Anayasa Mahkemesinin, evinin çevresindeki cami ve mescitlerden sabahsaatlerinde yüksek sesli ezan okunmasından rahatsız olan yurttaşın yaptığı bireysel başvuruyu kabul edilemez bulmasına ilişkin kararının gerekçesi açıklandı.
İzmir'in Göztepe semtinde ikamet eden başvurucu, evinin çevresinde bulunan cami ve mescitlerden sabahın erken saatlerinde hoparlörlerle yüksek sesli ezan okunmasından uykusunun bölündüğünü, mensubu olmadığı bir dinin ibadetine zorlandığını ve rahatsız olduğunu dile getirdi. Bundan kaynaklanan manevi zararının giderilmesi için idareye başvuran ve başvurusu reddedilen kişi, bu işlemin iptali istemiyle açtığı davaların da reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, başvuruyu kabul edilemez buldu. Yüksek Mahkemenin gerekçesi, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Başvuruyla ilgili Adalet Bakanlığınca Anayasa Mahkemesine gönderilen görüşte, "çoğunluğu Müslüman olan Türkiye'de ibadete çağrı aracı olarak kullanılan 'ezan'ın, İslam'ın tüm mezheplerinde kabul edildiği, ayrımcı bir yönünün olmadığı, toplumun birçok kesimi tarafından içselleştirilmiş ve kültürünün parçası haline gelmiş bir uygulama olduğu, gelinen tarihsel süreç içinde ezan okunması hususunda devletin negatif yükümlülüğünün bulunduğu" belirtildi.