İçişleri Bakanlığı tarafından HDP’li Van, Diyarbakır ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasına ilişkin açıklama yapan İyi Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, "İyi hal kağıdı verdiğiniz, seçmen listelerinde ilan ettiğiniz, seçimde propaganda fırsatı tanıdığınız malum adayların kazananlarına mazbata verip dört ay sonra görevden uzaklaştırma iradenizi milletimize izah etmek mesuliyeti bizzat iktidarındır" dedi.
İyi Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, İçişleri Bakanlığı tarafından HDP’li Van, Diyarbakır ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasına ilişkin yaptığı açıklamada, “Eğer bazı Belediye Başkanlarının görevden alınmasına sebep olan olaylar son beş ay içerisinde gerçekleşmiş ise; bunu somut ve hukuki argümanlar ile halka açıklamak iktidarın görevidir. İyi hal kağıdı verdiğiniz, seçmen listelerinde ilan ettiğiniz, seçimde propaganda fırsatı tanıdığınız malum adayların kazananlarına mazbata verip dört ay sonra görevden uzaklaştırma iradenizi milletimize izah etmek mesuliyeti bizzat iktidarındır. Bu çerçevede 23 Haziran Seçimlerinde terörist başı Öcalan ve kardeşinin bizzat Cumhur İttifakının bir parçası olarak kullanma teşebbüsü bugün yaptığınız işi anlamsızlaştırmaktadır. Öcalan kardeşleri son seçimde meşru bir aktör olarak kullanma teşebbüsü, 1984’ten beri PKK ile yürütülen terör mücadelesinde bizzat yöneticiler tarafından oluşturulan en büyük zafiyet ve kırılmadır” dedi.
Kılıçdaroğlu kayyum atamalarına ilişkin açıklama: Eğer CHP’li belediyelere kayyum atanırsa...
İyi Parti'den yapılan açıklama şöyle:
Terörle Mücadeledeki kararlılığımız, “Hukukun Üstünlüğü” ve “Hukuk Devleti” ilkelerine olan bağlılığımız kadar kesin ve tavizsizdir. Devletimizin nasıl ve hangi bedeller ödenerek kurulduğunu bilen, Hangi bedelleri ödeyerek milletimizi, devletimizi bir ve beraber ayakta tuttuğumuzun idrakinde olan bir Parti olarak; terörden medet uman, öven, seven, metheden, birliğimizi dirliğimizi bozan hiçbir eyleme bu aziz vatanda müsamaha gösterilmemesi gerektiğine inanıyoruz.
Demokrasi ve Hukuk, millet iradesinin tecelli etmesinin en önemli aracı ve teminatıdır. Bununla birlikte; seçilmiş olmak, seçilenlere suç işlemek ve hukuka uymamak imtiyazı tanımaz. Teröre ve teröre destek verenlere gerekli ceza verilmeli fakat bu süreçte alınan idari kararlar ve yapılan idari işlemler doğruluk karinesi ile devlete ve hukuka olan itimadı sarsmamalıdır.
Gözaltına alınan yurttaş seslendi: ‘Erdoğan gidecek, halk kazanacak’
"Öcalan ve kardeşini bizzat Cumhur İttifakının bir parçası olarak kullanma teşebbüsü en büyük zafiyet ve kırılmadır"
Eğer bazı Belediye Başkanlarının görevden alınmasına sebep olan olaylar son beş ay içerisinde gerçekleşmiş ise; bunu somut ve hukuki argümanlar ile halka açıklamak iktidarın görevidir. İyi hal kağıdı verdiğiniz, seçmen listelerinde ilan ettiğiniz, seçimde propaganda fırsatı tanıdığınız malum adayların kazananlarına mazbata verip dört ay sonra görevden uzaklaştırma iradenizi milletimize izah etmek mesuliyeti bizzat iktidarındır. Bu çerçevede 23 Haziran Seçimlerinde terörist başı Öcalan ve kardeşinin bizzat Cumhur İttifakının bir parçası olarak kullanma teşebbüsü bugün yaptığınız işi anlamsızlaştırmaktadır. Öcalan kardeşleri son seçimde meşru bir aktör olarak kullanma teşebbüsü, 1984’ten beri PKK ile yürütülen terör mücadelesinde bizzat yöneticiler tarafından oluşturulan en büyük zafiyet ve kırılmadır.
Bu iç politika gelişmeleri ile Suriye’nin kuzeyinde gündeme gelen ve detaylarına vakıf olmadığımız yeni gelişmelerin bir bütünlük içinde değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Suriye’nin kuzeyinin, “Kuzey Suriye” olma tehlikesinin; vatanımızın bütünlüğünü, milletimizin birliğini tehdit edecek önemli bir merhalede olduğunu gözlemlemekte ve bu gelişmelerin sonuçlarını hassasiyetle takip etmekteyiz. Kaygımız; güney sınırlarımızın ötesindeki oyuncuların tanımlanmış stratejik hedefleri doğrultusunda hareket etmeye devam etmekte oluşları ve iktidarın da beyanlarının aksine maalesef Fırat’ın Doğusunu hedef alan malum bir senaryonun figüranı durumuna düşmüş bulunmasıdır. Oysa ki; terörle mücadelenin en önemli merhalesi içerideki amansız takip kadar sınırımızın hemen yanı başında bir uydu devletin kurulmasına müsaade etmemektir.
Biz İYİ Parti olarak, ülkemizin bugününe ve geleceğine sahip çıkmak amacıyla sorumlulukla hareket etmek durumundayız. Bu anlayışla Türkiye’de, devletimizin ve milletimizin hukukunun üstünlüğünün teminatı altında yüksek kaliteli bir demokrasi ve güçlü bir ekonomi ile dünyayla rekabet edebilecek bir düzeye erişmesi için alınteri dökeceğiz.
Ülkemizde her geçen gün yaşanmakta olan hadiseler, bize kendimizden başka tutunacak hiçbir dalımızın olmadığını ihbar etmektedir. 82 Milyonun birbirine kardeş, bir ve beraber edecek yeni bir yönetim anlayışı devlete ve millete hizmeti devralmalıdır. İYİ Parti, böyle bir hedefi gerçekleştirmek için hazır olup bu yönde çaba göstermektedir"