Adalet bakanı Bekir Bozdağ cumhurbaşkanı adaylığı konusunda kesin tavırlı. 2014 ve 2018 yıllarında halkoylamasıyla cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan’ın, anayasanın “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” (m. 101) maddesine rağmen yeniden aday olabileceğinde ısrarlı.
Birkaç gün önce “Cumhurbaşkanı adayımız Tayyip Erdoğan’dır, adaylığı yasaldır” açıklamasını yapmıştı. Ben de burada kendisinin açıklamasını eleştirmiştim.
Aynı görüşü TV ekranlarında dile getiren yorumcular var, onlara bir itirazım olmaz; ancak adalet bakanı sıfatını taşıyan birinin anayasa maddesine aykırı iddiayı gündeme taşımasını yadırgadığımı bildirerek…
Yazımın çıktığı cumartesi günü iki gelişme yaşandı.
Bekir Bozdağ “Erdoğan’ın adaylığı önünde bir engel yok, 2023’te ikinci adaylığı olacak” görüşünü bu defa Ağrı’dan bir kez daha tekrarladı.
Açıklamasının girişinde kullandığı cümleler yazıma verilmiş bir cevap gibiydi.
Okuyalım:
“Tartışılan bir konuda Adalet Bakanı’nın hele anayasa ve hukukla ilgili bir konuysa konuşması kadar doğal bir şey olamaz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘2023 seçimlerinde aday olamaz’ tartışmasını Millet İttifakı, bileşenleri ve onlara destek verenler televizyonlarda, gazetelerde, değişik mekanlarda yapıyorlar. Siyasiler de yapıyor, herkes yapıyor. Onlar tartışıyor bu konuyu. Biz tartışmaya açmadık.”
Merakımı gidermek için bakanın görüşünün temelinde yatanı öğrenmeye çalıştım. Ajanslara düşen cümleleri şöyle:
“Anayasa ne diyor, cumhurbaşkanı seçimi statüsü, değişikliği ilk seçimde yürürlüğe girer. Bu değişikliğe göre Başkan Erdoğan ilk defa 2018’in 24 Haziranı’nda seçildi. 2 defa seçilemez kuralı burada işlemeye başlıyor. 2023’te yapılacak seçim Başkan Erdoğan’ın 2. seçimi olacaktır.”
Bana çok basit geldi bu açıklama.
Zihnim bu konuyla meşgulken TBMM başkanı Mustafa Şentop bir toplantı vesilesiyle bulunduğu Kırgızistan’dan aynı konu hakkında görüş açıklamak üzere bana ulaştı.
Mustafa Şentop yalnızca TBMM başkanı olduğu için değil, hukukçu kimliği sebebiyle de önemli bir siyasetçi. Kamu hukuku profesörü. Tartışmaya sebep olan 2017’de gerçekleşmiş anayasa değişikliği sırasında TBMM’de Anayasa Komisyonu başkanı oydu ve bu özelliğiyle de söyleyecekleri önem taşıyor.
Sistem değişikliği getiren 16 nisan 2017 tarihli halkoylamasıyla gerçekleşmiş anayasa değişikliği paketi onun başkanı olduğu komisyon tarafından hazırlanmıştı.
Kendisini dinledim, görüşlerine karşı itirazlarımı söyledim. Gönderdiği hakemli bir dergide yayımlanmış, kaynakçası ve 79 adet uzun dipnotlu 40 sayfayı bulan “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde iki defadan fazla cumhurbaşkanı seçilememe kuralı” başlıklı ‘mart 2022’ tarihli yazısını da okudum.
TBMM başkanı Şentop, hukukçu kimliğiyle, “Tayyip Erdoğan yeniden aday olabilir” görüşünü savunuyor. Seçildiği takdirde aynı görevde üçüncü defa bulunacak olsa bile, Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığındaki yeni dönemi ikinci başkanlık dönemi olacak ona göre…
Gerekçesinin temelinde, anayasa değişikliğiyle sadece anayasanın bazı maddelerini değiştirmedikleri, sistemi de yeniledikleri tespiti yatıyor.
Kısa gerekçe şu: İlk seçilmesi (2014) sonrasında eski sistemin -parlamenter sistemin- cumhurbaşkanıydı Tayyip Erdoğan; anayasanın değişen maddesi (m. 101) ile ilk defa 2018’de yeni sistemin cumhurbaşkanı -daha doğrusu ‘başkan’ veya İngilizcesi ile ‘president’– oldu, böylece bir defa daha aday olma hakkı var. Eski dönemi saymamak gerekir.
Yazısından ilgili bölümleri aktarayım:
“Cumhurbaşkanı kelimesinin yürürlükteki Anayasa uyarınca kendisine verilecek hukuki anlamı (terim anlamı) esas alındığında ‘bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir’ şeklindeki Anayasa kuralının anlamı, ‘bir kimsenin yürütme erki olarak en fazla iki defa Cumhurbaşkanlığı makamına seçilebileceği’ şeklinde karşımıza çıkmaktadır. // 6771 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce seçilen Cumhurbaşkanlarının Devlet başkanı olmakla birlikte (tek başlarına) yürütme erki olmadıkları, sadece yürütme gücünün kullanılmasına sınırlı ölçüde katıldıkları bilinmektedir. Bu durumda ‘Cumhurbaşkanı’ kelimesinin hukuki (terim) anlamı esas alınarak lafzî yorum metodu izlendiğinde; 6771 sayılı Kanun’la Anayasa değiştirilmeden önce parlamenter hükümet sistemi döneminde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı seçimlerinin, Anayasa’nın 6771 sayılı Kanun’la değişik 101’inci maddesi anlamında bir ‘Cumhurbaşkanı yani yürütme erki seçimi’ olarak kabul edilemeyeceği ve dolayısıyla bu seçimlerin, bugün itibariyle ikiden fazla seçilememe kuralı kapsamında dikkate alınamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.”
Şentop’un iki defa seçilmiş Tayyip Erdoğan’ın anayasanın (m. 101) “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” açık hükmüne rağmen yeniden aday olabileceği görüşü, ülkemizin pek çok hukuk otoritesinin görüşleriyle çelişiyor. O da bunun farkında ve okuduğum uzun yazıyı onların görüşlerine cevap olarak kaleme almış zaten.
[Yazısının hemen girişinde yer alan 2 numaralı dipnotta görüşlerine cevap verilen isimleri bulmak mümkün: Kemal Gözler, İbrahim Ö. Kaboğlu, Tolga Şirin, Şule Özsoy Boyunsuz, Murat Sevinç… Telefonda bana farklı görüş açıklayanlarla konuyu görüştüğünü ve onlara da yazısını gönderdiğini söyledi. Hiçbirinden bu güne kadar görüşlerini değiştirme yönünde bir adım gelmediği anlaşılıyor. Herhalde ikna olmamışlar.]
Mustafa Şentop, adaylık söz konusu olup itirazlar Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önüne giderse, hukuki gerekçelerinin sağlamlığı sebebiyle, oradan Tayyip Erdoğan’ın bir defa daha aday olabileceği kararı çıkacağından emin.
Ben ise, YSK’nın her biri mesleklerinin zirvesinde hukukçu üyelerinin anayasadaki açık ifadeye rağmen farklı davranacaklarından kuşkuluyum.
TBMM başkanına, Anayasa Komisyonu başkanı olarak, değişiklik metnine “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” keskinliğindeki bir cümleyi yazarken zamanı geldiğinde bunun tartışmalara yol açacağını öngörüp o maddeye neden bir istisna cümleciği eklemediklerini de sordum.
Lüzumsuz bulmuşlar.
O madde anayasada bulunduğu halde üçüncü defa adaylığı YSK tarafından onaylansa ve Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçilse, ortaya çıkacak hukuk tablosunun garabetini de hatırlattım.
Anayasasında “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” yazdığı halde üçüncü dönemini sürdüren bir cumhurbaşkanına sahip olma garabetini…
Herhalde seçim kapıya dayanana kadar -belki daha sonra da- bu konu sürekli tartışılacak.