Gazeteci yazar Fatih Altaylı, KPSS’de yüksek puan alan ancak mülakatta elenenlerin sosyal medyada gündem yaratmasının ardından bugünkü köşesinde konuya ilişkin olarak görüşlerini okuyucuları ile paylaştı. Altaylı yazısında:
“Kamu personel alımlarında kim bilir daha rezaletler dönüyor da biz ancak KPSS birincileri göz göre göre elenince durumdan biraz olsun haberdar oluyor, bu kadarı da olmaz diyebiliyoruz. Kim bilir aslında ‘Ne kadarı oluyor’ da kimsenin haberi yok! Ama zaten mülakatla işe alımın koyulma amacı bu değil mi!” diyen Altaylı şunları kaydetti:
“İşe işine geleni almak. Haklı olarak diyebilirler ki, ‘Ama özel sektörde de işe alırken mülakat yapılıyor.’ Doğru yapılıyor lakin özel sektörün sahibi halk değil, kamu değil. Adaletten uzaklaşan, yanlış yapan patron kendini batırıyor. Kamuda ise nepotizm devleti batırıyor. Biri kendini rezil ediyor, diğeri devleti. Zaten KPSS de devlet adaletsizlik yapmasın, adam kayırmasın, yurttaşlara eşit davransın diye var.
Yine de çok açık ki, kamu personel alımında bu ‘mülakat’ uygulamasından vazgeçmeyecek. O zaman yapılması gereken tek şey kalıyor. Tüm mülakatları kayıt altına almak ve hesap verebilir olmak. Dalında Türkiye birincisi olmuş, doktoralı bir adayı eleyen mülakat jürisi muhtemelen kendisinden daha kalifiye olan bir adayı niye ve nasıl elediğini kanıtlayabilmeli. Bunun da tek yolu mülakatların videoya kayıt edilmesi ve bir itiraz halinde, bir dava açılması durumunda kararın gerekçesi ortaya koyulabilmeli. Elemenin gerekçesini gerekirse bir bilirkişi onayına açabilmeli. Aksi takdirde istediğiniz kadar KPSS yapın, mülakatı parti örgütünde yaptığınıza inanılır. Ki zaten bu inanç büyük oranda da gerçektir.”