'Adalet' demokrasinin günümüzdeki somut adıdır

Mustafa İlker GÜRKANGazi Paşa'dan beri ülkemizin ve ulusumuzun verdiği kavga; bağımsızlık ve demokrasi mücadelesidir. Bu mücadelenin bazen bir yönü bazen bir başka yönü ileriye çıkar... Yarım yüz yıl önce ''Bağımsızlık’...

Mustafa İlker GÜRKAN

Gazi Paşa'dan beri ülkemizin ve ulusumuzun verdiği kavga; bağımsızlık ve demokrasi mücadelesidir. Bu mücadelenin bazen bir yönü bazen bir başka yönü ileriye çıkar... Yarım yüz yıl önce ''Bağımsızlık’ yönü öne çıkmıştı. Bugün ''Demokrasi’ yönü öne çıkıyor... Ve bugün demokrasinin somut ifadesi 'Adalet' olarak tezahür ediyor. Geçmişten bir küçük anıyla ve aldığımız derslerle aktarmak isterim..

Amerikan emperyalizmi (ve ''işbirlikçi eklentileri’), hesap sormadan ve almadan hesap kapatmaz... Bu dava, yurtseverlere sürekli bir teyakkuz görevi de yüklemiştir. Atasözleri boş sözler değildir; 'Su uyur düşman uyumaz'!

''Büyük Adalet Yürüyüşü’nün yapıldığı bu günlerde, bir başka yürüyüşü de anımsamak ve sonrası süreçlerden dersler çıkarmak gerekir diye yazıyorum.

1968 yılında, 29 Ekimde Samsun’dan başlayıp 10 Kasım’da Ankara’da Anıtkabir’de biten, “Tam Bağımsız Türkiye İçin Mustafa Kemal Yürüyüşü'' siyasal tarihimizdeki ilk uzun yürüyüştür.

Yürüyüşün önderi ve başlıca düzenleyeni, Genel Başkanlığını Deniz Gezmiş, Genel Sekreterliğini Mustafa İlker Gürkan’ın yaptığı DÖB (Devrimci Öğrenci Birliği) adlı ünlü gençlik örgütüdür.

Mesafenin uzunluğu, buna karşılık zamanın kısalığı, (417 km ve çıkışta gözaltına alınınca 2 gün kaybettik, kaldı  9 gün)  ayakkabı vb. uygunsuzluklar işimizi zorlaştırıyordu. (Örneğin altı lastik bez ayakkabılar kısa zamanda parçalanır, hatta asfalt lastik tabandan içeri nüfuz eder, ayaklarımız yara içinde kalır.) Ön hazırlıksız yola çıkılmış olması (serde delikanlılık vardı ve devrimci idik üstelik),  tıbbi destekten yoksunluk gibi nedenlerle arkadaşlarımızın  çoğu farklı yerlerde dinlenmek ve iyileşmek için kısa sürelerde de olsa konaklamak zorunda kaldılar.  

Demir Küçükaydın, Mehmet Ata Tansuğ, Mustafa İlker Gürkan’ın tümüyle tamamlayabildiği bu yürüyüş; ülkemiz tarihindeki ilk “Genel Toplumsal Amaç'' ile yapılan uzun yürüyüştür. Bundan önce bazı şehirlerarası yürüyüşler yapılmıştı.. Çorumlu çöpçülerin yürüyüşünden Özel Okullar (Kamulaştırılsın) Yürüyüşü'ne değin, toplumun çeşitli kesimleri “lokal'' ya da sınırlı amaçlı “şehirlerarası yürümek'' biçiminde bir tür toplumsal tepki örnekleri sergilemişlerdi.

Emek güçlerinin, bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinin bu yürüyüşlerde, en olmadık iftiralara uğradığını, yakıştırmalar yapıldığını da bu eylemlerden biliyoruz. Ve demek ki; böylece eylemcilerin bu günler için, bir tür 'şerbetlendiğini' de anlıyoruz.

“Tam Bağımsız Türkiye İçin Mustafa Kemal Yürüyüşünün'' toplumdan gördüğü olağanüstü destek üzerine, bir iftira ve karalama kampanyası açılacaktı. Bugün “Adalet'' yürüyüşüne karşı çıkanların bazıları işlerine o günlerde başlamışlardı. Bazıları bugün yine devrede. Bu günün adalet karşıtları, o günlerde ''fonksiyoner'' abilerinin ünlü “Kızıl bayrakla yürüyorlar'' uydurmasına benzer iftiralarla yine gündemde. 'Tam Bağımsız Türkiye İçin Mustafa Kemal Yürüyüşü'nün yapıldığı 1968'de bu iftiralara karşı “merkez medyanın" tamamında yürüyüşün önünde Türk Bayrağını taşıyan gencin fotoğrafı yer aldı… Bilinen bu fünlü otoğrafta o bayrak taşıyan genç, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinden Mustafa Karşılayan’dır.

Kitleler harekete geçti mi dedikodunun, söylentiler yaymanın toplumsal etkisi kalmaz. Bu tür provakatif girişimler –“Kızıl bayrak taşıyorlar'', çevreye saldırıyorlar-dövüyorlar'' vb gibi propagandalar/tahrikler  “’Sağ’da içe yönelik olarak'' yoğunlaştırılır… Amaç kitleleri, “kitlelerle'' (ya da siz bunu “bindirilmiş kıtalar'' diye okuyun)  bloke etmektir. “Kanlı Pazar'' örneğinde olduğu gibi.. Tezgah budur, hazır ve dikkatli olmak gerekir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?