ANKA’dan Tamer Arda Erşin’in haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, B.G. hakkında ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla iddianame düzenledi. İddianamede, B.G.’nin sosyal medyadaki iki ayrı paylaşımına ilişkin şu değerlendirmede bulunuldu: “Üniversite yok rektör efendiii?’, ‘Ben bilmem efendim. Sarayın musluğunu tamir ettim diye buraya tayin etmiştiniz beni…’ şeklinde ibareler olan görseli ‘Yoruma gerek var mı’ şeklinde yazıyla, ‘Banayasal, Sanayasak’ şeklinde ibareler olan görseli ‘Son bir hafta içinde gördüğümüz en net resim’ şeklindeki yazıyla paylaştığı anlaşılmıştır. Şüphelinin yukarıda belirtilen paylaşımları Cumhurbaşkanı’nı tahkir kastı ile yaptığı, paylaşımlarının düşünce ve eleştiri özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, şüphelinin birden fazla eylemini aynı mağdura karşı birden farklı zaman diliminde gerçekleştirdiği, bu haliyle suçun zincirleme suretle işlendiği, şüphelinin Cumhurbaşkanı’na hitaben alenen hakarette bulunduğu anlaşılmıştır.”
“İÇERİKTE HAKARET YOK”
İstanbul Anadolu 43. Asliye Ceza Mahkemesi’nde iddianameyi kabul etti. B.G., savunmasında, “Suça konu paylaşımları yaptığımı hatırlamıyorum ancak paylaşmış olabilirim. Suça konu görsellerde hakaret içerikli bir şey yazmamaktadır, eleştiri mahiyetinde sözler vardır. Cumhurbaşkanı’na hakaret etmedim suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.
1 YIL 2 AY HAPİS CEZASI
Mahkeme, B.G.’ye önce ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan 1 yıl hapis cezası verdi, suçu aleni işlediği gerekçesiyle bu cezayı 1 yıl 2 aya çıkardı. Sonra da iki ayrı karikatürü ayrı ayrı paylaştığı için suçun zincirleme olarak işlendiği değerlendirmesinde bulunarak cezayı 1 yıl 5 ay 15 güne yükseltti. Mahkeme, takdir indirimi uygulayarak B.G.’ye verdiği cezayı 1 yılı 2 ay 17 güne indirdi. Mahkeme, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olmayan sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışlarını göz önüne alarak B.G. hakkında verdiği hükmün açıklanmasını geri bıraktı.
“YÜZÜNE KARŞI İŞLENMESİ ARASINDA FARK YOK”
Mahkeme, kararın gerekçesinde, B.G.’nin Cumhurbaşkanı’nın yüzüne hakaret etmesine gerek olmadığını ve yokluğunda da hakaret suçunun işlenebileceğini şöyle açıkladı:
“Eylemin yüze karşı ya da yoklukta işlenmesi arasında fark yoktur. Gıyapta hakarettin varlığı için belirli sayıda kişiyle ihtilat ögesi aranmadığından, failin bir kişinin duyabileceği şekilde yoklukta hakaret etmesi halinde suç oluşur. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aynı zamanda siyasi bir kişiliği olup kamuoyu yönünden sürekli göz önünde olduğu da değerlendirildiğinde, sıradan kişilere nazaran daha ağır eleştirilere maruz kalabileceği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin benzer olaylarda verdiği kararlar da gözetilerek, olağan kabul edilse bile yukarıda belirtilen iddianameye konu paylaşımların ağır eleştiri boyutlarını aştığı, katılanın onur, şeref, haysiyet ve kişiliğini ağır şekilde incitici boyutlara ulaştığı, bu hali ile cumhurbaşkanına hakaret suçunun yasal unsurları itibariyle oluştuğu…”
KARARA İTİRAZ EDİLDİ: KARİKATÜRDE HAKARET YOK
B.G.’nin avukatı İbrahim Burak Eskici, karara itiraz eti. Eskici, temyiz dilekçesinde, “Müvekkilin yaptığı iddia edilen paylaşımların herhangi bir kelimesinde, karikatürize edilmiş resimlerinde hakaret içerikli bir bölüm bulunmamaktadır. Bu paylaşımların hakaret olduğunu kabul etmek hukuk-mantık ilişkisinin dışında kalmaktadır” dedi.
Eskici, müvekkilinin ifade özgürlüğünü kullandığını kaydederek, paylaşımlarının suç oluşturmadığını şöyle savundu: “Kurulan gerekçede dahi ifadelerin hakaret olduğundan ziyade Cumhurbaşkanı’nın devlet kademesindeki pozisyonundan ve öneminden bahsedilmiştir. Adaleti tarafsızlığı ile temsil eden mahkemelerin vatandaşın ifade özgürlüğünü korumak yerine devlet makamlarını ön plana çıkarması kabul edilebilir değildir.
“CUMHURBAŞKANI’NIN HABERİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMEMEKTEYİZ”
Ayrıca paylaşımlarda doğrudan Cumhurbaşkanı’na yönelik bir söylemde bulunmamaktadır. Söz konusu davayı Cumhurbaşkanı’nın kendisi görse dahi şikayetçi olmayacağı bir hususta müvekkile ceza verilmiştir. Bu paylaşımdan kaynaklı müvekkil hakkında suç duyurusunda bulunulduğundan Cumhurbaşkanı’nın haberi olduğunu düşünmemekteyiz. Kendisinin haberi olsa böyle bir dosyada değil ceza verilmesi, dava açılmasını bile doğru bulmayacağı kanaatindeyiz.”