Fatih Altaylı: AK Partili ırkçı vekil bilsin ki mesele renk değil sayı

Adamın yaptığı açık bir ırkçılık. İnsanları renklerine göre sınıflandırıyor.

AKP Milletvekili Adem Yıldırım çıkıp konuşmuş.

Tarım konusunda halkı epey bir yanılttıktan sonra bir de göçmen meselesinde saçmalama hakkını kullanmış.

Yıldırım "Diyanet’i eleştirenle, Suriyeli göçmenlere karşı çıkan aynı zihniyet" diye abes bir cümle kurduktan sonra eklemiş.

"Ukrayna’da savaştan kaçıp gelene bir şey demiyorsunuz çünkü mavi gözlü sarı saçlı ama kara gözlü kara kaşlı gelince kıyameti koparıyorsunuz" demiş. Yani Suriyeliye, Afgan’a karşı çıkıyorsunuz demeye getirmiş.

Bunu da dine bağlamış.

Adamın yaptığı açık bir ırkçılık. İnsanları renklerine göre sınıflandırıyor. 

Dinlerine göre ayırıyor.

Böyle bir ırkçı kafaya meselenin renk değil, din ya da ırk değil sayı olduğunu anlatamazsınız.

Anlamaz.

Oldukça kalın olduğu belli olan kafatasından içeriye girmez.

Doğru, Ukrayna’daki savaştan kaçıp gelenler de var.

Çoğu kadın.

Hepsi toplam 140 bin kişi.

Çoğu savaş bitse de ülkemize dönsek diye bekliyor.

Suriye’den gelenler ise resmî verilere göre 4 milyon, gayrı resmî olarak 7 milyon.

Üstelik de artık ülkelerinde savaş olmadığı halde gitmeye niyetleri yok. Dahası bazı bölgelerde demografik yapıyı değiştirecek kadar çoklar ve 30 yıl içinde genç nüfusta çoğunluğu ele geçirecekler. Dahası bazı sınır kentlerimizde ileriye dönük önemli bir sorunun habercisiler.

Afganlar ise başka bir mesele.

Hemen hemen hepsi erkek, hepsi askerlik çağında, çoğu kendi ülkesinde CIA adına savaşmış paralı askerler ve sayıları yaklaşık 1 milyon kişi.

Geldikleri ortam itibarıyla kural kanun tanımayan, bir bölümü açıkça suça meyilli 1 milyon kişi.

Mesele ırk veya renk değil Adem Bey.

Mesele sayı.

Suriye’den 100 bin göçmen geldiğinde kimse ağzını açıp da "Niye geliyorlar" demedi.

200 bin oldu yine kimse bir şey demedi.

300 binde de demedi.

Ama sayı milyonları bulup, gitmeyecekleri de anlaşılınca o zaman başladı.

Meselenin dinle, imanla, renkle, renksizlikle alakası yok.

Her şeyi din kılıfına sokup meşrulaştıramazsınız.

Yıllarca Gülen Cemaati’nin yarattığı tehlikeye dikkat çektik.

O zaman da "Dindarlara karşılar" diyerek bizim gibileri hedef gösterdiniz.

Sonra gördünüz dindarların ne yaptığını.

Hâlâ akıllanmıyorsunuz. Ve asla akıllanmayacaksınız.

Emperyalistlerin dini nasıl kullandığını anlamaktan acizsiniz çünkü.

Ya da belki de kullanılanlardansınız.

Onu bilemem.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.