Bu toplumun gerçeklerini hiç çekinmeden masa üzerine koymamız gerekiyor. Erdoğan’ın reisliğindeki AKP sanırım 9. defa seçim kazanıyor. Yani halkın, seçmenlerin çoğunluğu bu tercihi yapıyor. Bir zamanlar Mareşal F. Çakmak seçim kaybedince oylar sayılmayıp tartılsaydı biz galiptik demişti. Böyle bir kıyaslamaya başvurmayacağım, çoban profesör sözü etmeyeceğim. Ç
ok yurtsever çobanlar çok yobaz profesörler var ama Erdoğan ve AKP halkın hangi kesiminden oy alıyor? Bu sorunun cevabının önemini bence kimse yadırgayamaz. Mutlaka konuşulmalı tartışılmalıdır. Çok açık bir şekilde görülüyor ki Erdoğan halkın iyi bir eğitim görmüş, ülkesini ve dünyayı anlayan, laikliği, aydınlanmayı benimsemiş, çıkarına değil ülkesinin ve halkının yararına temel insan hak ve özgürlüklerine öncelik veren yurtsever kesiminden % 1 oy almıyor.
90 yıla yaklaşan ömrümde bu halkın aydınlanmacı akla bilime dayanan bir eğitimdem Amerika’nın yardımı ile nasıl yoksun bırakıldığını görmüş yaşamış bir piri faniyim. Asıl hesabı sorulması gereken kırklarla başlayan bu ihanetti. Urfa’da Hasan Ali Yücel’in devrilmesi ile bizim evde, doğduğum odada, mateme giren eli öpülesi yurtsever öğretmenleri çok iyi hatırlıyorum.
DP iktidarı ile birlikte onu izleyen hiç bir iktidar Atatürk’ün uygarlık çağdaşlık, akıl bilim hedefine sadık kalmadı. Alçakça canına kıyılan Ahmet Taner Kışlalı “Milli eğitim bakanlığı 50 yıldan beri milli ihanet bakanlığı olarak görev yapmıştır “demişti . İslamcı AKP’nin süregelen iktidarı açıkca bu eğitim darbesinin doğal sonucudur, tabii Amerika desteğini hiç unutmadan...
Yoksa bu millet üst üste Cumhuriyet, Atatürk karşıtı AKP liderlerini nasıl cumhurbaşkanı seçerdi. Çalışkan, yetenekli, yorulmaz ve halktan karizmatik lider ünvanını alan, akıl değil inanç adamı Abdullah Gül ile birlikte Necip Fazıl Mürüdi Erdoğan Atatürk’e ve onun kurduğu cumhuriyete tepkisini (nefretini de diyebilirsiniz) hiç gizlemedi. Erdoğan, “Demokrasi bir tramvaydır, ben biner inerim” dedi. Dindar ve kindar gençler, iki ayyaş, kutsal ölü, heykel değerlerimiz arasında değildir söylemleri bunu kanıtlıyor. O kendi dünyasını kurmak istiyor onun için.
Bu özlem 650 yıllık muhteşem imparatorluğun yıkılışından sonra aramıza giren kanı bozuk sütü bozuk ların kurduğu küçük ve itibarsız devlet değil.” Allah’ın izni ile üç kıtaya ve yedi düvele hükmedecek güçlü devlettir. Erdoğanın bu istekleri ve hedefleri açık oturumlarda nedense dile getirilmiyor. Türkiye çok onur kırıcı yıllar yaşadı. İnsan hak ve özgürlükleri defalarca ihlal edildi. Biz cumhuriyetçi ve Atatürk aydınlanmasına bağlı insanlar o dahiden sonra gelen politikacılara güvenmiyorduk. Nitekim onlar bu niteliklerini hiç gecikmeden gösterdiler. Oy uğruna laik düzene bağlı kalmadılar.
Eğitimi baltaladılar. Köy enstitülerini halkevlerini kapattılar. Ordunun iyi bir eğitim gördüğüne (Celal Şengör şahidimiz) Atatürk’e bağlı olduğuna, hiç bir zaman darbeye ihtiyaç duymayacak uygun uyarılarla uygarlık ve laikliğin korunmasını sağlayacağına inanıyorduk. işte bu yüzden ordu Amerika ile birlikte AKP’nin ve onlar sayesinde güç kazanan FETÖ’cülerin hedefindeydi. Büyük bir komplo ile bu cumhuriyet ordusu hapse kondu ve darmadağın edildi. Bunlar hep halkın yurdunu nasıl savunacağını öğrenmemiş olmasındandır. AKP ve Erdoğan seçim üstüne seçim kazanırken % 99’u müslüman bu toplumun geldiği yere bakın.kadın cinayetlerinde açık ara dünya şampiyonuyuz.işsizlik zirvede. Çocuklara taciz ve çocuk kaçırma giderek artıyor.
Dünyada en çok yalan haber uydurma haber üreten bir medya. İnsani gelişmişlikte 71 inciyiz. Hukuk ve adalet yürekler acısı bir durumda. Yüzlerce binlerce insan nedensiz hapis yatıyor. Hiç bir yakınlığım olmayan Osman Kavala, Nazlı Başak, tanıdığım Ahmet Altan ağır hapisi hak etmek için ne yaptılar? Öğretim üyeleri, üniversite öğrencileri bu hükümleri göz zinasına inanan hakimler mi veriyor. Onları da AKP yetişdirdi. Meraklıysanız Yılmaz Özdil bunları detaylı şekilde kimsin sen kitabında analatıyor. İhale yolsuzlukları, yandaş kayırmaları sürüp gidiyor ve ne hazinne acı, güzel giyimli kuşamlı çok sayıda konuşmacı bu ülke ve insan manzaralrını alkışlıyor. Kimse onlara siz de reisinizin saray misafiri gibi yunan kazansaydı keşke diyor musunuz? Milletçe ne onur kırıcı günler yaşıyoruz.akp halkın eğitim yoksunluğunun avantajını taşıyor.
Bununla övünüyorlar. Nedense kimse bunun 40’larda başlaayan halk ihanetinin sonucu olduğu gerçeğini ileri sürrmüyor. Muhalefetin elbette eksiği var yanlışı var. En önemlisi halkın inancına düşkünlüğü için ne yapacağını nasıl davranacağını bilemiyor. Burada bocalıyor. Kılıçdaroğlu ve yakınındaki milletvekilleri ile yıllar önce 20 kadar akademisyen birlikte olduk. sorular sorduk. Benim sorum laiklikle ilgiliydi.”Halk laiklik diye dinsizlik anlıyor bizi de dinsiz parti olarak anıyor” o yüzden laikliğisavunamıyoruz” demişti. Bu bence bir teslimiyettir.
CHP’nin yapması gereken tartışmasız kemalizmi ve cumhuriyet devrimlerini savunmaktır. Laikliği aklı bilimi kadın eşitlik ve özgürlüğünü halka anlatmaktır. Yoksa çarşafa rozet takmakla laiklikten ödünler vererek asla başarılı olunamaz. Kayıtsız şartsız laikliği savunmak güçlü tepkiler göstermektir. Tutulacak yol. böyle bir potansiyel var bu ülkede.
Bence CHP onu kullanmasını bilmiyor. Muhalif cephe olabildiğince kalabalıklaşarak inatla israrla aydınlanmayı, çağdaşlığı, bilimi savunmalıdır. Tek çıkış yolu budur ama sağlam yürekler ister.