Eskişehir Valiliği, ‘genel asayişi’ ve ‘şiddet olaylarınının yaygılanlaşmasını’ önlemek amacıyla kentte 15 gün boyunca etkinlikler ve eylemleri yasaklandı. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ile siyasi partilerin etkinlikleri yasaktan muaf tutuldu.
Valiliği aldığı yasak kararı 12-15 Mayıs arasında düzenlenecek Anadolu Fest’in iptal olmasına sebep oldu. Organizasyon şirket, avukatları aracılığı ile valilik kararının iptal etme talebiyle Eskişehir İdare Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.
MAHKEME VALİLİĞİ ‘HAKLI’ BULDU
İdare Mahkemesi gündemine aldığı taleple ilgili Eskişehir Valiliği’nden yasaklara ilişkin savunma yazısı istedi. Bugün savunma yazısıyla birlikte dosyayı yeniden görüşen mahkeme, valilik yasaklarını haklı bularak, iptal kararına itirazı kabul etmedi.
SAHNE SÖKÜLÜYOR
Organizasyon şirketi tarafından aralarında Teoman, Can Bonomo, Haluk Levent, Levent Yüksel, Emre Aydın, Hayko Cepkin, Gazapizm ve Yeni Türkü gibi sanatçıların sahne alacağı platform için kurulum çalışmaları devam ediyordu. İdare Mahkemesi’nin kararıyla birlikte sahnenin söküm işlemlerine başlandı.
GERİCİLER HEDEF GÖSTERDİ
Festivalin yapılamayacak olmasıyla ilgili Eskişehir Kardeşlik Platformu adlı gerici örgütlerin bir araya geldiği birlikten de açıklama geldi. Platformun açıklamasında festivalde kızlı erkekli yatılı kalındığı ve alkol tüketildiği söylenerek yasağa destek verildi.
“KIZLI ERKEKLİ”
Açıklamada “Son birkaç yıldır Eskişehir’de Söğütönü Mahallesi okullar bölgesi karşısında alkol firmalarının sponsorluğunda, herhangi bir denetimin olmadığı, çadırlarda kızlı erkekli yatılı kalınan, alkol ve uyuşturucu etkisiyle istenmeyen görüntülerin oluştuğu, çevrede yaşayan ve eğitim öğretim gören çocuklarımıza birçok olumsuz örnek teşkil edecek, insan sağlığı açısından da sakıncalı müzik festivali adı altında hoş olmayan görüntüleri maalesef gördük şahit olduk. Mesele kimsenin sanatı, müziği, konseri ya da yaşam tarzı değil. Bugüne kadar Eskişehir’de kimin konseri, kimin sanatı engellenmiş? Eskişehir’de özellikle bahar ve yaz aylarında Porsuk çayı kenarında gençler oturur çalar söyler kendi aralarında eğlenir. Bugüne kadar ne şarkı söyleyene ne gitar çalana ne de onu dinleyen hiçbir gencimize kimsenin bir şey dediğini görmedik duymadık şahit olmadık. Müzik, sanat ve eğlence kendi mecrasında kaldığı sürece kimse yadırgamaz kimse de bir şey diyemez” denildi.
“Şimdi buradan tüm kamuoyuna soruyoruz,” diyen platform şöyle devam etti:
“Festival adı altında, denetimsiz bir ortamda, gençlerin günlerce alkol ve uyuşturucu maddelerle zehirlenmesinin, kurulan çadırlarda ne olduğu belirsiz ahlaksız ortamların oluşmasının sanattaki kültürdeki ve müzikteki yeri neresidir? Yanı başında 3 tane okul bulunan bu bölgede zaman mefhumu bulunmadan gençlerimizin akıl ve zihin sağlığını bozacak ahlaki yozlaşmasına sebep olacak bu tür faaliyetler gençlerimize bir şey kazandırmanın ötesinde onlara kötülük yapmak, bu milletin geleceği olan gençlerimizi zehirlemektir.
Şimdi buradan soruyoruz? Sokak aralarında, yasa dışı yollarla, yasa dışı zamanlarda araba bagajlarında alkol satılan ve şuursuzca alkol tüketilen bu “Festival”in öznesinin “Müzik” ve “Sanat” olduğunu kim söyleyebilir? Amaç “Sanat” mı? Yoksa ana babalarımızın yetiştirirken kendisinden bile sakındığı, eğitimi için bin bir fedakârlık yaptığı ülkemizin geleceği güzelim gençliğimizi alkol, uyuşturucu ve ahlaksızlık batağına sürüklemek mi? Ne yazık ki geçmiş yıllarda gördüğümüz görüntüler bu festivalin gençliğimizin alkol bataklığında zehirlenmesinde bir araç olarak kullanıldığını göstermektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi geleceği olan gençlerden mesuldür. Gençliğin akıl ve zihin sağlığını bozacak, onları zehirleyecek, toplum ahlakına mugayir her türlü oluşum ve faaliyet karşısında gençlerimizi korumakla mükelleftir. Buradan tüm anne ve babalara sesleniyoruz. Çocuklarınızın “Festival” adıyla şirin gösterilmeye çalışılan bu ortama girmesine müsaade etmeyiniz. Türk gençliğine sahip çıkmak bizlerin hepimizin tarihi sorumluluğudur. Kamuoyuna saygıyla duyulur.”