Aktaş, eski Hazineci arkadaşının bu tercihin sebebi olarak "alınan kredilerin geri ödenmesi" olduğunu söylediğini aktardı.
Aktaş, Hazineci arkadaşının verdiği bilgileri "Enflasyon olmasa krediler nasıl ödenirdi?" başlıklı yazısında şöyle paylaştı:
" 'Haneler ve şirketler son yıllarda bankalardan çok borç aldı lakin bu borçla yatırım yapılmadı, para çoğunlukla tüketime gitti, ekonomi de böyle büyüdü. Enerji özelleştirmeleri ve KÖİ projeleri için alınan krediler bu artışın ana nedenlerinden. Covid salgını sırasında dağıtılan kredileri de unutmamak gerek.'
Son yıllarda kamu bankalarına 141 milyar liralık özel tertip DİBS verildiğine, böylece kamu finansal kuruluşlarının kredi verebilmesinin kolaylaştığına dikkat çeken Hazineci dostum şöyle devam ediyor:
'Ancak her verilen kredinin bir de geri ödemesi var. Geri ödemede sorunlar baş gösterdi. Borçlular aldıkları krediyi geri ödeyemezlerse veya ödemeye pek niyetleri yoksa yeni kredi almak veya krediyi yapılandırmak için faizlerin yüksek olmaması gerekiyor.'
Geliyoruz can alıcı noktaya, nottaki bilgiler çok önemli:
'Eğer maliyetlerinizi fiyatlarınıza kolayca yansıtabiliyorsanız, yani enflasyon yüksekse, örneğin yüzde 30 faizle kredi almak çok akıllıca. Enflasyon örneğin yüzde 70 düzeyindeyken 100 liralık ürününüzü 170 liraya satıyorsunuz lakin 100 lira krediyi 130 lira olarak geri ödüyorsunuz.'
Şimdi daha iyi anlaşılıyor değil mi faizin niye indirildiği...
Faiz indirilmese ve alınmış bu kredilerin geri ödemesinde sorun çıksa çarklar nasıl dönerdi; bankaları, özellikle de kamu bankalarını ayakta tutmak çok daha maliyetli olmaz mıydı?"