CHP Kurultayı’nın ardından (IV)

Ömer Faruk EminağaoğluPartimin özü müdafai hukuktur.Ülkenin her köşesinde herkesin hak ve hukukuna sahip çıkarak, ülkemin her yerinde halkıyla kucaklaşarak, halkıyla iç içe olarak kurulmuştur.Bu anlayışla verilen mücadele...

Ömer Faruk Eminağaoğlu

Partimin özü müdafai hukuktur.

Ülkenin her köşesinde herkesin hak ve hukukuna sahip çıkarak, ülkemin her yerinde halkıyla kucaklaşarak, halkıyla iç içe olarak kurulmuştur.

Bu anlayışla verilen mücadele Cumhuriyeti yaratmıştır.

Çağdaş Cumhuriyeti sonsuza kadar var edecek olan da bu anlayış ve mücadelesinden dönmeden bu yoldan halkıyla beraber örgütüyle kadrolarıyla yürüyecek olan Partim CHP’dir.

Bunun için, adalet mülkün temeli diyoruz.

Ülkede her zaman ve her yerde, her koşulda ve herkes için adalet ve demokrasi diyoruz.

Her zaman ve her yerde her koşulda tek adamlığa hayır diyoruz.

Adalet, eşitlik ve özgürlük yürüyüşünü 12 Eylüllerin yarattığı kalıpları kırarak Partimizde başlatıp, hukuk ve demokrasiyi, Ülkemize demokrasiyi getiren, hukuk ve adaleti etkin kılan Partimizde yaşayıp, bu şekilde Ülkemizi AKP iktidarının ve AKP’nin sırtını dayadığı Cumhuriyetle bağdaşmaz güç ve karanlık odakların içine sürüklediği karanlık tablodan çıkarmak için, halkımıza tek umudun CHP olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz.       

Asla karanlığa yer olmadığını, Ülkeyi bu sorunlarından her durumda CHP’nin kurtaracağını, bu yoldan bedeli ne olursa olsun hiçbir zaman asla dönmeyeceğimizi, sonuna kadar hukuk ve demokrasi içinde vereceğimiz mücadele ile tüm bu sorunlardan kurtulacağımızı, asla umutsuzluğa yer olmadığını partililerimize, örgütümüze, halkımıza tarih önünde ifade ediyoruz.

Kurultayımızın sonuçlarının Partimize ve Ülkemiz için aydınlık bir sayfa açacağını belirtiyor, seçilen tüm yeni kadrolara başarılar diliyoruz.

Seçilme hakkımın elimden alınmasında ve eşit yarış koşullarının ortadan kaldırılmasında doğrudan sorumluluğu bulunanları ve seçimin hangi koşullarda gerçekleştiğini de ayrıca gözetince, hele de adı adalet olan bir Kurultay’da vicdandan koparılmış bir adalet olmayacağından, Tüzük nedeniyle her yönden parti içinde yaşanılanları da gözetince, adalet, hukuk ve demokrasi anlayışı nedeniyle öncelikle ve ivedilikle, örgütüyle, tabanıyla, halkla kucaklaşabilmeyi etkin kılacak bir tüzük kurultayı toplanmalıdır.

Daha önceki dönemlerdeki gibi tüzük kurultayı unutulup gitmemelidir.

İçinde bulunulan koşullar ve yarınlara Türkiye’yi bekleyen sorunlar gözetilince Partimde bu yolda adım atılmaması, giderilemez sonuçlar ortaya çıkarabilecektir.

Tüzük kurultayında yapılacak değişikliklerle, parti içinde her yönüyle kaynaşma sağlanmalı, örgüt ile tabanı, genel merkez ile örgüt ve tabanı arasında olabilecek sorunlar bütünüyle ortadan kaldırılmalıdır.

Böyle bir yapılanma ile partinin her yönüyle halkın içinde olması sağlanabilecektir.

Parti; kadro, yönetim, örgüt ve tabanı ile halkın içinde olunca, aşamayacağı engeller kalmayacaktır.

Tüm bu nedenlerle, demokratik bir ortamda gündeminde tüzük değişikliğinin de olacağı, adaletin yürekten yaşanacağı Kurultay’a gidilmesi ve sonucuna göre de gerektiğinde seçimli bir Kurultay’dan da uzak durulmaması, adalet, hukuk ve demokrasinin gereğidir.

Kurultay sonuçlarına, sadece yönetim kadrolarının yenilenmesi veya yeniden seçilmesi boyutuyla bakılamaz.

Kurultay ile CHP’nin tarihi sorumluluğu çok daha artmıştır.

CHP içindeki dayanışma birlik ve bütünlüğün daha da arttığı ve bunun açıkça gösterilmesi gerektiği bir döneme girilmiştir.

Parti tabanının beklentileri bir yana, parti tabanı dışındaki kitleye de inandırıcı olabilmek ve umudun CHP olduğu konusunda en ufak bir duraksama yaşatmamak için başka bir seçenek te söz konusu değildir.

CHP, yarınlardaki sorumluluğu nedeniyle, her konuyu, hiçbir alınganlık sergilemeden, yarınları kazanma adına özeleştiriden uzak durmadan oturup konuşabilmeli, bu süreci kurumsal kimliğine uygun bir biçimde yaşamalıdır.

AKP, Cumhuriyete saldırmakta, içini boşaltmaktadır.

AKP yönetiminin sorumluluğu kaçınılmaz olarak ortadadır.

Hukuk devleti etkin olarak işleyince elbette AKP’deki bu yöneticilerden tüm bunların hesabı sorulacaktır.

AKP’nin karşısında, bu tabloda demokratik yollarla mücadele edecek en örgütlü yapı CHP olmakla, CHP’nin atacağı veya atmayacağı adımlar tarihi önem taşımaktadır.

Bu konuda en ufak bir duraksama veya atılması gereken adımların zamanında atılmaması nedeniyle, Cumhuriyet en ağır saldırıyla karşılaşabilecektir.

Cumhuriyeti kuran CHP, Cumhuriyet için atması gereken adımdan hiçbir nedenle geri durmamalıdır.

Bu nedenle CHP yönetiminin ortaya çıkan tarih önünde sorumluluğu gereği, mevcut yönetim de, bu tarihi sorumluluğun gereğini yerine getirmekten geri durmamalıdır.


CHP Kurultayı'nın ardından (I)

CHP Kurultayı'nın ardından (II)

CHP Kurultayı'nın ardından (III)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?