Irish Times Gazetesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, iPhone başta olmak üzere ABD mallarının boykot edilmesi çağrısının kulak ardı edildiğini İstanbul'daki lüks bir alışveriş merkezi örneği üzerinden ortaya koydu.
Stephen Starr'ın haberine göre, ABD ile bozulan ilişkiler ve piyasa spekülatörlerinin hareketleri istikrarsız bir ekonomik pozisyona işaret ediyor.
Ahval'de yer alan habere göre, İstanbul’un Asya yakasındaki Akasya alışveriş merkezi şehrin zengin sakinleri için inşa edildi. The Brooks Brothers, Armani ve Burberry mağazaları kentin sadece güzide bölgelerinde bulunabilir.
2014’te açıldığında, alışveriş yapanlar 257 mağazalı bu AVM’ye rahat ulaşabilsinler diye, bir metro durağı ve bir otobüs hattı tahsis edildi.
İlk katında, en iyi konumu kapamış Apple Store bulunuyor.
Salı günü, ev hapsindeki Rahip Andrew Brunson’un salıverilmemesi ile patlak veren Washington ile yaşanan gerilim nedeniyle, Erdoğan ABD menşeli elektronik ürünlere boykot uygulanması çağrısında bulundu.
Kavgacı konuşması sırasında Erdoğan, Apple’in iPhone’unu isim zikrederek vurguladı. Boykot çağrısı, Türk Lirası dolar karşısında bu yıl içinde üçte bir oranında değer yitiren Türkiye ekonomisine dair endişeleri derinleştiriyor.
Ancak Erdoğan geçen Perşembe öğleden sonra Akasya’daki Apple Store’u ziyaret etmiş olsaydı, aslında büyük bir hayalkırıklığına uğrardı. Mağazanın ‘Apple’da bugün’ bölümü tıka basa müşterilerle ve meraklı izleyenlerle doluydu.
Bu haftasonu, mağaza iPhone ile çekim yaparken ‘gölge ve ışığın’ en iyi nasıl kullanılacağına dair 90 dakikalık bir bilgilendirme etkinliği düzenledi.
Pazar günü de çocukların iPad ve iPhone’larını yanlarında getirebileceği ‘Çocuk saati’nde de iMovie’inin nasıl kullanılacağı öğretildi.
Akıcı bir İngilizce konuşan, (ki bu İstanbul’daki benzer mağazalarda pek karşılaşılan bir durum değil) ve adının yazılmasını istemeyen bir çalışan, bu kalabalığın normal bir günü yansıttığını söyledi. Görünen o ki, mağazadaki onlarca kişi Erdoğan’ın çağrısına kulak asmıyordu.
iPhonelar da dahil, aşırı tüketim Türk ekonomisini son 10 yıldır ayakta tuttu ve Erdoğan ile AKP’sini cesaretlendirdi. Erdoğan, politik mesajının köşetaşı mesajı da olan aşırı maliyetli devasa altyapı projeleriyle hızlı bir ekonomik büyüme yaratmaya çalıştı. On yıldan fazla bir süre de bu momentum harika bir biçimde işledi.
Türkiye’nin en büyük kenti İstanbul’da iki adet ulaşım tüneli yapıldı ve bir Boğaz köprüsü inşa edildi. Ayrıca, kent sakinlerinin şehir içinde daha rahat seyahat etmesini sağlayan altyapı hizmetlerinin yanısıra 8 milyar dolarlık inşaat iş alanı yaratıldı.
Tüm kentte konut inşaatı patlama yaptı ve her yıl yaklaşık 800 bin bina dikiliyor. Hükümet, ülkeyi modernize etmek için 200 milyar dolar harcama sözü verdi ve Türklerin nakite bu kadar erişimi hiç olmamıştı.
Ancak şimdi dişliler yavaşlama işareti veriyor. ABD ile bozulan ilişkiler ve piyasa spekülatörlerinin eylemleri, Türkiye’nin istikrarsız ekonomik konumunun altını daha fazla çizdi.