Evet-hayır çıkmazında

Prof. Dr. Coşkun Özdemirİnsanlarımızla konuşmaktan hoşnut oluyorum .Onları düşüncelerini tercihlerini ve nedenlerini dinlemek öğretici oluyor. Düşünmeden buna gerek duymadan yaşayan insanlar çoğunlukta. Böyle bir şey öğretilmemiş...

Prof. Dr. Coşkun Özdemir

İnsanlarımızla konuşmaktan hoşnut oluyorum .Onları düşüncelerini tercihlerini ve nedenlerini dinlemek öğretici oluyor. Düşünmeden buna gerek duymadan yaşayan insanlar çoğunlukta. Böyle bir şey öğretilmemiş onlara.

Bir kaldırımda yürüyorum masalar boyu… Sigara içenlere dostça yaklaşıyorum. Üç genç kız tatlı tatlı sohbet ediyorlar, ama ellerinde sigara. Yıllar önce fakültede, dernekte, cumhuriyet gazetesinde sigara bıraktırma denemeleri yaptım. Bırakanlara sembolik hediyeler vaat ettim… Vallahi epey hediye aldım. Berat Günçıkan ve Miyase İlknur tanıktır. Ama ne oldu biliyor musunuz? Bırakanların çoğu yeniden başladı. Hani Churchill in “sigara bırakmaktan kolay ne var, ben 100 kere bıraktım" deyişi gibi.

Vazgeçtim bu uğraştan. Şimdi inadına başka bir şey yapıyorum. Sigara içenlere yaklaşıp, aslanım benim, aşk olsun size devam edin şu şampiyonluğu elde tutalım diyorum. Şirince gülümsüyorlar. Gelin birlikte tüm şampiyonluklarımızı sıralayalım diyorum. Cep telefonlarında (gevezelikte desek) da birinci imişiz…

En çok tv izleyen ülkeler arasındayız. Antibiyotik en çok kullanan, trafik kazalarında hatırımız sayılır sanırım. Kadın cinayetlerinde bence rakibimiz yoktur. Anlaşıyoruz. Teselli için çocuklar bu kadar olumsuzluk arasında bir gerçek birinciliğimiz var, yemeklerimiz diyorum. O zeytinyağlı biber dolması, patlıcan kızartması, su böreği içli köfte, kebaplarımız, hele mezelerimiz şıllık tatlısı, kırma kadayıf hiçbir ülkede bulunmaz. Ne yapalım bize de bunlarla övünmek düşüyor. Bilim üretiyoruz, iyi okuyoruz,  diyemeyiz ya. Dopingsiz atletizm şampiyonlukları kazanıyoruz da diyemeyiz. Bir eskrim birincisi çıktı. Bir de denizde derinlere dalan .

Peki demokrasimiz nasıl gidiyor? Bir bakalım mı? EVET HAYIR çadırlarına girip vatandaşlarımla sohbet ettim. Evet çadırında coşkulu karşıladılar, ''amca hemen üye yapalım’ dediler. Yok ben keskin bir HAYIR’cıyım dedim. Size bir şey sorup fikrinizi alayım istedim “dindar ve kindar gençler yetiştirmek “konusunda ne düşünüyorsunuz? Böyle bir şey olmaz dediler. Dindar kindar olamaz diyor bir türbanlı.

Oysa Müslümanların %90’nının ölümü Müslüman elinden. Bunu Erdoğan söyledi deyince, ''olamaz böyle bir şey söylememiştir’ dediler. Bunun ardından bir şey daha sordum. Kadir Mısırlıoğlu’nu kimse bilemedi. Onun sözlerini tekrarladım “Yunan kazansaydı daha iyi olurdu, saltanat ve hilafet devam ederdi'' buna hiç inanmadılar, siz bunları icat ediyorsunuz dediler Bizim halkımız tartışma yerine çatışmayı tercih eder o nedenle tahmin edersiniz pek uygarca tartışamadık.

Okumuyorsunuz öğrenmiyorsunuz, sevdiğiniz liderin görüşlerini dünyasını bilmiyorsunuz'' dedim. Arayın sorun bu söylediklerimi diyerek oradan ayrıldım HAYIR çadırına gittim. Onlar da dindar ve Kindar sözünü ve Kadir Mısırlıoğlu’nu bilmiyorlardı. Nutuk okumamışlardı. CHP çadırı böyle mi olmalı. EVET çadırına fark atmasını beklemez misiniz?

Okumayan öğrenmeyen merak etmeyen, hiçbir şey bilmeden bolca ahkam kesen bir millet. Bugün Evet çadırına tekrar uğradım Acaba doğrumu söylüyordum, merak etmişler miydi? Hayır böyle bir şey yok. Onlara dile getirdiğim sözlerin yerini tarihini gösterdim. Bir şey diyemediler. Önce bana çok itiraz eden bir genç kız “hocam bana kartınızı verin sizinle yalnız konuşmak istiyorum “dedi. Bana yaşlı polisi hatırlattı.

Bir grup polisle GEZİ günlerinde konuşmuştum. İçlerinde saçları beyazlamış biri “hocam kartını ver emekli olup sana anlatacağım çok şey var “demişti. Rastladığım sohbet ettiğim sigara muhabbeti yaptığım çok kişi bilim teknolojiyi hiç duymamıştı. Altan Öymen Hıfzı Topuzu (yarın buluşmamız var) tanımıyorlardı Öğrenciye yakın davranan bir hocamız vardı. CİHAT ABAOĞLU. Bir tekerleme söylerdi''. Bilirsin ki bilmezsin/ Bir bilene sormazsın/Bilirsinki sorarsan/Bilirler ki bilmezsin.

Evet okumayan öğrenmeyen bilenlerden öğrenmek istemeyen, neyi niçin seçtiğini tercih ettiğini bilmeyip biyolojik yaşayan, merak etmeyen bir halkımız var ama aynı zamanda bundan şikayet etmeyen hatta memnun olan politikacılarımız ve iktidarlarımız. İktidarda kaldıkça bu halkı övmeye devam edecekler. Muhalefet de Doğan Kuban’ın sık sık kullandığı cehalet sözcüğünü ağzına alamayacak Allah da bir tane daha Atatürk göndermez ya. O da uzaydan geldi uzaydan sesleniyor ''Fazla geldiyse size özgürlük, cumhuriyet/,özlemini çekiyorsanız saltanatın, sultanın/anlamadıysanız önemini ulus olmanın/ kul olun ümmet kalın/ unutun tüm dediklerimi/yıkın diktiğiniz heykellerimi.

">

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?