Deniz Gezmiş

Sami GünalBiraz hüzün dağına çıkalım, seyreyleyelim seyri seyranı, sonra eteklerindeki denize inelim, vursun yüzümüze meltemi, imbatı…“Mare Nostrum: Bizim Deniz''Deniz şiirlerinin en anlamlılarındandır Can Baba’nınki!...

Sami Günal

Biraz hüzün dağına çıkalım, seyreyleyelim seyri seyranı, sonra eteklerindeki denize inelim, vursun yüzümüze meltemi, imbatı…

“Mare Nostrum: Bizim Deniz''

Deniz şiirlerinin en anlamlılarındandır Can Baba’nınki! O da bir devrimcinin Can oğludur.

"En uzun koşuysa elbet Türkiye'de de devrim / O, onun en güzel yüz metresini koştu"

Aşk olsun!..

Toplumsal değerleri olan güzel insanlarımızın, özel günleri olarak, genellikle ölümlerine odaklanırız. Ölüm anılır, doğum kutlanır. Bugün 28 Şubat. Sosyal medyada 27 Şubat olarak uydurulanın aksine Deniz Gezmiş’in ailesinin de teyit ettiği üzere gerçek doğum günü bugündür. 70’inci yaş günüdür. Ama o, artık 25’inden kalan bizden genç bir ağabeydir. Kutlu olsun!

Şimdi, bizimkisi anma mı kutlama mı? Olayın trajedisinin doğurduğu ağırlık itibariyle doğum günü olsa bile hüzün ağır basmaktadır. Olay bu vesileyle anma havasına girmektedir. Ve umudunu devrime bağlamış insanların içindeki tertemiz timsalin özlemi olduğu için devamlı olarak akla düşen yokluğudur.

Yağmurun toprağa düştüğü yerdeki sınır çizgisinde gibiyiz. Attık sağ ayağımızı bu yana “kuruluk'' içindeyiz, attık sol ayağımızı öte yana “boran'' içindeyiz.

Evet, ben, kutlama günü de olsa çizginin boran kısmındayım. Yüreğim “ulu devrimin'' topraklarında hep darma dağın ama beynim antrenmanlı.

“Efendiler efendiler / Deli gönül neler diler / Dünyadaki ''Denizler’ / Bir gider, bin gelirler / O da her gün gelirler''

Kentlerin mobilyaları olduğu gibi toplumların da ikon dediğimiz simgeleri olur. Bizim Deniz de, devrimin ve sevdasının içimizdeki sönmez ikonudur. On sekiz yaşlarında başlayıp yirmi beş yaşında tamamlamıştır. Sevdasını kafamıza, kalbimize nakşetmiştir. Toplumsal bilincimizi dokuyan bir mürşit olmuştur.

Toplumsal ikonlar zaman içinde sinsi bir taktikle akçeli tüketim malzemesine de dönüştürülebilirler. İçi boşaltılır ki mürşitlik işlevi kalmasın diye. Tıpkı Che Guevara’ya yaptıkları gibi. “Y kuşağı'' mı ne diyorlar? İçlerinde kimileri, tişörtünün göğsünde taşıyor. Ki sorulduğunda, pop yıldızıdır galiba, dedikleri de oluyor.

Olsun, dünyada her şey doğru gitseydi eğri olmazdı.

“Bizim de her 28 Şubat’ta / GEZMİŞ’liğimiz var / Memleket üstü büyük DENİZ’lerde / Bu yüzden şubat ayazında bile / Umudumuz mavidir bizim / Ve Yeşil Parka’yı kuşanırız Şarkışla’ya giderken / Çevirseler de yolumuzu… / Biz, yine dinleriz ve hep dinleyeceğiz / inadına, Rodrigo'yu''

Doğum günü değil mi? Hüznü çoğaltmanın ne âlemi var?

İşbu hal üzere yakın dava arkadaşı olan Bozkurt Nuhoğlu’ndan naklen insani bir hikâyesini aktaralım,

Deniz, herkesle çok rahat iletişim kuran birisi idi. 1968'de Sultanahmet’te yatıyoruz. Deniz; yaralamadan, soyguna kadar her türlü suçlar işlemiş lümpen birisiyle sürekli birlikte dolaşıyor... Bu benim dikkatimi çekti.

— Ne yapıyorsun bu adamla?

— Abi, hiç karışma, ben bunu örgütlüyorum, dedi.

Aradan bir süre geçti, Deniz'in sıkı fıkı olduğu bu lümpen arkadaşı bana geldi,

— Abi, seninle biraz konuşalım, dedi.

— Konuşalım.

— Bu Deniz, bana bir şeyler anlatıyor!

— Ne gibi şeyler?

— Ben, şimdiye kadar hiç namuslu, dürüst, onurlu bir iş yapmadım. Deniz, bana ciddi bir iş önerdi.

— Neymiş o?

— Deniz, ''ABD donanması, Türkiye ye geldiği zaman kaçıralım!’ dedi.

— Peki, aklına yattı mı?

— İşi enine boyuna düşündüm. Aklıma yattı ama bir şeyi çözemedim ve Deniz’e sordum, o da bana ''Defol git!’ dedi… Bozkurt abi, bi sana sorayım dedim.

— Nedir, hadi sor bakalım:

— Gemiyi kaçırmak aklıma yattı, tamam kaçırırız, ama kime satacağız bunu?

Doğal olarak gün itibariyle Deniz karşısında duygusallaştık... Doğum günüdür deyip ideolojik duygulardan ari, hafif bir kapitalist yöntem eleştirisi de yaptıktan sonra yeridir diyerek hoş bir anekdotla eğer becerebildiysek de andık sayılır!..

E, Deniz’in politik kimliği karşısında çok apolitik yazı oldu derseniz de hatırınız kalmasın, Deniz’in ağzında kendisini anlatan en iyi sloganını yazalım.

Emperyalizme HAYIR!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?