Bir Toplumsal Fenomen Olarak; Müslüm Gürses

Torun Ahmet TürkmenSevenlerinin tabiri ile, namı değer; Müslüm baba. Son 40-50 yılda Türkiye’de, hakkında çok şey söylenen, en çok dinlenen, özel anmalar düzenlenen, Arabesk akımın en önemli temsilcilerinden birisi.O bir...

Torun Ahmet Türkmen

Sevenlerinin tabiri ile, namı değer; Müslüm baba. 

Son 40-50 yılda Türkiye’de, hakkında çok şey söylenen, en çok dinlenen, özel anmalar düzenlenen, Arabesk akımın en önemli temsilcilerinden birisi.

O bir toplumsal olgu.

Müslüm Gürses toplumsal bir olgu olduğu kadar, bir değerler sistemi ve yaşam biçiminin de temsilcisi.

Aynı zamanda ve en önemlisi, hitap ettiği gençlik kesimi, toplum kesimleri açısından da dikkatle irdelenmeye açık bir olgu.

Benim burada tartışmaya açmak istediğim olgu, işte tam bu noktada başlıyor. Müslüm dinleyen, on yıllar boyunca onu örnek alan yüzbinlerce insanın olması, ve bu insanların bu toplum içinde yaşamaları.

Öncelikle tanımlayalım; Müslüm sevenlerin çok büyük bölümü kendilerini toplumda ezilmiş, horlanmış, sürekli ötelemiş ve dışlanmış hisseden kesimler; Müslüm Gürses’in deyimiyle “garibanlar''...

İşte tartışılması gereken olgu da burada; bu kesimlere karşı, geçmişten bu yana nasıl tutum takınıldı.

Bugün AKP olgusunu tam olarak doğru anlayıp anlamamak tam da bu örnekte görüldüğü gibi bu olguya karşı alınan tutumda ortaya çıkıyor.

İşte, AKP bu anlamda bu toplumsal yapıyı kucakladığı için bugün iktidarda. Elbette bunda AKP’nin statükocu anlayışının da etkisi var.

Türkiye solu, CHP, bunu yeterince kavrayamadığı, bu çevrenin duyarlılıklarına seslenemediği için bu geniş kitlenin desteğini alamadı. Oysa sınıfsal olarak, toplumun en çok ezilen kesimleri oldukları için sola en yatkın olması gereken, daha doğrusu solun en çok kucaklaması gereken çevrelerin içinde olması gerekiyordu bu kesimler.

Söylenenlerden, hiç kimse ''Arabesk kültüre prim verildiği’ şeklinde bir sonuç çıkarılmasın. İstenmeyen bir akıma karşı çıkmak başka bir şey, bu kültürü benimseyenleri anlamak, sahip çıkarak, onların demokratik ve toplumsal dönüşümleri için katkı yapmak başka bir şey. 

Demokratik güçler bu ayrımı yapar hale gelmediği müddetçe bu çevreler üzerindeki etkisinin sınırlı olacağının bilinmesi gerekiyor. 

Bu bakış açısını tüm toplumsal çevrelere uyarladığımızda Türkiye solunun neden iktidar olamadığını görmüş oluyoruz.
Ayrıca şunu da görmemiz gerekiyor; hemşehrim olması nedeniyle kendisini tanıma fırsatı da buldum. Oldukça oturaklı, saygın bir aile ilişkisi olan bir insandı. 

Yaptığı müziği sevmeyebilirsiniz. Ama hiç birimizin hiç kimseyi yargılama hakkımız olmadığını bilmemiz ve kabul etmemiz gerekiyor.

Olgular bazan gerçeğin önüne geçiyor. Bunları en çok AKP iktidarı döneminde yaşamıyor muyuz...

Sonuç olarak, Türkiye solu olarak, insanlar ve olgular konusunda kendimizi yeni bir boyutta sorgulamamız gerekiyor. 

Artık, örgütlülüğün gücünü asla atlamadan, bireylerin toplumdaki rolünü yeniden tartışma masasına koyup tartışmanın zamanı geldi, hatta geçiyor da.

Bugün Müslüm Gürses’in beşinci ölüm yıldönümü. Saygı ile anıyoruz. Aydınlıklar içinde olsun.


 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?