Balzac'ın romanları üzerine: İki Yeni Gelinin Anıları

"...Kocamızı aşığımız etmek, aşığımızı kocamız etmek kadar zor, nazik bir iştir... Evlilik hayatından büyük bir şey umma; belki zahmeti zevkinden de çok olur.Aşkını nasıl özene bezene yetiştirdinse, mutluluğunu da...

"...Kocamızı aşığımız etmek, aşığımızı kocamız etmek kadar zor, nazik bir iştir... Evlilik hayatından büyük bir şey umma; belki zahmeti zevkinden de çok olur.Aşkını nasıl özene bezene yetiştirdinse, mutluluğunu da öyle özene bezene yetiştirmen gerekir. Talihe güvenilmez, kocan senin için bir sevgili olmaktan çıkarsa ona çocuklarının babası diye bakarsın. İşte yavrum, bütün toplum hayatı budur."

Tahir Şilkan

Fransa'da yıllar önce yapılan, " hangi yazarların hangi kitaplarını okumalıyız" konulu bir sorgulamada, Nobel ödüllü yazar Andre Gide, Fransız yazar ve kitaplarıyla ilgili bir değerlendirme yaparak sıralar: Flaubert'ten; Madam Bovary, Duygusal Eğitim, Victor Hugo'dan; Notre Dame'ın Kamburu, Sefiller, Stendhal'dan; Parma Manastırı, Kırmızı ve Siyah, Emile Zola'dan Nana, Germinal, v.d... sıra Balzac'a geldiğinde, Andre Gide, "Balzac'ın tüm kitapları ama yaşlanmadan okunmalı..." 

Gençliğinde Balzac romanları okumamış biri olarak, Andre Gide'nin değerlendirmesindeki " ama yaşlanmadan okunmalı" bölümünü dikkate almamanızı, edebiyatı seviyorsanız mutlaka Balzac okumanızı öneririm. Okumanızı önereceğim Balzac kitapları arasında, "İki Yeni Gelinin Anıları" da bulunuyor.

***

Balzac, İki Yeni Gelinin Anıları isimli kitabını karşılıklı mektuplar biçiminde kurgulamıştır. Dünya edebiyatında seçkin örnekleri bulunan mektup biçiminde yazılmış romanları Türk edebiyatında da görürüz. Mektup biçiminde kurgulanmış, yazılmış romanların bence en güzel örneklerini kadın yazarlarımız yazmıştır. Halide Edip Adıvar'ın ilk romanı Handan ile Leyla Erbil'in Mektup Aşkları. Dünya edebiyatındaki en önemli örnekleri arasında; Dostoyevski'nin İnsancıklar, Goethe'nin Genç Werter'in Acıları ile Balzac'ın İki Yeni Gelinin Anıları yer alır. 

İki Yeni Gelinin Anıları'nı Türkçeye Nurullah Ataç çevirmiştir. 1840,1841 yıllarında tefrika edildikten sonra ilk kez 1842 yılında yayınlanan İki Yeni Gelinin Anıları, Balzac'ın ustalık dönemi eserlerindendir. Romanları dışında özellikle Evliliğin Fizyolojisi kitabıyla tanınan Balzac'ın, kadın özgürlüğü, aşk, hayat, evlilik üzerine düşüncelerini ortaya koyduğu roman, feministlerin tepki gösterdiği eserlerdendir.

Balzac, pek çok romanında birbirinin zıddı tutkulara sahip arkadaşların hikayesini anlatır; Sönmüş Hayaller'de David Sechard ile Lucien Chardon (Rubempre ) arasındaki zıtlığın bir benzerini İki Yeni Gelinin Anıları romanında; Louise de Chaulieu ile Renee de Maucombe arkadaşlığında gösterir. Aynı manastırda eğitim görmüş arkadaşlardan Louise, aşkı her şeyden üstün tutan, Paris'te balolarda, opera, tiyatro ve Şanzelize'de gezmeyi, eğlenmeyi seven , sık sevgili değiştiren romantik bir genç kızken en yakın arkadaşı Renee ise taşra kasabasında yaşamayı seçen, Manastıra geri dönmektense, kasabadaki bir erkekle evlilik yapmayı tercih eden, aşkı önemseyen ancak aşkla tüm hayatın geçemeyeceğini savunarak esas olan hayattır tespiti ışığında evlenip, çocuk doğurmayı seçen bir kadındır.
Louise, arkadaşının kısa sürede evlenmesiyle alay ederken, Renee, sevip saygı duyduğu kocasını destekleyip milletvekili seçilmesini sağlayacaktır.

Louise evliliğin aşkı bitireceğini düşünmektedir. Önemli olan aşktır ona göre; gününü gün etmekte, aşkın heyecanından yoksun arkadaşına Paris balolarında karşılaştığı heyecan verici olayları ve arkadaşlarını, peşinde koşan erkekleri anlatmaktadır. Arkadaşı Renee, Loise'nin mektubuna başka bir aşkı anlatarak yanıt verecektir.
Louise, Renee'ye Paris'te yaşadığı aşk dolu hayattan söz eder: " ...Bence aşkın verdiği zevklerle hiçbir şey kıyaslanamaz...aşk akla gelebilecek erdemlerin özüdür. Aşk, soylu olan her şey gibi, ölçülmez, hesap edilmez ruhumuzun sonsuzluğudur... bu güneşin, bu havanın içinde yaşamış biri olarak, yaşamın bütün görkeminin, aşkın güllerinin ortasında, zevklerin bağrında ölmek isterken yakaladım kendimi..."

Renee'nin, Louise'ye yanıtı da aşk doludur: "...Oh Louise hiçbir aşığın okşamaları, usulca dolaşan ve yaşama tutunmaya çalışan küçük pembe bebek ellerinin yerini tutamaz. Sütün neye dönüştüğünü görüyor insan; ete dönüşüyor, çiçeklere benzeyen, çiçeklerin narinliğini almış o minik parmakların ucunda çiçekleniyor; incecik saydam tırnaklar halinde büyüyor, saç olup dağılıyor, ayaklaral birlikte kıpırdanıyor. O bebeğin bütün dünyası oluyor insan; onun sizin dünyanız olduğu gibi..."

Louise bir zaman sonra evlenecektir, arkadaşına aşkını muhteşem satırlarla anlatsa da kendi evliliğinde eksik bir leyler olduğunu yazmaktan da geri durmayacak, satır arasında mutsuzluğunu da yazacaktır. Louise evlenmiştir ama evlilikte de tutkulu aşkını sürdürmek istemektedir. Kıskançlıkla kıvranan bir aşıktır. Eşinin kendisini aldattığı yanılgısıyla kendini hasta edecek davranışlar gösteren Louise mutsuz olacaktır.

19. yüzyılın ilk yarısında Fransız toplumuna gerçek bir ayna tutar Balzac. " Gözlemek ve betimlemek yetmez, belli bir amaçla gözlemek ve betimlemek gerekir " düşüncesinin ışığında hayatı algılayan Balzac, yaşayan karakterlerle anlattığı, İki Yeni Gelinin Anıları ile günümüzde de tartışması süren aşk, evlilik, saygı, sevgi, gibi kavramlar üzerinde düşünce üretmemizin yolunu açıyor. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?