İsmailağa cemaati: Siyaseten hiçbir menfaatimiz yok

Yeni Şafak yazarı Ersin Çelik, Hasan Kılıç'ın ölümünün peşinden bir süredir liderlik tartışmalarıyla gündeme gelen İsmailağa Cemaati'nden Abdullah Kılıç'ın açıklamalarını köşesine taşıdı.

Çelik'in aktardığına göre, Hasan Kılıç'ın oğlu Abdullah Kılıç devletteki yapılanmaları, gelir-giderleri, kıyafet kuralı gibi bir çok mevzuda şu ifadeleri kullandı:

"Biz bir tekkeyiz, ticarethane değiliz. İnsanlar bizlere yardım edecektir, bu iş böyle yürüyecektir" söylediğini aktaran hocalar şu detayları da verdiler: "İsmailağa Vakfı’nın bir hanı, hamamı, ticari bir işletmesi yok. Herhangi bir akarı yoktur. Yayınevimiz var. Yayınevimiz de birçok kitabı öğrencilere ücretsiz vermek zorunda. İnsanlar, zekât ve sadakalarını vermiştir, biz de bağışları gerektiği gibi kullanarak hizmetleri bugüne getirdik. Mali ve siyasi anlamda hiçbir bagajımız yoktur. Son derece açık, net ve şeffaf bir yapımız vardır. Biz bir tekkeyiz, ticarethane değiliz. Siyaseten hiçbir menfaatimiz yok."

FETÖ’nün cemaat kisvesi altında devlet içinde devlet kurması ve darbe yapmaya kalkışmasının neticelerini uzun seneler tartışacağız. İsmailağa hocaları, kurumsal olarak böylesi bir tartışmadan beri olduklarını özellikle vurguladılar: "İsmailağa Cemaati bugüne kadar devletin içinde, Diyanet dâhil olmak üzere böyle bir yapılanma sürecine girmedi. Bizim Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı içinde örgütlenmemiz yok. Bizim örgütlenmemiz sahada, kahvede, bakkalda, manavda hatta ve hatta meyhanelere dahi hocalarımız gider. Giderler ‘beş dakika bizi dinleyin’ derler."

Bir de kıyafet meselesi var. İsmailağa sarık, cübbe ve şalvardan oluşan kisve ile özdeşleşen ve zaman zaman "temsil" sorunları da yaşayan bir cemaat. Sünnete uygun giysileri, 28 Şubat sürecinde ise devlete meydan okuma olarak yorumlanıyordu. Salih Topçu Hoca, bu hususta bu zamana dek yapılmamış esaslı bir yorumda bulunmuş oldu: "Bizim bu giysimiz bir meydan okuma değil. Topluma karışıp kendimizi kamufle etmek istemiyoruz. Bizim bu giysimiz kendimizi ortaya koymaktır. İfşa ederek eğitim faaliyetlerimizi bizim yaptığımız hem görünsün hem de zihin gerimizde bir art niyetimiz yok görünsün diye. Biz bu giysisi şart koşuyoruz. ‘Böylece devlete sızmayız’ mesajını her insanın görebileceği şekilde veriyoruz."

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.