CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, İçişleri Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında; “Mersin’deki olayda iki tane terörist paramotora biniyor. Oradan Türkiye’ye giriyor. Hatay, Adana, Yumurtalık, Tarsus’a iniyor. Tarsus ile Mezitli arasında beş çevirme var. Bir şekilde Mersin Polisevi’ne geliyor. Ve hain bir saldırı gerçekleştiriyor. Bir polisimiz şehit oluyor. O dakika yaptığınız açıklama ile iki gün arasında yaptığınız açıklama arasında dağlar kadar fark var. Bu ülke sizin açıklamalarınıza güvenmeyecekse neye güvenecek? Siz bu ülkenin İçişleri Bakanısınız” dedi.
İçişleri Bakanlığı’nın bütçe teklifine ilişkin görüşmeler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sürüyor. CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, şunları söyledi:
Bu ülke sizin açıklamalarınıza güvenmeyecekse neye güvenecek? Siz bu ülkenin İçişleri Bakanısınız.
“Benim de Sayın Bakan’a birkaç tane sorum var. Evet, güvenlikten bahsetti. Hepimiz bu ülkenin güvenliğini, hiçbir vatandaşın tırnağına bile zarar gelmemesini istiyoruz ve en büyük dileğimizdir. Mersin’de, Taksim’de alçak bir saldırı oldu. Terörü bir kez daha lanetliyorum. Tüm terör örgütlerini, PKK başta olmak üzere; hepsini lanetliyorum. Tüm yurttaşlarımıza başsağlığı diliyorum.
Ama Sayın Bakan… Münbiç’ten bahsediyorsunuz… Mersin’deki olayda iki tane terörist paramotora biniyor. Oradan Türkiye’ye giriyor. Hatay, Adana, Yumurtalık, Tarsus’a iniyor. Tarsus ile Mezitli arasında beş çevirme var. Bir şekilde Mersin Polisevi’ne geliyor. Ve hain bir saldırı gerçekleştiriyor. Bir polisimiz şehit oluyor. O dakika yaptığınız açıklama ile iki gün arasında yaptığınız açıklama arasında dağlar kadar fark var. Bu ülke sizin açıklamalarınıza güvenmeyecekse neye güvenecek? Siz bu ülkenin İçişleri Bakanısınız.
"Elini kolunu sallayarak, bombayı bırakıyor; altı vatandaşımız ölüyor ve güvenlikten bahsediyorsunuz"
Önce bir isim veriyorsunuz. Bir partiyi suçlamak istiyorsunuz. O isme de lanet olsun. O isim çözüm sürecinde serbest kalmış. Daha sonra başka bir isim veriyorsunuz. O sırada gazeteciler, insanlar; bir partiye, milletvekillerine saldırıyor. Orada bir saldırı olsa, suçsuz günahsız bir siyasetçi, ilçe başkanı öldürülse ne olacak? Sözlerinize dikkat etmelisiniz, kesin bilgi aldıktan sonra açıklama yapmalısınız.
Taksim. Kim bu kadın? Bu ülkeye geliyor, bu ülkede çalışıyor, burada kalıyor. Bunu azmettiren, şirket kuruyor, araba kiralama şirketi kuruyor. Elini kolunu sallayarak, bombayı bırakıyor. Evine gidiyor. Ve altı vatandaşımız ölüyor. Ve güvenlikten bahsediyorsunuz.
"Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliğinden bahsediyoruz, sınırımız ne hale gelmiş"
Ülkenin haline bakın… Bir Afgan, kaçak geliyor. Beş tane Afgan’ı öldürüyor. Kaçak bir şekilde geri çıkıyor. Ve güvenlikten bahsediyorsunuz. Afgan mafya… Almanya sınır dışı ediyor. Uyuşturucu baronu. Tesadüfen öğreniyorum. Nasıl öğreniyorum. Sosyal medyada sizinle resmi var. Sınır dışı ediliyor, bunu açıkladıktan sonra. Sırp mafya, İtalyan uyuşturucu mafyası Türkiye’de çıkıyor. Yine bir Sırp mafyası çatışmada ölüyor. Ve nereden geliyor bu adamlar, bunu sormak hakkımız bizim.
Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliğinden bahsediyoruz. Sınırımız ne hale gelmiş. Kim bu kadın? Türkiye’ye geliyor. Tekstil fabrikasında iş buluyor. Yazışmaları sosyal medyada… Suçsuz yere, insanlara algı yapılıyor. Ben Şırnak’ta ilçe başkanınız suçlu demiyorum. Ama lütfen. Şu muhalefetteki partilerden birinin ilçe başkanının telefon kaydı ile görüşmesi olsa… Sayın Bakan, balyozlarla panzerlerle almıştınız o adamı…
"Sen bir bakana yakışır mı hareket ediyorsun; yüzün keçe olmuş, utanma duygunu yitirmişsin yazıklar olsun!"
E-devletteki mobil hat sorgulama… Bir tuşla herkes sorgulayabiliyor. Ben başka bir şey söylüyorum. Bu iddialar, başka bir muhalefet partisi… Linç edilmişti. Tutuklanmıştı. Bu algıyı yapıyorsunuz, yapıyorsunuz siz bu algıyı.
Sayın Bakanın; dolandırıcılarla, uyuşturucu baronları ile herkesle resmi var. En son bal ve arı dolandırıcıları çıktı. Onunla da resmin var senin. Sen busun. Sen ahlakını yitirmişsin, onurunu yitirmişsin. Sen terbiyesiz bir adamsın. Sen bir bakana yakışır mı hareket ediyorsun? Senin yüzün keçe olmuş. Anlatıyorum, bunlar yalan mı? Sen utanma duygunu yitirmişsin. Yazıklar olsun.”