Dün T24 yazarı Tolga Şardan ve abcgazetesi.com muhabiri Dinçer Gökçe'nin peşinden bugün de Cengiz Erdinç evinden gözaltına alındı.
Kısa Dalga yazarı ve gazeteci Cengiz Erdinç, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla gözaltına alındı.
Edinilen bilgiye göre, Erdinç, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Balıkesir'in Ayvalık ilçesindeki evinde gözaltına alındı.
Kelepçelenerek gözaltına alınan Erdinç’in cep telefonu ve bilgisayarına da el konuldu.
Dün T24 yazarı Tolga Şardan gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Halk TV muhabiri Dinçer Gökçe ise gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
ÇGD: Sansür yasası tüm hızıyla işliyor
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Cengiz Erdinç'in gözaltına alınmasına tepki gösterdi. ÇGD sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Tolga Şardan'ın tutuklanması ile başlayan cadı avı, meslektaşımız Cengiz Erdinç ile devam ediyor.
Sansür Yasası'na sırtını yaslayan iktidar, gazetecilere sopa gösteriyor. Gerçeğe ulaşmak ve halkın haber almasını sağlamak için çalışan gazeteciler, korku iklimine teslim olmaz.
Sansür yasası tüm hızıyla işliyor. Şimdi de Cengiz Erdinç yargıdaki usulsüzlük iddialarını gündeme getirdiği için gözaltına alındı. Sıkılmadan daha gür sesle söylemeye devam edeceğiz: Gazetecilik Suç Değildir!"
Kılıçdaroğlu: Dün Şardan ve Gökçe, bugün Erdinç... Belli ki Saray, kalemini satmayan gazetecilere savaş açmış
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise X hesabından yaptığı paylaşımda, "Dün Tolga Şardan ve Dinçer Gökçe, bugün Cengiz Erdinç… Belli ki Saray, kalemini satmayan gazetecilere savaş açmış. Bu düşmanlığın hiç kimseye bir faydası yok. Emin olun ekonominin, yargının, dolayısıyla devlet kurumlarının çürüyüşünü gizleyemeyeceksiniz! #GazetecilikSuçDeğildir " dedi.
Tolga Şardan savcılık ifadesinde, "Sadece halkı bilgilendirmek için gazetecilik yaptım" dedi; avukatı yazının ihbar durumunda sayılması gerektiğini söyledi
"MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazısı sonrası hakkında başlatılan soruşturma kapsamında 1 Kasım'da tutuklanan T24 yazarı Tolga Şardan, savcılığa verdiği ifadede, "Sayın Uçar'ın dilekçesinin ardından HSK'ya yine Anadolu’nun değişik köşelerinde görev yapan yargı mensupları tarafından ihbarlar yapılmaktadır. Ve HSK tarafından görevlendirilen müfettişler söz konusu iddialar çerçevesinde aralarında üst düzey yargı mensupları da olmak üzere birçok kişinin bilgi sahibi konumunda ifadelerini almışlardır. Görüleceği üzere devletin en saygın kurumlarından olan MİT Başkanlığı da söz konusu iddialar çerçevesinde bilhassa Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan gelen talimat sonrasında, adı geçen yargı mensupları üzerinde de detaylı araştırma yapmıştır. Dolayısıyla kulislerden elde ettiğim bilgileri söz konusu yazıda kaleme alırken tarafıma yönelttiğiniz TCK 217/A maddesi hükümlerine aykırı herhangi bir girişimim olmamıştır" diye belirtti.
Suçlamayı kabul etmeyen Şardan, "Ben 35 senedir gazetecilik yapmaktayım. 35 senedir Türkiye Cumhuriyeti'nin yargı ve güvenlik bürokrasisini yakından takip eden bir gazeteci olarak hangi konuların suç teşkil edeceğini, hangi konuların suç teşkil etmeyeceğini bilecek tecrübeye sahibim. Bana bildirmiş olduğunuz suç iddiasıyla ilgili olarak atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Altını çizerek söylüyorum yalnız halkı bilgilendirmek çerçevesinde gazetecilik yaptım" dedi. Şardan'ın avukatı ise, "Müvekkilin yazısının ihbar niteliği sayılıp soruşturmayı açan savcılıkça araştırılması gerekirdi" dedi.
"Katalog suç" diyen mahkeme, "kaçma şüphesi" ile "beklenen ceza ve güvenlik önlemi" gerekçesi sundu!
Kararında TCK 217/A’nın katalog suçlardan olduğunu yazan İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklamaya gerekçe olarak, "işlendiği iddia edilen suçun önemli ve ciddi sayılan katalog suçlardan olması nedeniyle tutuklama nedenin ‘kanun gereğince’ var sayıldığı, kaçma şüphesi ile delilleri yok etme, gizleme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı oluşturma şüphesinin bulunduğunu” öne sürdü. Mahkemenin tutuklamaya sunduğu gerekçelerden biri de “beklenen ceza veya güvenlik önlemi” oldu. Tutuklanan Şardan, Sincan Cezaevine gönderildi.
Mahkemenin kararında "katalog suçlardan" diye yazdığı ve bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören TCK 217/A suçu, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 100. maddesinde sıralanan ve kanun gereğince tutuklama kararı verilen katalog suçlar arasında yer almıyor.