Kurbanlık Katil / Lütfi Akad Yılmaz Güney'i ve sinemasını anlatıyor-3

Tahir ŞilkanLütfi Akad'ın Yılmaz Güney'le üçüncü ve son filmi, "Kurbanlık Katil" ismini taşır. Bu filmi, yapımcı Hürrem Erman'dan ayrılarak kendi film şirketini kuran Şeref Gür ile birlikte yapmıştır.  Şeref Gür ile...

Tahir Şilkan

Lütfi Akad'ın Yılmaz Güney'le üçüncü ve son filmi, "Kurbanlık Katil" ismini taşır. Bu filmi, yapımcı Hürrem Erman'dan ayrılarak kendi film şirketini kuran Şeref Gür ile birlikte yapmıştır.  Şeref Gür ile yapacakları ilk filmin Yılmaz Güney'in oynayacağı bir film olmasını önceden kararlaştırdıklarını söyleyen Akad, 'Kurbanlık Katil' filminin hikayesini şöyle anlatır:

"Biri var, ne adını, ne nereden geldiğini, ne de kim olduğunu biliyor. Arada bir Haydarpaşa'dan gelen vapurlara daha iskeleye yanaşmadan atlayıp bavul taşıma işini kapmaya çalışan biri. Tam bir köprüaltı serserisi. Bir "ipsiz". . Bir başka dünyada, bir inşaat şirketi var, çok sıkışık durumdalar, inşaat yapacakları büyük alanın yanındaki parseli satmaya razı olmayan bir yaşlı adamı ikna etmenin en sağlam yolunun adamı öldürmek olduğuna karar veriyorlar.  Bunu bir profesyonele yaptırmanın tehlikeli olduğunu düşündükleri için, bu işi yapacak adamı kendileri yaratma yolunu seçerek, "ipsiz" i adamı öldürmek için yetiştiriyorlar."

Filmin senaryosunu bitirdiğini ancak sansür kurulundan iki kez döndüğünü söyleyen Akad, saçma sapan bir film sonu yazarak, " Polis geliyor, öldürmeye teşebbüsten, cinayete teşvikten, yardakçılıktan, kim varsa toplayıp götürür" Sansürden senaryoyu geçirdiklerini, senaryoyu okuyan Yılmaz Güney'in çok beğendiğini anlatıyor. 

Filmin temel iletisini önemsediğini söylüyor Lütfi Akad, "Bir kısırdöngünün güçlü akıntısıyla sürüklenip en aşağı derecede debelenen bir insan, nasıl olursa olsun, şartlarını bulunca bataklıktan ağır ağır yükselen yeni bir yaşam gibi benliğine ve onuruna erebilir."

Yılmaz Güney'in  filmin başlarında İpsiz'in tanıtılması sahnesinde, "bütün sinemacılık yaşamının en güzel oyunu diyebileceğim bir oyun çıkarıyor, diğer sahneler de ondan aşağı değil" değerlendirmesini yapan Lütfi Akad, filmin diğer başrollerini oynayan Hülya Darcan ve Hayati Hamzaoğlu'nun da başarılı oyunlar ortaya koyduklarını, ancak, Yılmaz Güney'in çıkardığı büyük oyunculuk karşısında söylenecek söz olmadığını söylüyor. 

Yılmaz Güney ile Lütfi Akad,  Yaşar Kemal'in " Bebek" öyküsü ile "İnce Memed" romanlarını filme almak için birlikte çalışmayı kararlaştırsalar da Sansür Kurulu senaryolara onay vermeyince aylarca yapılan hazırlıklar boşa gidiyor. Lütfi Akad, yıllar sonra Peter Ustinov'un yönetmenliğini yaptığı "İnce Memed" filmini izlediğini söyledikten sonra filmi şöyle değerlendirir: "Kötü bir senaryo, berbat bir film, berbat bir oyunculuk"

Birlikte çalıştıkları üç film sonrasında Lütfi Akad, Yılmaz Güney'i şöyle değerlendirir. O sözlerle bitirelim.

"Oyunculuğunda öyle bir gelişim gösterdi ki; bu gelişim ona, 'Umutsuzlar', 'Bir Çirkin Adam' filmlerinin yönetmenliğini yaparken bu tür kişilikler ve oyunlar yaratması için cesaret verdi. Dahası eski filmlerine uzaktan yakından hiçbir benzerliği olmayan 'Arkadaş' gibi toplumsal ve insan derinliğini araştıran harika bir film yapmayı başardı..."


Birinci yazı: Lütfi Akad, Yılmaz Güney'i anlatıyor

İkinci yazı: Kızılırmak & Karakoyun

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?