Gazeteci Mehmet Ocaktan, dinin siyasetle, iktidar algısıyla birlikte anılır olması, hatta siyasi iktidar tarafından adeta bir sponsorluk unsuru olarak kullanılır hale gelmesinin dini yıprattığını belirterek, "Meseleye Türkiye bağlamında baktığımızda, dini siyasetle adeta eşitleyen vahşi bir görüntünün olduğunu açık yüreklilikle belirtmek gerekiyor. Aslında zaman zaman darbeler ve darbe girişimleriyle zemini tahrip edilmiş olmasına rağmen Türkiye iyi kötü demokratik geleneği olan bir ülke. Ama son rejim değişikliği ile birlikte bu gelenek de maalesef tümden yok edilmiş bulunuyor, neyse ki sandık hala kurulmaya devam ediyor, o da bir şeydir..." diye yazdı.
"Dünyada şu anda halifelik makamı olmadığı için ümmet lidersizdir. Ve bu makamı dünyada hak eden bir kişi varsa o da Tayyip Erdoğan’dır" cümlesini kuranların hiçbir hukuki ve ahlaki kurala ihtiyaç duymadan istediği ihaleyi alabileceğine vurgu yapan Ocaktan, "Bu ahlaki çürümenin öylesine zirve yaptığı bir haldir ki isminin önüne AK Parti etiketi ekleyen, adı sürekli mafyayla, uyuşturucu baronlarıyla, cinsellik öyküleriyle anılan bir kadın, hayatına bir de Umre ziyareti sıkıştırıp “Reis sevdalısıyım, teşkilattan yetişmiş bir insanım” dediğinde bütün kapıları açmayı başarabilmektedir.
Eğer din eksenli argümanlar üzerinden siyaset üretmeyi doğal bir hak olarak kabul ederseniz, belli bir süre sonra her türlü hukuksuzluğu, adaletsizliği, başkasının hakkına tecavüz etmeyi, devlet kurumlarını akraba kayırmacılığı ile liyakatsizlere teslim etmeyi de “ümmetin birliği” için meşru bir davranış olarak görmeye başlarsınız ki bir ülkenin felaketi tam da böyle bir zihniyet kirlenmesiyle başlıyor." diye ifade etti.