Ahmet Bey’in Atatürk Düşmanı Öğrencileri

Çağlar EzikoğluGerek 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gerekse 10 Kasım’daki Atatürk anması Cumhuriyet’e ve Atatürk’e olan sevgi ve özlemin bu ülkenin yurttaşlarında nasıl hissedildiğini gösterdi bizlere bu sene. Özellikle bu...

Çağlar Ezikoğlu

Gerek 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gerekse 10 Kasım’daki Atatürk anması Cumhuriyet’e ve Atatürk’e olan sevgi ve özlemin bu ülkenin yurttaşlarında nasıl hissedildiğini gösterdi bizlere bu sene. Özellikle bu sene kutlamalar da, anmalar da olabildiğince içten ve coşkulu bir şekilde icra edildi. Tabi bu coşkunun ve bu heyecanın yanı sıra özellikle siyasi iktidarda aniden ortaya çıkan Atatürk ve Cumhuriyet sevdası da tartışılmaya devam ediyor kamuoyunda. Söylediği 10 siyasi tahminden 9’u tutmayan ibrecibaşı hükümet komiseri Abdülkadir Selvi siyasi iktidardaki bu dönüşümün sebebini seçim üzerinden yorumlamıştı ve devamında da AKP’deki Atatürk sevgisine dair analizler hep bu çerçeveden şekillendi. Daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi, bu dönüşümün sebebinin kesinlikle seçim üzerine hesaplar olduğunu düşünmüyorum. Zira iktidarda kalma stratejisi olarak son yıllarda kutuplaştırma siyasetini ön plana koyan ve bu çerçevede toplumu %50-%50 olarak ortadan ikiye yaran bir siyasi iktidarın bugün bu değişimden dolayı bir oy değişkenliği ve geçişkenliği sağlayacağını düşünmek hiçbir şekilde gerçekçi değildir. Yani bugün ne Atatürkçü ilerici Cumhuriyetçi bir yurttaş bu sebeplerden ötürü AKP’ye oy verir, ne de Reis sevdalısı bir seçmen bu değişimden ötürü kızıp başka partilere yönlenir. 


Peki hedeflenen ne? Defalarca yazdığım gibi Türkiye özellikle dış kaynaklı büyük şoklar ve büyük krizlerin eşiğinde. Bu krizler ekonomik, siyasi veya askeri çok farklı şekillerde karşımıza çıkacaktır. İşte böylesi durumlarda, siyasi iktidar özellikle kendisine muhalif olan kitlenin bu tip krizlere olası tepkilerini minimize etme gayreti içinde olmaktadır.

Bu hedef özellikle bu muhalif kitlenin belkemiğini oluşturan Atatürkçü ve laik cenaha karşı ılımlı bir siyaset izleme neticesini doğurmaktadır. Fakat bu noktada özellikle göz ardı edilen bir husus var. O da AKP içerisinde özellikle bu Atatürkçü gözüken politika değişimine karşı oluşan direnç noktaları. Bu direncin temsilcileri de geçmişte FETÖ ile ortaklığa sahip, FETÖ ile ittifak esnasında gerçekleşen Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını hali hazırda sahiplenen ve ekseriyeti müstafi Başbakan Ahmet Davutoğlu etrafında toplanmış bir güruh. 10 Kasım’da Erdoğan ve çevresi Atatürk’ü öven konuşmaları arka arkaya icra eden, Ahmet Bey’in öğrencileri ise Atatürk’e hakaret eden ve 10 Kasım’daki anma törenlerini aşağılayan ifadelerle saldırıya geçtiler. Örneğin, cihatçı gazetecilerden Adem Özköse. Müstafi Başbakan Ahmet Bey’in öğrencim diyerek her fırsatta sahip çıktığı ve hocası istifaya zorlanırken ağır sözlerle AKP iktidarını eleştirip hocasına her fırsatta vefasını gösteren bu cihatçı Adem Özköse isimli şahıs, dün çok çirkin bir tweet ile 10 Kasım ve Atatürk’ü hedef aldı. Bu şahıs şu tweetinde; (

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?