Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nda (TCDD) tam 44 kadrolu avukat varken, kamulaştırma ve icra dosyalarının dışarıdan 12 yandaş avukata verilerek, kamunun zarara uğratılması, Sayıştay’ın TCDD Genel Müdürlüğü 2021 Yılı Raporu’na girdi.
Rapora göre kurumun 2021 yılı bütçesinde 298.000 TL ödenek ayrılmasına rağmen 14 Ocak 2021’de 12 serbest avukatla sözleşme imzaladı.
Yaklaşık 7,9 milyon metrekarelik alanın kamulaştırma davaları ile 2.300 icra ve diğer dava dosyalarının takip görevi Mayıs 2021’in sonunda bu avukatlara devredildi. Dört avukat kamulaştırmalara, sekizi de icra ve diğer davalara bakmakla yetkilendirildi.
Bu sözleşmeler mevzuata aykırı olduğu ve ödemeler zarara yol açtığı için 13 Aralık 2021’de feshedildi.
Raporda, avukatlara ne kadar ödendiği yazmıyor.
Yalnızca “Muhtelif tutarlarda ödeme yapılmıştır” deniyor.
Oysaki yandaş avukatlara kamulaştırmalarda metrekare başına kıyak çekildiği biliniyor.
Hangi avukata ne kadar ödendiğini bilmek hakkımız değil mi?
Sayıştay, kamunun uğradığı zararı niçin gizliyor?
Denetçiler kimden korkuyor?
Gerekli ve zorunlu haller belirtilmemiş
Rapora göre TCDD ile avukatlar arasında imzalanan sözleşme, TCDD Hukuk Müşavirlikleri Yönetmeliği’ne aykırılık oluşturuyor.
Örneğin, 41. maddede “Gerekli ve zorunlu hallerde sözleşmeli avukat da çalıştırılabilir” denirken, kurala uyulmuyor.
Rapordan:
“İhtiyacın nereden kaynaklandığı, kurum avukatlarının hangi görevlerini yerine getiremediği, hangi konularda başarısız oldukları hususlarında bilgi bulunmadığı…”
Sözleşmeli avukatların TCDD Bölge Hukuk Müşavirliklerinde vekalete dayalı çalıştırılması gerekirken, doğrudan avukat bürolarıyla anlaşıldı. Bu da 41. maddeye uygun değil.
Uzak-yakın bakmadan
42. maddede, “Demiryoluna uzak yerlerde dava açılması ya da açılan davanın savunulması icap ettiği takdirde” sözleşmeli avukatların çalıştırılacağı ifade ediliyor.
Ancak raporda göre bölge müdürlüklerinin bulunduğu yerlerde takibi yapılabilecek dava dosyalarının yakın-uzak ayrımı yapılmadan başka illerin barosuna kayıtlı avukatlara verilmiş!
Neden?
Bu avukatların siyasi bağından ötürü mü?
AK Partili oldukları için mi onlara ıraklar yakın edildi?
Aynı maddeye göre bir dava “TCDD avukatının takibi halinde yapılacak masrafları karşılayamayacak mahiyette ise” sözleşmeli avukata verilebilirdi.
Peki, ne oldu?
Kurum avukat için masraflı olması halinde tercih edilecek olan bu yol, sözleşmeliler için talih kuşuna dönüştü, iyi mi!
Rapordan aktarıyorum:
“TCDD avukatının takibi halinde masrafları karşılamayacak mahiyetin tam tersine serbest avukatlarla yapılan sözleşmelerde aylık ödeme, harcırah, metrekare başı ücretin yanı sıra mükerrer ödemeler de öngörülmüştür.”
Vurgunun haritası
Yine 42. maddenin açık hükmüne rağmen, serbest avukatlarla yapılan sözleşmelerde, bölge müdürlerinin teklifi olması gerekirken yoktu.
Hizmet alımına ilişkin gereklilik ve zorunluluğu gösteren bir personel ihtiyacı da bulunmuyor.
O mahalde çalışan bir avukatla anlaşılmayıp uzak şehirlerden bürolarla çalışıldı. Bu yüzden “Farklı yerlerdeki avukatlar seçildiğinden, fazla taşıt ücreti, yevmiye ve hatta konaklama ücreti ödenmesine” neden olundu.
Vurgunun haritasına şöyle:
İstanbul’a kayıtlı avukata bütün Trakya, bütün Marmara kıyısı,
Kocaeli ve Sakarya, hatta Çanakkale’deki dosyalar…
Ankara’dakine İstanbul’dakiler, Sivas’takine İzmir’dekiler, Gaziantep’tekine Adana’dakiler, Kayseri’dekine de Ankara ve çevresindeki şehirler verildi.
Raporda, “O yerde hangi avukatın hangi kriterler esas alınarak seçileceğine ilişkin yönetmelikte düzenleme olmadığı” ve düzenleme gerektiği ifade ediliyor.
Raporda kamulaştırmaların kurum avukatlarından alınarak dört özel avukata verildiği, ödemelerin 1. Hukuk Müşaviri Ercan Atasever’in talebiyle yapıldığı kaydediliyor. Zararın tespiti ve mevzuata aykırı yapılan ödemelerin geri alınması isteniyor.
Avukatlık hizmeti alımı işi ve işle ilgili işlemlerin, bu işlemleri yapan sorumluların tespiti edilmesi, çıkan sonuca göre Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca soruşturulması öneriliyor.
Avukatlar da denetçi de sürgün
Sayıştay’ın önerileri hayat bulur mu?
AK Parti iktidardayken, asla!
Çünkü bu vurgun, İBB’nin el değiştirince diğer AK Partililerle birlikte belediyeden TCDD’ye transfer edilen, ilkin avukat, ardından 1. Hukuk Müşaviri yapılan Ercan Atasever’in eseri…
TCDD’nin deneyimli avukatları varken ve onlar memur maaşından başka yalnızca vekalet ücreti alırken; Atasever, kurumu yandaş avukatların arpalığına çevirdi.
Örneğin…
Bekir Korkmaz'ın eşi Samsun'da AK Parti yönetiminde. Yaşar Atılgan, Gaziantep'te; Bekir Seradım ise Erzincan'da AK Parti'den milletvekili aday adayı oldu. Avukat Erhan Taban ise AK Parti Sinop İl Başkan Yardımcısı.
Ben özel avukatlarla yapılan sözleşmeyi 24 Ağustos 2021 günü “TCDD'den yandaş avukatlara metrekare başına kıyak” başlıklı yazımla bu vurgunu yazımla kamuoyuna duyurdum. Böylece Sayıştay, Ekim 2021’de teftiş başlattı.
Sözleşmeler feshedildi.
Buna rağmen geçmişe dönük astronomik ödemeler avukatların hesabına yatırıldı. Örneğin, Avukat Mustafa Adnan Büyükkömürcü’ye 11.601.578 TL ödendi.
Sayıştay ikinci kez inceleme başlattı.
Fazla ödeme yapıldığı anlaşıldı.
TCDD, Sayıştay’un uyarısına rağmen ödemeleri geri alamadı.
Atasever, el çektirilmediği gibi, hakkında açılan dava takipsizlikle sonuçlandı.
Buna karşın…
Sözleşmeli avukatlığa itiraz eden 13 kurum avukatı nakil veya geçici görevle Sivas, Malatya, Adana, İstanbul ve İzmir’e sürüldü. 11 avukat kuruma dava açtı.
İki avukatın yürütmeyi durdurma başvurusu kabul edildi.
Üçüncü avukata sıra gelince üye hakim değiştirildi.
Ve başvuru reddedildi!
TCDD’deki metrekare başına kıyağa “Dur” diyebilen Sayıştay denetçisi Y.A.’nın ödüllendirilmesi gerekirken, görev yeri değiştirildi.