İnançlar, aydınlanma ve dinbazlık - 1

Prof.Dr.Coşkun ÖzdemirSayın öğretim üyesi:“Türk milleti Atatürkün önderliğinde Allahın yolundan sapmıştır.Yeniden Allahın nizamını kuruncaya kadar burası bir darülharp bölgesidir''.İslamcı bir gruptan gelen ve seçtikleri...

Prof.Dr.Coşkun Özdemir

Sayın öğretim üyesi:

“Türk milleti Atatürkün önderliğinde Allahın yolundan sapmıştır.Yeniden Allahın nizamını kuruncaya kadar burası bir darülharp bölgesidir''.

İslamcı bir gruptan gelen ve seçtikleri üniversite hocalarına gönderilen bu mektup bu cümle ile başlıyor. Bu yurttaşlarımız Kurtuluş Savaşı destanını, onun kahramanlarını, Atatürk’ün bu savaştaki öncü rolünü bilmiyor olamazlar. Biliyorlar ama onların dünyasında dini inançlar, Allah’ın emir ve yasakları herşeyin üstündedir. İslam dinini ne kadar biliyorlar? Hangi islamdan yanadırlar(Tayfun Atay “İslam çoktur'' diyor). Yaşar Nuri’yii farklı inançları okumuşlar mıdır? Bilmiyoruz.

Son günlerde Kuvayı Milliyeciler ve Mustafa Kemal’in idamını talep eden adına vakıf kurulan Şeyhülislam Mustafa Sabri’yi Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın, “Saygın bir din adamı'' olarak andı. Keskin bir İslamcı, inancını gizlemiyor. Fox’ta ilgi ile haberleri dinlemeyi tercih ettiğimiz Fatih Portakal, bu insanların gerçekleri yakın tarihi iyi bilmediklerini düşünüyor. Bu doğru değil. Yurdumuzda bildikleri okudukları halde kendi inançlarını herşeyin üstünde tutan milyonlar var. Onları anlamak bence çok zor değil.

İki genç kızımız Fatih Altaylı’nın karşısında Atatürk’ü değil Humeyni’yi sevdiklerini söylemişlerdi. Ya sömürge olsaydık uyarısına, karşı “sömürge halinde dinimizi daha iyi yaşardık'' dediler. Saray sofrasındaki koltuğa kadar yükselen bir sözde tarihçi de “Yunan kazansaydı daha iyi olurdu. Saltanat ve hilafet devam ederdi demişti. İlginç değil mi? Büyük tepki uyandırdığına kuşku yok ama onunla beraber onun gibi düşünenlerin hiç de az olmadığını düşünmez misiniz?

Reklam arası ve parantezi kapamak isteyenleri bilmez olur musunuz? Örtünmeyen kadınlar fuhuşu davet ederler, müziğin her türlüsü günahtır diyen, modern yaşamı çağdaşlığı şiddetle reddeden profesörler üniversitelerimizde görev yapıyor. Bunlar için sapkınlık aymazlık diyebilirsiniz ama karaladıkları cumhuriyeti, Atatürk’ü bilmiyorlar diyemezsiniz. Onlarca bu tavır inançlarının gereğidir. Aydınlanmanın, bilimin beyinlerinde yer almadığı insanlardır bunlar. Bu halkın çoğunluğu kasıtlı, programlı bir şekilde iyi bir eğitimden, akla bilime humanizme yer veren bir eğitimden yoksun bırakılmıştır. Hiçbir iktidar, Atatürk’ün çağdaşlık uygarlık hedefine sadık kalmamış, halkın yoksunluklarından, dinine düşkünlüğünden yararlanmıştır. Yönetimler genellikle din eğitimine din istismarına öncelik verirken sola darbe üstüne darbe vurulmuştur. Uzun süren bir taksi yolculuğunda efendi kılıklı bir şoföre epey uzun süre, aklı, bilimi çağdaşlığı anlatmıştım(Bu fırsatları hep kullanıyorum). Beni saygı ile dinledi. Ama ben lafımı bitirince “Hocam bir tane kitap var o da Kuran ötesi neye yarar'' dedi. Buna karşılık önceki yazılarımda sözünü ettiğim Ali (eşi ile birlikte) verdiğim birkaç kitabı okuyunca iyice açıldı. Belki ilk defa 55 yaşında düşünerek, soru sorarak yaşamaya başladı ve bana “Coşkun abi bu Atatürk ne kadar büyük bir adammış, yeni öğrendim. Böyle bir adamı nasıl kötüleyebilirler'' diyen bir yurttaş oldu. Bu karı koca, dünyaları, Allah, peygamber, kuran, namaz oruçtan ibaret olan, biyolojik yaşam sürdüren, okumamış, düşünerek sorarak öğrenerek yaşamayı , yurtseverliğin gereklerini bilmeyen temiz insanlar. Prototip bir aile. Benzerlerinin milyonlar olduğu yadsınabilir mi? Onlar modern yaşamı, çağdaşlığı nasıl anlayabilirler? Evet, açıkça bu ülkede büyük çoğunluk yurdunu nasıl seveceğini öğrenmemiştir. Bu günlerde Atatürk tartışmaları yapılıyor. Bu yolu açan Erdoğan oldu. Erdoğan, Atatürkçü olamaz, bunu kabul edemez... O’nun bambaşka bir dünyası var. O dünyadan vazgeçemez. Bunun kanıtlarına her gün tanık oluyoruz. Ama iktidarının başlangıç yıllarında, ünlü deyim ile onu gözüne kestirmişti. Bunda yanıldığını, bunun hiç de kolay olmadığını anladı. Fakat yandaş ve yalakalar takiyye yapmadan karşıt inançlarını sürdürüyorlar. Reklam arası sona erecek, parantez kapanacaktır. Önümüzdeki yıllar ve seçimler nereye doğru yol alacağımızı göreceğiz.

Aydınlanma ile beslenmemiş inançlar ve dogmalarla kuşatılmış beyin öyle bir şey ki Atatürk’ün silah arkadaşları “Mustafa Kemal senin cumhuriyet ilan edeceğin söyleniyor “diye onu sorguya çekiyorlar. Rauf Orbay “Benim boğazımdan saltanatın lokmaları geçti ben nasıl ona ihanet ederim'' diyor. Mareşal Fevzi Çakmak, bu memleketin büyük umudu Türkiye’ye en büyük yurtseverleri yetiştiren Köy Enstitülerine karşı çıkanlarla beraberdir. Çünkü bu büyük asker dindardır ve soldan, solcudan korkmaktadır .Bunlar Kurtuluş savaşımızın kahramanları. Bu örnekler aydınlanmacı, hümanist laik bir eğitim olmadıkça iktidarlar bu ilkelerin izleyicisi olmadıkça toplumun nerelere savrulacağını gösteriyor. İslam ülkelerinin durumu ortada. Bu nedenle böyle bir eğitimden yoksun bırakılmış.

İnsanların ülkenin seçimle gelmiş meşru yöneticileri de olsalar, onların muhafazakarlığı, inancı üstün tutup, çağdaşlığa moderniteye karşı çıkışlarında şaşacak bir şey yoktur. Bunu, doğal saymak gerekiyor. Bu muhafazakarlık kadınların kahkahasına, nişanlıların el ele tutuşmasına, el ve göz zinasına kadar uzanıyor. Arka arkaya seçim kazanma ile övünenler, 40’lardan başlayarak halka ve çağdaş eğitime vurulan darbeleri unutmamalıdırlar. Seçimleri hemen daima muhafazakar tutucular kazanmıştır. Tutucular, emperyalizmin ve dinbazların desteği ile solu ezmiş, hayat hakkı tanımamışlardır. Fetocu hakimlerin kadın meslekdaşlarının yüzüne bakmadan konuştuklarını zarif bir hakim hanımdan dinledim. Onlar göz zinasından kendilerini koruyorlardı.Bu toprağın ne ürünler verdiğini görüyor musunuz?.O nedenle bugünkü yöneticilerimizin eşsiz bir devrimciyi ve ilkelerini benimsemelerini bekleyemeyiz. Ayrıca onlar eğer halk o devrimciyi ilkeleri ile birlikte bilinçli bir şekilde benimsemiş olup, oylarına buna uygun kullanmış olsalardı, iktidara gelme şanslarının olamayacağını iyi biliyorlar. Bu gerçekleri bilerek, kutuplaşmanın temelini iyi algılayarak bir mücadele vermek gerekiyor. Sol aydınlar anlamsız çatışmaları bırakıp dayanışma içinde antiemperyalizmi, aydınlanmayı, laikliği, bağımsızlığı savunmalıdırlar.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri

Azerbaycan'ın Doğu-Batı Ulaşımındaki Atılımı: BTK Demiryolu Genişliyor
Universal Music Group ile Tiktok anlaşma imzaladı!
Pençe Operasyonu Kahramanı Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ata Göçmen Şehit Oldu
Diyanet: Haftanın dört günü biftek, bonfile, rosto, iskender gibi etli yemekler ana yemek olacak
İliç’teki maden faciasında 2 işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı