Korkaklardan cesur adım beklenmez...

Ve Aydın Doğan son adımı da atarak, Doğan Medyayı satıverdi. Gazeteler, dergiler, televizyonlar, radyolar, internet gazeteleri, Yay-Sat adını taşıyan dağıtım şirketi ve D-Smart…Aydın Doğan, “Korkunun ecele faydası olmadığını''...

Ve Aydın Doğan son adımı da atarak, Doğan Medyayı satıverdi. Gazeteler, dergiler, televizyonlar, radyolar, internet gazeteleri, Yay-Sat adını taşıyan dağıtım şirketi ve D-Smart…

Aydın Doğan, “Korkunun ecele faydası olmadığını'' hala anlamamış olacak ki, boyun eğdi baskıya…

Aydın Doğan, yılların dostu Bekir Coşkun’u, Emin Çölaşan’ı, Özdemir İnce’yi, Şükrü Küçükşahin’i, daha nicelerini gazetesinden, bir çok meslektaşımızı da Televizyonlarından baskılara boyun eğdiği için kovmadı mı?

Bunlar aklıma gelenler…

Bu arada, Milliyet’I ve Vatan’ı yine Demirören grubuna, Star Tv’yi Doğuş grubuna aynı nedenle satmak zorunda kalmadı mı?

7-8 yıl önce Hürriyet’te yayınladığı “Sarı Öküz'' öyküsüne aykırı davranmayı sürdürmedi mi Aydın Doğan.

Zaten, korkaklardan cesur adımlar beklenmez. Beklemediğim için de 12 Eylül’den sonra Doğan gurubunun attığı adımlar beni hiç şaşırtmadı.

Çünkü onu 12 Eylül’e biat ettiği bir dönemde tanıma imkanı bulmuştum.

Bülent Ecevit’in çıkarttığı, benim de yazıişleri müdürlüğünü üstlendiğim 'ARAYIŞ' dergisinin, pikajını, montajını ve basımını ücreti karşılığı Milliyet Gazetesi yapıyordu...

Bülent Ecevit’in ARAYIŞ Dergisinin 7’nci sayısında yayınlanan başyazısı “İŞKENCE'' başlığını taşıyordu.

Dergi için mahkeme toplama kararı vermis, Ecevit’le birlikte basın savcılığına çağırılmıştık. Uzun bir öykü ama, konumuz bu değil.

O günlerde Milliyet Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Aydın Doğan da Ankara 4. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Recep Ergun tarafından Mamak’a çağırılmıştı.

Bülent Ecevit Mayıs ayının ilk günlerinde bana, Milliyet gazetesi ile yollarımızı ayıracağımızı yeni bir matbaa bulmamız gerektiğini söyledi.. Sinirliydi nedenini Ecevit daha sonra açıklayacaktı.

Sıkıyönetim Komutanı Ergun, o görüşmede; Aydın Doğan’dan ARAYIŞ’I kapatmasını ister. Doğan, derginin Ecevit’e ait olduğunu, Milliyet’in teknik destek verdiğini söyler. Korgeneral Recep Ergun, Doğan’a ARAYIŞ’ı basmamasını emreder.

Aydın Doğan olayı Ecevit’e anlatırken, kendisini ve şirketlerini tehlikeye atmamak için, ARAYIŞ’a teknik hizmet veremeyeceğini bildirir.

ARAYIŞ, bir avuç korkusuz adam tarafından Sıkıyönetim Komutanlığınca kapatılana kadar yayınını sürdürdü.

Aydın Doğan baskılara dayanamayıp, son olarak Doğan Medya Grubunu da görünürde Demirörenlere satıverdi.

Bülent Ecevit’in önemsediğim şu sözü bir kenara yazılmalı:

“Bir ülkeye diktatörlüğü diktatörler değil, ona boyun eğenler getirir.''

ÖNEMLİ NOT:
Sevgili dostlar,Merdan Yanardağ yönetiminde, boyun eğmeyen, tüm sıkıntılara ragmen dik duruşunu ve yayınını sürdüren TELE-1 ve abcgazetesi’ni desteklemeyi sürdürün. Destekleriniz için teşekkür ediyoruz. Hangi yollarla destek olacağınızı tele1.com.tr adresinden öğrenebilirsiniz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?