“Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar, meczuplar memleketi olamaz. Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.” Mustafa Kemal Atatürk
Geçtiğimiz gün TikTok’ta yayınlanan bir videoda Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e küfür eden genç bir çocuğun videosu en çok konuşulan konulardan biriydi. Dindar bir nesil yaratacağız derken tüm kurucu değerlerine düşman nesil üreten bu sistem nasıl oluyor da eğitimliyi de eğitimsizi de Atatürk’e düşman edebiliyor?
HOCAEFENDİLERİ SEVEN TOPLUM
Aklını kiraya vermek yüzyıllardır bu toprakların geleneksel ata sporu. Doğu toplumlarında görülen kurtarıcı, bilge arayışı, Allah ile bağını ‘hocaefendilere’ teslim eden yapı şunu gösteriyor ki:
İnsanlarımız kendi benliklerini, inandıklarını sorgulamak, o içsel hesaplaşmayı yapmak, kendi göbeğini kendi kesmek yerine başkalarının kurduğu hazır şablonlara biat etmek istiyor.
DÜŞÜNME EYLEMİ YERİNE TARİKATLAR
Düşünme eyleminin zorlayıcılığının farkında olan ve burun kıvıran toplum yapımız, her konuda olduğu gibi hazırcılığı benimsemekte geç kalmamış.
İmam Gazali ile kesintiye uğrayan İslam Altın Çağı, fikirsel altyapısı ile birlikte felsefeyi de kaybeden İslam Dünyası bugün halihazırda yönünü kaybetmiş vaziyettedir.
KADIN TİCARETİNDEN ÇOCUK İSTİSMARINA…
Günümüz Türkiye’sinde tarikatlar bir STK muamelesi görüyor. Tarikatlar bir şeyhe bağlılıktır, tarikatlar tartışma kültüründen yoksunluktur. Dünya nimetlerini ve lezzetlerini kendi deyimleriyle bir kenara itin diyen bu şeyhler ‘ticaret, siyaset, kadın ticaretinden köleliğe (evet kölelik) birçok alanda faaliyet göstermekten geri durmuyorlar.
En insani duygulara bile karşı olan, kadınların eteğine fetva veren, cinsel yaşama karışan, alkolün damlası haramdır diyen bu şeyhler ‘çocuk istismar’ etmekten de geri durmuyorlar.
KATALOG ÜZERİNDEN EŞİNİ SEÇENLER Mİ DERSİNİZ KEDİCİKLERİ İLE BOY GÖSTERENLER Mİ?
15 Temmuz’da eşi benzerine az rastlanılır hain kalkışma sırasında vatandaşının vergileri ile alınan helikopterler, uçaklarla vatandaşını bombalayan alçakların ismi sadece FETÖ’den mi ibarettir?
FETÖ diyerek bir lider kültü olduğunu, tarikat, cemaat olduklarını gözardı mı edeceğiz?
Eşini bile özgür iradesi olmadan kendilerine hazır şekilde sunulan bir ‘katalogtan’ seçenlere bu halk ‘hocaefendi’ demedi mi?
Bu sapkın adamı dinlerken gözyaşları çorbasına karışan tescilli Atatürk düşmanlarını unutacak mıyız?
OKTAR’IN KAPISINA KİM DAYANDI YILLARCA?
Yine kadınları bir seks kölesi olarak kullanan Adnan Oktar tarikatı, ‘inşallah, maşallah’ diyerek kaç kişiyi kandırmıştır?
Ramazan’da sigara içeni bile döven halkımız bir gün bile Oktar’ın kapısına dayanmış mıdır?
ŞEYH’LERİNİN ARTIK ÇORBASINI İÇEN AKILSIZLAR
Peygamber soyundan geldiğine inandıkları şeyhin artan çorbalarını bile içiyorlar. Onu görünce kendilerinden geçiyorlar. Sağlık alanında örgütlendikleri artık aşikar olan bu Menzil tarikatının kendine ait neredeyse bir ilçesi var.
Oraya gittim huzur buldum geldim diyenler mi dersiniz( çoğu müridi Fethullahçıların aksine kriminal insanlardan oluşuyor).
SAHTE PEYGAMBERİN BİLE BİNLERCE İNANANI VAR
Delirmişçesine inanacak bir dal arayan toplumumuz, kim hangi büyük ‘yalanı’ söyler ise anında diğerine tamah ediyor. Kuzularla fotoğraf çektiren, bembeyaz giyinip ben İsa’yım diyen bir yarım akıllının bile sosyal medyada görebilirsiniz binlerce destekçisi bulunuyor. Kendisini 28 Şubat ve gülünmeyen fıkraları ile tanıdığımız bu kişi dışında hatırlarsınız bir de diğer sahte peygamber olan ‘İskender Evrenesoğlu’nun’ cenazesini.
Son dönemin popüler dizisi ‘Bir Başkadır’da geçen bir replik aklıma geliyor. ‘-Ben nerede yaşıyorum Gülbin?’
EVLİYA GİBİ GÖRÜYORLARDI...
Anadolu’da evliya gibi görülen adamın 12 yaşındaki çocuğu istismar ettiğine şahit olmadık mı?
Ensar’da kirli ilişki ağlarına şahit olmadık mı?
Bu istimarcı aşağılık adamın sözlerine kulak verelim: ‘bekaretinde sorun yok, bu Allah’ın bir takdiri’ ‘nefsime kapılmış olabilirim’… İşte günümüz acı Türkiye’sinin tablosu…
AYNI ANDA HEM ALLAH’TAN HEM ATATÜRK’TEN UZAKLAŞAN HALK
Kendilerini bir peygamber gibi gördükleri şeyhe teslim eden insanlar burada artık İslam değil şeyhinin fikirlerine ve söylemlerine biat ediyor. İslam’ı şeyhinin kapasitesi kadar öğrenen kişi aynı anda Atatürk’ten de uzaklaşıyor. Robotlaşan ve fikirsel olarak hareket edemez hale gelen kişi gerçek hayatında kazanamadığı saygıyı ve kimliği burada kazandığını hissediyor. Bir mevkiye getirildiğinde veya halk tabiri ile altına bir araba çekildiğinde daha da derin rüyalara dalıyor.
MERCEDESLER GICIR, MACUNUMUZ İSE COLGATE MİSVAK
Peygamber efendimiz kot pantolon giymezdi diyip, Amerikan malı giyme diyip, Alman malı Mercedes’e binen de bunlardır, peygamber Misvak kullanıyor diye Colgate Misvak alanlar da bunlardır.
Kız çocuklarını okula göndermezler, küçük yaşta başını kapama yarışına girerler.
EMPERYALİSTLERİN GÜDÜMÜNDELER
Emperyalistlerin sözü dışına çıkamazlar. Mustafa Kemal’in boynuna ilmek geçirmek için fetva verenler, İngilizler ile işbirliği yapanlar da, halkına kurşun yağdırmak için ABD’den icazet bekleyen de, -Keşke Yunan kazansaydı! Diyenler de bunlardır.
AKP iktidarı şeyhlerle beraber dualarla temel atarken Cumhuriyet’in köküne de beton atıyor.
EĞİTİMLİMİZ BİLE ‘YETMEZ AMA EVET’ DEMEMİŞ MİYDİ?
‘Ölüleri bile mezardan kaldırın oy kullandırın’ diyen bir teröriste ‘demokratikleşme’ diyerek destek veren, Abant toplantılarına katılanlar da, Atatürk diktatördü diyenler de çıkmamış mıydı? Tarikatlar bir özgürlük meselesidir diyen bu liberaller şimdi günümüz Türkiye’sinden utanç duyuyorlar mı? Yüzleşme, hesaplaşma diyerek tarikatların karşısına dikilen ve laikliği sonuna kadar savunanlara ‘cahil’ muamelesi yapanlar akıllanmış mıdır? Hiç sanmam…
İKİNCİ MAHMUT’TAN ATATÜRK’E SONSUZ MİNNET
Osmanlı modernleşme döneminden, bizleri Türk Aydınlanmasının zirvesine taşıyan Mustafa Kemal Atatürk’e kadar ne kadar minnet duysak yine az gelir. Bugün 100.senesine yaklaşan Cumhuriyetimiz hala ayakta ise bu birikim ve bilim ışığında ilerlemenin sayesindedir.
‘Bilim ile ters düşer isem bilimi tercih edin’ diyen kurucusuna hakaretler yağdıran insanların kısa zamanda aydınlanması dileğiyle...