CNN ve Habertürk’deki açık oturumları sıklıkla izliyorum. Genel olarak iktidar ve muhalefet temsilcileri karşılıklı oturuyorlar. Bazen zamanı paylaşamadıklarında anlaşılmaz oluyorlar. Bence bazı konular açık konuşulmuyor. En önemlisi tartışılan konu ile ilgili cumhurbaşkanının sözleri ve görüşleri ihmal ediliyor. Başkan ilk olarak yüzlerce örnekten bir tanesine takıldı ve böylece bu konu gündeme geldi. Erdoğan’ın çözüm aradığını sanmıyorum çünkü çözümsüzlüğe büyük katkı veriyor. Diyanetin bu alanda yararlı olacağı asla beklenemez.
Diyanet, nişanlıların el ele olmasını günah saymıştır. Doğudaki fayları tartışan bilim insanlarını eleştirmiş sadece fizik konuşuyor metafiziğe yer vermiyorlar demiştir. Önceki diyanet başkanı deprem ile Allah’ın kullarını felaketler karşısında bir denemeye tabi tuttuğunu bildirmektedir. Erdoğan’ın bu sorunda nasıl bir konumda olduğu konusunda en çarpıcı örnek olarak şunu vereceğim. Saray sofrasına davet edilen ve Erdoğan’ın tarih danışmanı olduğu söylenen kişi “Yunan kazansaydı iyi olacaktı saltanat ve hilafet devam edecekti, 10 Kasım’larda anıt kabire gideceğinize kenefe gidin” diyor.
Cumhurbaşkanının bu değerlendirmelere itiraz ettiğini ya da eleştirdiğini duymadık. Aynı şekilde yanlı basında sık sık cumhuriyet parantezinin kapanmasından ya da reklam arasının sona erdiğinden söz edildi. Erdoğan’ın bunlara karşı çıktığına da tanık olmadık. Emine Erdoğan’ın 90 yıllık enkazı kaldırıyoruz ifadesi için de bir diyeceği olmadı.
Müziğin her türlüsü günahtır, kadın sesi varsa günah artar diyen profesörler görevlerine devam ediyorlar. Cumhurbaşkanının Osmanlı hayranlığı ve onu yeniden canlandırma özlemi devam ediyor. Bakın ne kadar çarpıcı.” Onu yok edenler aramıza giren bazı kanı bozuk, sütü bozuk insanlardır. Bu muhteşem imparatorluğu yıkıp yerine küçük itibarsız bir devlet kurdular” şimdi fetih zamanıdır diye ekliyor. Şimdi din, islam, inançlar, laiklik, demokrasi konu ve sorunları tartışılırken Türkiye’nin, halkın en büyük desteğine sahip en güçlü insanı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu görüşlerini söz konusu etmemek büyük eksikliktir. Onun yepyeni bir dünyası var, Türkiye’yi oraya götürmek kararlığında olduğunu açıkça ifade etmekten geri durmuyor. Her iki grup konuşmacının ve özellikle de iktidar ve Erdoğan taraftarlarının onun bu görüşleri hakkındaki düşüncelerini ortaya koymaları tartışmanın sonuç vermesi için bir zorunluluktur.