Mustafa İlker GÜRKAN
Mesele "istikametini kaybetmemektir"...
Dalda meyve olur.. Meyvede bir çekirdek..
Olgunlaşır o meyve.. Öyle ki sapı dalda tartmaz olur onu..
Düşer toprağa.. Yağmurlar yağar , insanlar, hayvanlar çiğnerler meyveyi..Çürür toprağa karışır...
Çekirdek odundan kabuğu ile korur kendini..Çiğnendikçe toprağa batar..
Kış gelir kar örter üstünü...Sonra havalar açar, güneş doğar..Çekirdek açılır toprağın altında.. Körpe bir filiz..
Mucizevi bir inatla, ısrar eder yaşamakta.. İki küçük yaprak bir naif dalın ucunda yeryüzüne gülümser...
Bu bir süre sonraki dev bir meyve ağacının öyküsüdür..
"Çekirdek" istikametini kaybetmemiştir.. Zamanın, koşulları olgunlaştırmasını beklemiştir... Sabırla...
Hukuka bağlılık böyle bir şeydir.. Adaletin Değirmeni "Ağır İşler" ama "İnce Öğütür..."
Eğer reddetmiyorsan; Anayasa bir hukuk düzeninin iskeletidir.. Siyasal amaçlarını; Emperyalistlerin ve Çağdışı Sultanların “emelleriyle tevhid edenler''in istismarından korkarak siyaset yapılmaz…Bu hem doğru değildir, hem ahlaki değildir…
Sayın Kılıçdaroğlu kuşkusuz yüksek bir kişisel ahlaka sahiptir..Ama basına yansıyan 'Anayasaya aykırı olduğunu biliyoruz, ama bunu istismar edip partimizi hedef göstermemeleri için bu öneriye destek vereceğiz' sözleri, poitik gerçekçilikten çok uzaktır. Bu sözlerinin; “içeriği-açılımı'' adına “savunmalar'' geliştirilebilir.. Bu sözel tavır “bir geri adım'' da değildir… Ama “liderlik uygulamasının'' temel bir yanlışını yansıtmakta ve ilkesizliğe davetiye çıkartmaktadır.
Peki Sayın Kılıçdaroğlunun sözleri ne demektir? Açık-Seçik , İdare-i Maslahattır…
“İdare-i Maslahatçılar Esaslı Devrim yapamazlar''… Sayın Kılıçdaroğlu bu anlayıştan –En azından bu tür söylemlerden- biran önce Kendisinide ,Partiyi de kurtarmalıdır..