Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Büyük İşçi Direnişi’nin 51’inci yıl dönümünde Kocaeli’de konuştu. Çerkezoğlu, “Kocaeli’den başlayan Gebze’den İstanbul’a uzanan yolu yürümeye devam edeceğiz. 51’inci yılda 51 yürekli DİSK’li bu kararlı mücadelesini İstanbul yollarına taşıyacak” dedi.
Kocaeli’den başlayan 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi’nin 51’nci yılında DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun katılımıyla Kocaeli’nin İzmit ilçesi Sabri Yalım Parkı’nda basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya DİSK yöneticilerinin yanı sıra sendika üyeleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
"DİSK'i ortadan kaldırmaya çalıştı"
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 1967’de Türkiye işçi sınıfının bir yol ayrımına geldiğini hatırlatarak şöyle konuştu:
"Teslimiyet ya da mücadele. Tarihin o anında Türkiye işçi sınıfının bu yol ayrımında sermayenin kuşatmasına karşı bir mücadeledir DİSK’in kuruluşu. Üç yaşında bir gencecik örgütken DİSK, bütün baskılara rağmen Türkiye işçi sınıfının umudu olmaya ve bütün iş kollarında hızlıca örgütlenmeye başladı. Sermaye ve dönemin iktidarı bir yasal düzenleme getirerek DİSK’i ortadan kaldırmaya çalıştı. Bu yasa meclisten geçerse DİSK’in canına ot tıkayacaklardı. Böylesi bir dönemde sendikasına, emeğine ve onuruna sahip çıkan işçilerin direnişinin adıdır 15-16 Haziran. Kemal Türker’in DİSK genel merkezinde yaptığı temsilciler kurulundaki alınan kararla 15 Haziran ile işçiler alanlara akmaya başladı.
"51 yürekli DİSK'li mücadeleyi taşıyacak"
Sadece DİSK üyesi işçiler değil, sendikalı-sendikasız tüm işçiler DİSK’e sahip çıktı. DİSK’e sahip çıkmak emeğine, çocuklarının geleceğine sahip çıkmak, memlekete sahip çıkmaktır. 15-16 Haziran bizim için tarihte kalmış bir gün değil, sadece anılması gereken bir gün değil. Bütün güncelliğiyle, deneyimiyle, birikimiyle bugün de işçi sınıfının ve DİSK’in mücadelesini aydınlatmaya devam ediyor. Bu yıl sağlıkçı, güvenceli bir yaşam için bildiğimiz yoldan yürüyoruz. Bizden öncekilerin açtığı yoldan yürümeye devam ediyoruz. Bütün illerde, bölge temsilciklerinde DİSK’liler alanlarda ve meydanlarda bu kararlılığını haykırdı. Bu basın açıklamasından sonra yarın 14:00’te Gebze’de olacağız. Kocaeli’den başlayan Gebze’den İstanbul’a uzanan yolu yürümeye devam edeceğiz. 51’inci yılda 51 yürekli DİSK’li bu kararlı mücadelesini İstanbul yollarına taşıyacak.
"İşçinin hesaplarına banka hacizleri düşüyor"
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının tercihleri sonucunda çıkan ekonomik kriz, pandeminin de etkilemesiyle işçiler ağır bedeller ödüyor. İşsizlik Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyor. Ekmeğimiz küçülüyor, faturalarımız kabarmaya devam ediyor. Bir yanda yoksulluk bir yanda şirketlerin servetleri birikiyor. AKP’nin sınıfsal ve siyasal tercihleri ülkedeki bütün eşitsizlik ve adaletsizlikleri büyütüyor. Az sayıda para ve iktidar sahibi servetlerinin ve rantlarının küçücük kısmından bile vazgeçmiyorlar. Asgari ücretten bile vergi alınırken 3-5 şirketin vergileri sıfırlanıyor bu ülkede. Yandaş şirketlerin payına devlet bankalarından geri ödemesiz krediler, işçinin köylünün hesaplarına ise banka hacizleri düşüyor. Bütün bunlar bu yaşadıklarımız bilelim ki kader değil. Bu yaşadıklarımız ülkeyi yöneten siyasi iktidarın tercihlerinden kaynaklanmaktadır. Bunların hiçbiri kendiliğinden ortaya çıkmadı. Ekonomik ve toplumsal tahribatı bu kadar derin yaşıyor olmamız kendiliğinden ortaya çıkmadı.
"DİSK'in verdiği mücadele bize yol göstermektedir"
Bu durumda bizlerin, işçi sınıfının ve DİSK’lilerin önünde tarihsel bir değer duruyor. Yaşadığımız açlık ve yoksulluk döneminde bizleri buna mahkum edenlere karşı yeni bir yol açmamız gerekiyor. 15-16 Haziran direnişinde olduğu gibi, tarihten dersler çıkartarak, demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işlediği emeğin Türkiye’sini kendi ellerimizle kuracağımızı büyük yürüyüşümüzün başladığı kentte, Kocaeli’de bir kez daha ilan ediyoruz. 51 yıl önce DİSK’i yok etmeye karşı DİSK’in verdiği mücadele bugün bize yol göstermektedir. Ne polis copları ne polis panzerleri işçi sınıfının akan selini durduramamıştı. Birçok sendika yöneticisi ve üyesi tutuklandı ancak Türkiye işçi sınıfı ve DİSK’liler sendikasını sonuna kadar savundu. O yasa Anayasa Mahkemesi’nde iptal edilmek zorunda kaldı. Koşullar, bedeli ne olursa olsun emeğimizi ve haklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Bir kez daha sözünü veriyoruz ki emeğimizin karşılığını aldığımız, insanca yaşayacağımız bir ülkeyi ve dünyayı kendi ellerimizle kuracağız."
Çerkezoğlu, "Bugün işçi sınıfı için bir kez daha ‘yeter’ deme günüdür" dedikten sonra taleplerini şu şekilde sıraladı:
“Birincisi pandeminin bütün etkileri devam ettiği sürece işten çıkartma yasağı bütün istisnaları kaldırılarak devam etmeli, kod-29 ve ücretsiz izin zulmüne derhal son verilmelidir. İkincisi asgari ücret üzerindeki bütün vergi ve kesintileri sıfırlanmalı, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınan adil bir vergi sistemi getirilmelidir. Üçüncüsü işsizlik fonu kaynakları bu süreçte tümüyle işçilere ve işsizlere tahsis edilmeli, işverenlere yapılan ödemeler durdurulmalıdır. Ve işsizliğe karşı kalıcı, güvenceli istihdam yaratacak ekonomi politikaları oluşturulmalı, kamu istihdamı artırılmalı ve çalışma süresi kısaltılmalıdır. Dördüncüsü kaynaklar doğa katili projelere, Kanal İstanbul’a, betona değil pandemide işini ve gelirini kaybedenlere ayrılmalıdır. Beşincisi örgütlenme, sendikalaşma, toplu sözleşme ve grev hakkının önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır. Sağlıkçı, güvenceli, insanca bir yaşam için bildiğimiz yoldan yürümeye devam ediyoruz. Birlik olalım, güçlü olalım, mücadeleyi hep birlikte yönetelim. Bütün işçi kardeşlerimizi sendikalı olmaya ve DİSK’li olmaya çağırıyoruz. İnadına sendika, inadına DİSK seviyoruz.”