Son aylarda yüksek kiraların etkisiyle artan ev sahibi-kiracı anlaşmazlıkları, şimdi de sahte tahliye taahhütnamesi ile yeni bir boyut kazandı. Kimi konut sahipleri, kiracıların imzasını taklit ederek tahliye yoluna başvuruyor. İtiraz süresinin sadece 7 gün ile sınırlı olması nedeniyle, bu yönteme başvuran ev sahipleri özellikle kiracıların uzun süre evde bulunmadığı dönemleri fırsat olarak değerlendiriyor.
KİRACILARIN İMZASINI TAKLİT EDİYORLAR
Uzmanlar, sahte tahliye taahhütnamesi davalarının son dönemde arttığını ve birçok kiracının 7 günlük süreyi kaçırarak evlerini boşaltmak zorunda kaldığını belirtiyor. Kiracıların, düzenli olarak e-Devlet hesaplarını kontrol etmeleri gerektiği vurgulanıyor. Ömer Sadi Yiğitcan'ın yaşadığı olay, bu sorunun boyutlarını gözler önüne seriyor.
ÖMER SADİ YİĞİTCAN’IN DENEYİMİ
Mali Müşavir Ömer Sadi Yiğitcan, 2020’de kiraladığı taşınmazın el değiştirmesi sonrasında evi boşaltmalarının istendiğini ifade ediyor. Yiğitcan, daha önce imzalamadığı bir tahliye taahhütnamesinin kendisine ulaştığını ve imzasının taklit edildiğini fark etti. Bu durumun tatilde olsaydı fark edilmeden 7 günlük itiraz süresinin kaçırılmasına neden olabileceğini ve haklı olduğu halde evden çıkarılmış olabileceğini belirtti.
"E-DEVLETİ DÜZENLİ KONTROL EDİN"
Avukat Umut Metin, bu tür suistimallerin genellikle yaz aylarında tatil dönemlerinde daha sık yaşandığını söyledi. Metin, vatandaşların e-tebligatlarını düzenli olarak kontrol etmeleri gerektiğini vurguladı. Avukat Metin, tahliye taahhüdü riskiyle karşılaşan kişilerin, imzanın kendilerine ait olup olmadığını belirlemek için mahkemeye başvurabileceklerini belirtti. Mahkeme, bilirkişi raporu ile imzanın sahte olup olmadığını değerlendirecek ve sahte imza tespit edilirse tahliye taahhütnamesi geçersiz sayılacak.
Kiracıların bu tür durumlarla karşılaşmamak için, e-Devlet hesaplarını düzenli olarak kontrol etmeleri ve şüpheli durumlarda hızlıca hukuki destek almaları önemlidir.