Soner Bahadır
YSK'nın şaibe yaratan kararını kabul etmeyen yurttaşların gözaltına alınması halkın meşru ve yasal bir referandum talebini gözaltına almaktır.
AKP’nin talebi doğrultusunda YSK’nın sandık kurulu mührü olmayan oyları geçerli sayması kabul edilemez bir karardır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Atı alan Üsküdar’ı geçti'' aceleciliği bu yüzdendir. 16 Nisan akşamı Beştepe’de verilen fotoğraflar kaybetmenin fotoğraflarıdır. Halkın meşru “Hayır'' talebini sokağa taşıyan dostlarımızı gözaltına almaları bu yüzdendir.
Bu uygulama halkın "Hayır" iradesini gözaltına almaya çalışmaktır ve bunda başarısız olacağı aşikârdır. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylediği sözü yinelersek tarih yavuz at hırsızlarını değil, boyun eğmeyerek atını geri alan Köroğullarını yazacak!
Propaganda süreci boyunca Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği "Söz ve karar milletin" sözü YSK'nın mühür kararıyla, panolara astıkları "Sıkıyönetim son bulsun" reklamları da şaibeli resmi olmayan sonuçların ikinci gününde "Bakara makara"ya dönüşmüştür.
Birleşik Haziran Hareketi(HAZİRAN) Genel Yürütme Kurulu Üyesi Erkan Baş, 1 Kasım seçimleri öncesi “Seçim yaptırmayıp fiili yönetim mi yaratmak istiyorlar? Fiili örgütlülüğümüzle yıkacağız!'' demişti. Madem ki ortada “Fiili durumun hukukunu oluşturma'' çabası var, fiili örgütlülükle direnmek en meşru hakkımızdır!