Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın inisiyatifi ve BM iş birliğiyle Ukrayna ve Rusya’yı bir araya getirerek ‘Tahıl Koridoru’nun açılmasını sağladık. Koridoru güçlendirerek gıda güvenliğinin teminatı olmayı sürdüreceğiz" dedi.
Bakan Kirişci, ilk olarak Murat Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi Kapanış Programı'na katıldı. Programda Bakan Kirişci'nin yanı sıra Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, Hayvancılık Genel Müdürü Salih Çelik, Vali Ömer Toraman, Adalet ve Kalkınma Partisi Elazığ milletvekilleri Metin Bulut, Sermin Balık, Zülfü Demirbağ ve Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları da yer aldı.
Bakan Kirişci, Doğu Anadolu Bölgesi’nin potansiyelinin çok yüksek olduğunu bildiklerini belirterek, "Bu bölgede uyguladığımız projelerden her zaman çok başarılı ve memnuniyet verici sonuçlar alıyoruz. Murat Havzası Rehabilitasyon Projesi de çok başarılı olmuştur. Proje, aynı zamanda Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu’nun 30 ülkede yürüttüğü 41 proje arasında ödüle layık görülen önemli bir çalışmamızdır. Yapılan araştırmalar büyüyen dünya nüfusunun gıda ihtiyacını karşılamak için 2050’de bugüne kıyasla yüzde 67 daha fazla üretime, bu üretimi gerçekleştirebilmek için yüzde 65 daha fazla suya ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Yine raporlar, 2030 yılında dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 8'ini oluşturan 670 milyon insanın açlıkla karşı karşıya kalacağı tespitinde bulunmaktadır dolayısıyla tarım, bugün olduğu gibi gelecekte de dünyanın en stratejik konularından biri olacaktır" diye konuştu.
"Türkiye bu süreçte tarihi rol üstlendi’
Bakan Kirişci, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri, pandemi ve son olarak Ukrayna-Rusya savaşının gıda güvenliğini tehdit ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Türkiye bu süreçte tarihi bir rol üstlendi. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın inisiyatifi ve BM iş birliğiyle Ukrayna ve Rusya’yı, İstanbul’da bir araya getirdik. Böylece tüm dünyayı rahatlatan ‘Tahıl Koridoru’nun açılmasını sağladık. Bu öyle büyük bir başarı ki her yıl gerçekleştirilen ve bu yıl Endonezya’nın ev sahipliğinde yapılan G20 Liderler Zirvesi’nin de tek gündemi ‘Tahıl Koridoru’ydu. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Endonezya’da zeminini hazırladığı gelişmeler, dün meyvesini verdi. Her iki taraf açıklama yaparak 19 Kasım’da sona erecek İstanbul Anlaşması’nın uzatıldığını belirtti. Bugüne kadar bu koridor üzerinden 11,1 milyon ton tahıl ve gıda taşındı. Ancak bu tahıl ve gıdanın yüzde 60’ı Avrupa’ya, yüzde 22’si Asya’ya, yüzde 12’si Afrika’ya, yüzde 6’sı petrol zengini Orta Doğu ülkelerine gitti. En az gelişmiş ülkelere ise sadece yüzde 6’sı ulaştı. Biz diyoruz ki 'Bu koridordan gıda sıkıntısı çeken, açlıkla mücadele eden en az gelişmiş ülkeler yararlansın'. Bu tahılı, ülkemizde işleyerek ihtiyacı olan ülkelere bedelsiz vereceğimiz bir mekanizma geliştireceğiz. İnşallah, bu amaca matuf bir şekilde 'Tahıl Koridoru'nu güçlendirerek gıda güvenliğinin teminatı olmayı sürdüreceğiz."
"Her karış toprağımızı tarıma kazandırmakta kararlıyız"
Özellikle un, yağ, şeker, et, süt ve yumurta gibi stratejik ürünlerin üretimi üzerinde titizlikle çalıştıklarını kaydeden Bakan Kirişci, şunları söyledi:
"Bu doğrultuda üretim hacminin geliştirilmesi için devlet arazilerini küçük çiftçiye ücretsiz olarak tahsis etmekte ve kırsaldaki üreticimizi teşvik edici tedbirler almaktayız. Bu kapsamda, 3 milyon dekar alanı tarımsal üretime kazandırarak toplam ekilen alanı 23,4 milyon hektara yükselttik. Bu rakamı daha da yukarıya taşıyarak ekilebilecek her karış toprağımızı tarıma kazandırmakta kararlıyız. ‘Havza Bazlı Destekleme Modeli’ kapsamında tarım ürünlerinin, ekolojik ve ekonomik olarak en uygun yetiştirilebildiği tarım havzalarını belirledik. Bu kapsamda, çok başarılı bir çalışma olan Murat Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi, Bingöl'de 12, Elazığ'da 15 ve Muş'ta 9 mikro havza olmak üzere toplam 36 mikro havzada uygulanmıştır. Proje kapsamında yaklaşık 1 milyar TL yatırım gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında, enerji tasarruflu soba ve ısı yalıtımı desteği verdiğimiz vatandaşımız 'İlk defa iliklerimize kadar ısındık’ diyor. İnsanımızın doğduğu yerde doyması, üretmesi, huzuru ve refahı için toprağımız ve suyumuzu korumak için var gücümüzle çalışıyoruz. Projeyle Elazığ, Bingöl ve Muş illerimizde, 446 bin hektar alanı ve 292 köyü kapsayan geniş bir alanda 131 bin kişinin hayatına olumlu yönde katkı verdik. Yaklaşık 137 bin adet meyve fidanı dağıttık. Ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon, mera ıslahı çalışmaları gerçekleştirerek, 16 milyon 400 bin fidanı toprakla buluşturduk. 1970’li yıllarda ülkemiz genelinde yıllık 500 milyon metreküp toprağımız erozyonla yok olup gidiyordu. Bugün ise buradaki gibi çalışmalarla büyük gayret ve emeklerle bu miktarı 154 milyon metreküpe kadar düşürdük, daha da düşüreceğiz. Kırsalın, gençlerimiz ve kadınlarımız açısından cazip hale getirilmesi, geleceğimize yönelik beşeri sermayemize güçlü bir dinamizm kazandıracağının farkındayız. Bu kapsamda Sayın Cumhurbaşkanı'mız riyasetinde kısa bir süre önce açılışını gerçekleştirdiğimiz 2 bin köy yaşam merkezinde, Milli Eğitim Bakanlığı'mızla ortak eğitim faaliyetleri yürüteceğiz." (DHA)