl, niçin böylesine bir yanılgı içine düştüler, nasıl aldatıldılar. Orduya nasıl kıydılar? Bu kadar insan nasıl sonu darbeye kadar giden bu yola düştü? Bunu öğrenmek istiyoruz. Çünkü bu, ülkenin geleceği ile yakından ilgili. Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyet, laik, çağdaş, sosyal hukuk devletini savunacak insanları nasıl yetiştirecek?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?