Aşık Mahzuni Şerif'e ithafen

Sami GünalBizi, bize en iyi anlatandır türkülerimiz.“Türküler bizi söyler, bizi söyletir.''Gün gelir, daralıp da alıp başımızı gitmek istersek uzaklara, derseler ki bu ilden “Kalktı göç eyledi'' o zaman Dadaloğlu oluruz.Nice...

Sami Günal
Bizi, bize en iyi anlatandır türkülerimiz.

“Türküler bizi söyler, bizi söyletir.''

Gün gelir, daralıp da alıp başımızı gitmek istersek uzaklara, derseler ki bu ilden “Kalktı göç eyledi'' o zaman Dadaloğlu oluruz.

Nice “fors ilen şaha kalkan uyuz atlar'' Kiziroğlu gibi gelip geçse de ne gam! “Peeh! Peeh!'' diye umursamaz, beylere avaze çeken Köroğlu oluruz.

Tükenmez ya! Belki de tükenir umut, kahır ederiz feleğe… Oysaki elimizden kaçan, yârin ta kendisiyken yine de bile bile atarız suçu feleğin üzerine, “nazlı yâri elimizden alandır’’ diye feryat eder, “Yalandır da dünyanın ötesi yalan!'' diyen Karacaoğlan oluruz.

“Dağa düşen ya dağa ya beğe yaslanır.'' deyip düşküne el veren Zeybek oluruz.

Hâsılı kelam isyanın türküsüdür; adımız Pir Sultan olur.

Gözünün, beyninin feri geçenleri aydınlatmak için karanlığa çakmak çakan, “Hararet nardadır, sacda değil / Keramet baştadır, taçta değil’’ diyen Hacı Bektaş-i Veli oluruz.

Güzelliği on para etmezken hiç hak etmediği halde bir meluna gönlümüzdeki köşkten yer veren kos kocaman Veysel oluruz.

Anadolu’nun ortasındaki Bozkır’ın tezenesi olmuş… İnsana dair ne varsa ve onun diğer yarısını; kimini ana, kimini yar diyerek en büyük nimet kabul eden Muharrem’in Neşet’i de oluruz.

En sonunda; Erenler Bağı’na girip tüm uluları bağrında ve nefesinde toplayan çağımızın Pir Sultan’ı Mahzuni Baba’da olur adımız.

Şiirin hasını karanlıkta bile, gelen ayak sesinden tanıyacak kadar yetkin olan ama andımız, varlığımız olan türkülerimize saygısından ötürü “Ne zaman bir türkü dinlesem şairliğimden utanırım'' diyen Bedri Rahmi de olur adımız…

Herkesler analarının ninnileriyle büyürken tüm bu uluların sazı, sözü, nefesleriyle büyüyen çocuğun adı en sonunda Sami olur.

Edep erkânı “yol'' eyleyen Sami, sözü bırakır türkülerin anavatanının vatan şairine Nazım ölçüsünde:

“Sevdim insanlardan çok türkülerini / İnsansız yaşayabildim / Türküsüz hiçbir zaman /…/ Türküleri anladım hangi dilde söylenirse söylensin / Bu dünyada yiyip içtiklerimin / Gezip tozduklarımın / Görüp işittiklerimin / Dokunduklarımın, anladıklarımın / Hiçbiri, hiçbiri / Beni bahtiyar etmedi türküler kadar.''

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?