Hayvanseverler, mamalardaki KDV'nin yüzde 1'e düşürülmesini istiyor

Türkiye’de döviz kuru ve artan enflasyon, evcil hayvanların beslenme ve sağlık gibi temel ihtiyaç giderlerini ciddi oranda artırmış durumda. Hayvan mamalarından yüzde 18 KDV düşürülmemesi ise halen tartışılıyor.

Türkiye’deki döviz kurunun artışı ve yaşanan enflasyondan evcil hayvan sahipleride zarar gördü. Bir çoğu ithal olarak gelen mamaların yanısıra yerli mlakin üreticilerininde yüksek fiyat politikaları sebebiyle hayvan sahipleri büyük sıkıntı içine girdi. Sokak hayvanlarını koruma ve besleme platformu Pati Koruyucuları, mlakin fiyatlarının yaklaşık bir sene içerisinde yüzde 200'lere varan artışları gösterdiğini belirtti.

Dövizden etkilenerek ürünlere zam yapan ithal firmaların yanı sıra yerli mlakin şirketleri de bu artışa uydu. Bu firmalardan biri olan Temiz Mama, yıllık enflasyon rakamları üzerinde bir fiyat artışına gittiği şikayeti üzerine “Gıda maddeleri fiyatlarındaki artışı bugüne kadar stoklarımız elverdiğince tolere etmeye çalıştık lakin kalite istikrarımızı koruyabilmek için fiyatlarımızı arttırmak zorunda kaldığımızı üzülerek belirtiriz”  açıklamasında bulunmuştu.

Sputnik'te yer alan habere göre; 'Mlakin lüks değil ihtiyaç' sloganı ile yola çıkan dernekler, kedi ve köpek mamalarından alınan yüzde 18 Katma Değer Vergisi (KDV) oranı başta olmak üzere, artan fiyatlar ve ardı ardına gelen zamlara tepki gösterdi. Balık, kuş gibi hayvanların yemlerindeki KDV oranın yüzde 1 olduğunu hatırlatan dernekler, KDV’nin kaldırılmasını talep ediyor.

Konuya dair açıkllakin yapan Pati Koruyucuları, "Her geçen gün çeşitli nedenler ile sürekli artan mlakin fiyatlarına yüzde 18 KDV oranı da eklendikçe hayvanseverler bu fiyatların altından kalkamaz hale gelmiştir, KDV oranını yüzde 1 ila 8 aralığına düşürerek ilk adımın atılması gerekmektedir."

Dostlarının ihtiyaçları için bütçe ayıran hayvanseverlerin gündeme taşıdığı konu, sosyal medyada açılan #mamalardakiKDVkaldırılsın tagi, Change.org’ta başlatılan kampanya ve çeşitli zincir oluşturma paylaşımları ile de desteklendi. 

Ocak sonuna doğru ise konuya dair yeni gelişmeler yaşanmıştı. Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği (HAÇİKO) Başkanı Ömür Gedik, uzun zamandır hayvanseverlerin gündeminde olan ‘mlakin indirimi’ ile ilgili olarak Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan’ı ziyaret etti.

Gedik, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “KDV’de sadeleştirmeye gidileceğini ve yüzde 18 KDV oranının düşürüleceği sözünü aldık. Birkaç aya bahsettiği çalışmaların sonuçlanacağını umuyoruz” dedi.
‘Kalitesiz mamalar bile 100 liradan başlıyor’Uzman antropolog ve psikolog olmasının yanı sıra hayvan hakları savunucusu olan Binnur Aytan evinde baktığı 2 köpeğinin yanı sıra, ormanlık alanda ve sokakta bulunan 300’ e yakın hayvan dostunun da sağlık, bakım ve beslenmeleri ile ilgilendiğini belirtti.

Sokakta yaşamak zorunda kalan hayvanlarla ilgilenen bir hayvanseverin oldukça sağlam bir psikolojiye, yeterli maddi olanaklara, duygusal sağlamlığa, fiziksel güce ve sosyal iletişim becerilerine sahip olması gerektiğini söyleyen Aytan, “Günlük işleriniz içerisinde bu hayvanların beslenmeleri mutlaka oluyor. Beslemeyi gerçekleştirebilmek için mamaya ihtiyacınız var. Mamalar son zamanlarda yüzde 50 oranında arttı. Saman gibi, dokununca dağılan, kalitesiz mamalar bile 100 liradan başlıyor. 200 köpeği beslediğinizi bir düşünün? Bir beslemede minimum 4 paketten 15 kilogram mlakin kullanmanız gerekiyor. Her gün 400 lira bütçe ayırmanız lazım. Nasıl gücünüz yetecek?” dedi.‘Beslenme her canlının hakkı, bir lüks değil’

Aytan sözlerine şöyle devam etti;

“Oysa beslenme her canlının hakkı. Bir lüks değil. Bir canlının ihtiyaçlar hiyerarşisinin temel basamağı olan beslenme ihtiyacından yüzde 18 KDV alınıyor. Duyarlı insanların bağışları olmazsa kotarılacak bir konu değil. Mamanız olmuyor yeri geliyor ekmeği et suyu tablet koyup veriyorsunuz, ya da kuru bayat ekmek veriyorsunuz. O kadar açlar ki, o kuru ekmek için birbirleriyle kavgaya tutuşuyorlar, kaldıramıyorsunuz. "‘Özel kliniklerin fiyatlarında da çok fazla artış oldu, bunun kontrol altına alınması gerekiyor'


Zorluk yaşanılan bir diğer konunun sağlık hizmetleri olduğunu aktaran Aytan, belediyelerin yeterli donanıma sahip olmaması nedeniyle özel kliniklere gitmek zorunda kaldıklarını belirterek, “Özel klinikler ateş pahası. Bir muayene 170 liradan başlıyor. Buna görüntüleme ve laboratuvar hizmetleri, uygulanan ilaçlar, müdahaleler, operasyonlar, pansiyon vb. eklendiğinde klinikten minimum 5000 TL’ye zor çıkıyorsunuz. Cebinizde varsa ne ala, hiçbir hayvan severin maddiyatı candan öne alacağını düşünmüyorum, lakin yoksa, adınıza kaydedilen milyarlarca borçla baş başa kalıyorsunuz. Özel kliniklerin fiyatlarında da çok fazla artış oldu. Bunun kontrol altına alınması gerekiyor. Eczaneden 30 TL’ye alabildiğiniz ilaç klinikte uygulandığında 150 TL yazılıyor. 3 TL’ye alınan ilaca 100 TL veriyorsunuz. Benim anlam veremediğim bir uygullakin da “ilaç içirme ücreti”. Verdiğiniz mamaya katsanız zaten yiyorlar, ağzını aralayıp boğazına ittiğiniz 30 TL’lik bir ilaç için 150 TL, o ilacı içirmek için de 30 TL masraf yazılıyor. Bir hafta klinikte tedavi gören, hele bir de operasyon geçiren bir patili dostunuz varsa geçmiş olsun, 10-15 bin lira borç sahibi oldunuz demektir. Bunun iyileştirilmesi gerekiyor. Belediye veterinerlik işlerine daha fazla bütçe, ekipman ve personel desteği gerekiyor” şeklinde konuştu. ‘İnsanlar artık kedi ya da köpek beslemenin çok lüks olduğunu düşünüyorlar’

İthal mamaların fiyatlarının artmasının yanında yerli mamaların da zaten fiyatlarında artış yaşandığını söyleyen petshop sahibi Yener, “Bu da bizi etkiledi.Yani en iyi mamayı alan müşteri, biraz daha orta segment mlakin almaya başladı. En iyi mamayı almaya devam eden de var, tabii isyan eden de var. Ama tabii ki ister istemez bir kayıp oluyor. İnsanlar artık kedi ya da köpek beslemenin çok lüks olduğunu düşünüyorlar. Etkilenen çok etkilendi lakin etkilenmeyen bir kısım da var” ifadelerini kullandı.

‘İthal firmalar mamalara zam yapmıyorken yerli firmalar devamlı zam yaptı’

Sözlerine devam eden Yener, “Bu dönemde ithal firmalar zam yapmıyorken, yerli firmalar devamlı zam yaptı. Kur 18 liralara çıktığı dönemde ithal mamalara zam yapılmamıştı. İthal firmalar o zamanlar belki malı bekletip vermemiştir ya da çok az mal vermişlerdir lakin hepsi ocak ve şubat ayında sabit bir fiyata geçiş yaptı” dedi. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri

Diyanet: Haftanın dört günü biftek, bonfile, rosto, iskender gibi etli yemekler ana yemek olacak
İliç’teki maden faciasında 2 işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı
Dönünce onlarla canlı yayında hesaplaşacağım
“Fotoğraf paylaşmayın”
Evlilik hazırlığındaki Ümit Özlale ve Serap Belovacıklı'dan ilk paylaşım