Çağlar Ezikoğlu
Sosyal medyanın en popüler sitelerinden birisidir Ekşi Sözlük. Tabi bu platformda tartışıla gelen en önemli konuların başında siyaset ve din vardır. Bu sebepten ötürü de özellikle sosyal medyada ''Ak Trol’ olarak nitelendirilen bazı organizmaların Ekşi Sözlük üzerinden halkı kin ve düşmanlığa tahrik amacıyla girişilen provokasyonları da sıklıkla gözlemleyebiliriz. Tabi bu provokasyonları gerçekleştirenlerin ''nick’lerine yani takma adlarına sığınıyor olması, bu organizmaların tespitini imkansız hale getiriyor. Ama internet dünyasında eninde sonunda her şeyin açığa çıkma ihtimalini unutan bu mahlukatlardan bir tanesi de dün ifşa edildi.
Son günlerde Atatürk’e ettiği hakaretler ile Ekşi Sözlük bünyesinde tepkileri üzerine çeken ''Lord Eddard Stark’ rumuzlu üye, yine bir başka sözlük yazarının (b1916 rumuzlu) başarılı bir araştırması neticesinde afişe edildi. Bahse konu şahıs, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde araştırma görevlisi olan Furkan Bölükbaşı.
Aslında bu ifşayı kolaylaştıran etmenlerden birisi de kendisinin Atatürk’e ettiği hakaretlerin dozajını son günlerde fazlasıyla arttırmış olması. ''Atatürk’ün 15 yaşındaki kızla ilişkisi’ adı altında bir başlık açıp, Atatürk’ü pedofili olmakla itham edecek kadar alçalmış bu mahlukatın yine son günlerde Atatürk’ün maneviyatına ettiği hakaret ve ithamlarla kendi sonunu hızla getirdiğini gördük. Tabi kendisinin Atatürk’e ettiği hakaretler sadece Ekşi Sözlük üzerinden değil. Örneğin burada kendisinin Twitter hesabından bir sürü örnek paylaşımı şurada görebilirsiniz; https://twitter.com/uzmhayri/status/914425810018283521.
Peki kimdi bu Atatürk’e aleni bir şekilde hakaret edip, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden mahlukat? Aslında birçok okurun kafasında bir ihtimal belirdi, kripto Fethullahçı bir yaratık mı sorusu. Kendisinin geçmişi aslında ne olduğuna ilişkin çok ipucu veriyor bizlere. İlk ortaya çıkışı, 2010 yılı. Türkan Saylan’ın hikayesini anlatan ''Türkan’ dizisinin ağır hakaretlerle protesto edildiği bir haberde görüyoruz bu Furkan’ı. Az sayıda kişiden oluşan grup, Türkan Saylan’la ve diziyle alay etmek üzere Beyazıt’ta toplanmıştı. “Biz Laikiz Hacı'' pankartı, “Vatikan Türkan’a Destek Ol!'' , “Ruhuna İncil'' dövizleri, “Camiler Bale Merkezi Yapılsın'' sloganıyla dikkat çeken grup, “Türkan’ı Neden İzlemiyorsunuz kıro Türkler, niye niye niye!'', “Atatürk Siz Duyarsız Türkleri N’apardı, Yuh!'' diye serzenişte bulunmayı da ihmal etmemişti. Grup, oldukça ağır ifadeler kullandığı basın açıklamasında Türkan Saylan’ı “stand-up''çı olarak nitelendirmişti. Haberi okuyanlar, gruba ortada liderlik eden bir adet mahlukatın adının Furkan Bölükbaşı olduğunu görebilir.
Tabi o yıllar, Fethullah Gülen Cemaati’nin etkin olduğu ve iktidar ile ortaklıkları neticesinde başta Türkan Saylan olmak üzere birçok yurtsevere acı çektirdiği yıllar. Bizim Furkan da boş durmuyor, Fethullah Gülen’in bizzat örgütlediği ''Genç Siviller’ oluşumunda boy gösterip dönemin kumpaslarına destek veriyordu. 2011’den sonra da Ekşi Sözlük üzerinden, aynı diğer Fethullahçılar’ın yaptığı gibi Atatürk’e ve dönemin yurtsever, ilerici aydınlarına hakaret üstüne hakaret yağdırmaya başladı bu Furkan denen mahlukat.
Ama durun, hikayenin sonu çok daha ilginç devam ediyor! 15 Temmuz darbesinden sonra, Furkan direksiyonu farklı bir yere kıracaktı. Furkan ÖYP ile araştırma görevlisi olmuştu fakat 15 Temmuz sonrası ÖYP bir KHK ile sonlandırılmıştı. Furkan’ın dünyası başına yıkılmıştı ve artık yeminli bir ''Reis’ muhalifi olmak istiyordu. Şu entry’de; (