Dövizin yükselişi aslında son iki aydır artmıştı. Ancak son iki ayda yeni gündemler yaratıldı.
Gerçi bu gündemler aynı zamanda sistemi devam ettirmek içindi.
İlki Barolar Yasası.
Savunmayı Ankara'ya yürütmek zorunda kalan yasa tasarısı gündeme geldiği zaman yani 19 Haziran'da Dolar 6,85 ve Euro 7,69'dan işlem görüyordu.
Dövizdeki yükseliş bu dönem pek gündeme gelmedi.
Ayasofya kararı...
Ama bu gündem yetmezdi. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının 18'inci yılında Ayasoyfa'yı açma kararı aldı. Seçmenini konsolide etmek için bulunmaz bir fırsattı.
Danıştay'ın Ayasofya için kararını açıkladığı gün dolar 6,8990 TL'den Euro ise 7,7900 TL'de işlem görüyordu.
Bu gündem de yeterli olmaz diye, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş isim vermeden ama işaret ederek, Atatürk'ü hedef aldı.
Gezi eylemleri sonrası artan ayrımcılık derinleştirilmeye çalışıldı.
Ama bu da yetmedi.
Erdoğan'a her fırsatta destek veren tabanı, ekonominin düzelmesi için açıklamalar bekledi.
Gelmedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçilmeden önce yetki istedi ve ve ekonomiyi düzelteceğini söylemişti.
2020 yılı tüm dünyada kötü başladı.
Ama bizim coğrafayımızda pandemi öncesinde de işler kötüydü.
Hatırlatalım.
2020 Ocak ve Şubat ayı.
Suriye'nin İdlib kentinde Rusya destekli Şam yönetiminin düzenlediği hava saldırısında en az 33 asker şehit oldu.
Van'da çığ felaketi meydana geldi.
Elazığ ve Malatya depremle sarsıldı.
Şubat ayından itibaren pandemi evlere kapattı.
Tüm bu felaketler sonrasında ekonomi yine gündeme geldi.
Pandemi sırasında vatandaşına gerekli desteği sağlayamayan iktidar siyasetçilerin deyimi ile topu çevirmeye başladı.
Hatta pandemi sırasında geçmediğimiz köprü ve otoyol parası döviz olarak iktidara yakın işadamlarına verildi.
Bugün Google ve diğer arama motorlarında en çok aranan kelime dolar ve Euro oldu.
İktidar son aylarda bu kelime aranmasın, gündeme gelmesin diye çok çaba sarf etti ama nafile.
Şimdi ekonomiyi unutturacak yeni suni gündemi bekleyeceğiz.
Analiz / abcgazetesi