Kutladığımız bu gün, Nazım Hikmet'in gerçek doğum günü müdür?

Sami GünalHiç kuşkusuz ki “piyasa'' algımız, ideolojik yapılanmalarımıza göre şekillenmektedir. Bir zamanlar, özel günlere hepten karşı çıkmasam bile burun kıvırdığım olabiliyordu. Peki neden? Özel günlerin, piyasa şartları...

Sami Günal

Hiç kuşkusuz ki “piyasa'' algımız, ideolojik yapılanmalarımıza göre şekillenmektedir. Bir zamanlar, özel günlere hepten karşı çıkmasam bile burun kıvırdığım olabiliyordu. Peki neden? Özel günlerin, piyasa şartları çerçevesinde “kâr'' vesilesi yapılması kuşkusuyla refleks gösterebiliyorduk da ondan. En “kutsallarımızın'' dahi bu amaçlarla kullanıldığı suçlamalarına yöneldiğimiz de olmuştur.

Yaygınlığı bakımından dünyada özel gün kutlamasında başı çeken gün “doğum günleri'' olsa gerek. Gerçekten insanın hayatında tekliği olan bir gündür. İnsanın birden çok evlilik günü olabilir, mezuniyet günü olabilir… Oysaki doğum günü tektir ve çok özeldir.

Vatan şairimiz Nazım Hikmet’in 115’inci doğum gününü kutluyoruz.

Hediye vermenizi gerektiren bir kutlama değildir. Aksine, size sunulacak olan hediyeyi alarak bu kutlamaya katılmış olabilirsiniz. Hediye genel itibariyle bedelsiz olmuyor ama size sunulan bu hediye bedelsiz olacaktır. Sunulan bu hediyeyi seçebileceğiniz sepet Nazım Hikmet külliyatıdır. En azından bugüne mahsus bir şiirini açıp okuyunuz. Okuma faaliyeti size çok mu zor geliyor? Hiç yoktan besteler içindeki şiirlerine kulak verebilirsiniz. Ona da yok diyorsanız, bu sayfadan çıkınız. ABC’nin diğer zengin sayfalarında gezinebilirsiniz.   

Nazım Hikmet’in ölüm yılı ve günü ezberimdeyken, doğum yılını bilmekle beraber ayı ve günü, ezberimden düşmüş. Basın duyurularında anlıyorum ki bugün doğum günü kutlaması var. Nazım Hikmet’in, dikkatli ve ilgili okurlarının bilebildiklerinin aksine resmî ve gayriresmî olmak üzere üç ayrı doğum günü var. Birisi 20 Kasım 1901, diğeri ise resmiyetteki 15 Ocak 1902. Ve kamuoyunca pek de yaygın olarak bilinmeyen, eniştesinin hatıratına göre üçüncüsü, 17 Ocak 1902.

Gayriresmî olarak adlandırdığımız, gerçek doğum günleri olarak iddia edilen iki gün arasında çelişki var. Ailenin gayriresmî gerçeğine göre doğum tarihi 20 Kasım 1901. Sonradan ortaya çıkan ve söz konusu edeceğimiz belgeye göreyse gerçek doğum tarihi 17 Ocak 1902. 

Sırasıyla bu üç ayrı tarihin gerçeğine biraz ışık tutalım.

Anadolu’da çeşitli sosyolojik nedenlerle oluşturulan yaygın bir davranış biçimi vardır. Doğan çocukların özellikle erkek çocuklarının doğum günlerinde ayarlamalar yapılır. Kimisi erken askere gitsen gelsin diye, kimisi de evin tek oğludur biraz geç gitsin diye nüfusa keyfe keder kayıt düşülür. Ya da daha başka gelenek ve törelerden ötürü farklı ayarlamalarla kaydedilirler.

Nâzım Hikmet, 20 Kasım 1901'de Selanik'te doğmuştur. Yukarıda dile getirmeye çalıştığımız çeşitli sosyolojik sebeplerden biriyle, ailesi kırk gün için bir yaş büyük görünmesin diye bu tarihi ileri alarak 15 Ocak 1902 olarak kayda geçirmiştir. Bilinen ve tescilli olan resmî doğum günü budur. Görüldüğü üzere resmî ve gayriresmî olmak üzere iki doğum günü vardır.

Gök kubbe altında bilinmedik bir şey kalmamakla birlikte gelelim kamuoyunun pek bilmediği ya da saklı kalan üçüncü doğum gününe.

Ünlü arkeoloğumuz Halet Çambel’in arşivinde yapılan bir araştırmada bulunan, Nazım Hikmet’in eniştesine ait hatırata göre doğum tarihinin aslında yanlış bilindiği anlaşılmıştır.

Nazım Hikmet’in halası Mediha Hanım’ın eşi olan Memduh Ezine, Halet Hanım’ın amcasıdır ve gün gün tuttuğu hatıratları yeğeni olan Halet Hanım’ın arşivinde saklıdır. Bu hatıratlar Yapı Kredi Yayınları tarafından bundan beş altı yıl önce basılmıştır. Bu günlükte aile yaşamı ayrıntılarıyla anlatılmaktadır.

Memduh Ezine hatıratındaki Nazım Hikmet'in dünyaya geldiği gün ve saat detayına ilişkin bilginin yer aldığı sayfaya göz atalım:

“4 Kânunusani 317. (17 Ocak 1902) Çok şükür Cenab-ı Hakk'a. Aileye bir vücut daha karıştı. Yengen Celile Hanım bugün saat dörtte vaz-ı haml etti. Dayı Beyin Hikmet'in bir oğlu dünyaya geldi. Kendisi ''Mehmet Nâzım’ diye çağrıldı.''

Tartışmaya gerek var mı?

Nazım Hikmet’in kendi doğum yılını ve gününü doğru bilip bilmediğini bilmemekteyiz. Çocuk ne bilir? Büyükleri ne bildirdiyse onu bilir. Fakat, Nazım Hikmet’in sonuç itibarıyla resmî kayıttaki doğum tarihini benimsemiş olduğunu anlıyoruz.

Nitekim otobiyografik şiirinde ne der?

“1902'de doğdum / Doğduğum şehre dönmedim bir daha / Geriye dönmeyi sevmem''

Burada bir parantez açmak isterim: Adı geçen Halet Hanım, “Cumhuriyet’e Kanat Gerenler''den olan karı-koca (Nail Çakırhan) iki ulu çınardılar. Saygıyla anıyorum.

Yukarıda anlattığımız sosyolojik nedenlere örnek olması sebebiyle bir parantez de kendimiz için açalım:

Bir tarih geldi ki bendenizi çocuk yaşımda askere çağırırlar! Eyvah!..

Anlaşıldı ki büyüklerim ve köy muhtarı birbirinden habersiz beni nüfusa çift yazdırmışlar. Gerçek yaşımla mükerrer yaşım/varlığım arasında üç-beş yıllık yaş farkı var. Tüm devlet ricali teyakkuz durumuna geçmiş, bir Sami dünyaya çok gelmişken ikinci Sami de neyin nesi demişler(!) Uzun uğraşılardan sonra ilk Sami’yi nüfustan öldürdüler.

Anadolu’nun ulu çınarlarından biri olan Nazım’a dair, gazetemiz arşivi içindeki saklı bilgiler eşliğinde bir anma yapalım:

Meteoroloji'den fırtına uyarısı

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?