Dünkü açıklamasında seçim sonrası AKP'ye yönelik eleştirileri sebebiyle özür dileyen eski AKP Milletvekili Metiner, "AK Parti’nin kimliği, kurucu ilkeleri ve ruhu…" başlıklı köşe yazısında, "Liderin haricinde çoğunlukla millete tepeden bakan siyasal oligark rolüne bürünmüş aktörlerin ön plana geçmeleri, en kötüsü de bu siyasi veya bürokratik aktörlerin -başdanışman vs- devlet diliyle ve devlet üstünden millete adeta parmak sallayan tutumları, son tahlilde AK Parti’nin o kurucu ruhunun kaybına yol açtı" eleştirisiyle, Van'daki mazbata krizi üzerine söylediği sözlerle tepki çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başdanışmanı Mehmet Uçum'u da isim vermeden hedef aldı.
"AK Parti milletin partisi olarak kuruldu. AK Parti milletin değerlerini üstünde taşıyan bir partiydi ve milletin değerlerini hâkim kılmak için kurulmuştu. 'Millet ne derse o!' ve 'Millete hizmetkârlık esastır!' diyen bir anlayışla kurulan AK Parti’nin süreç içinde devletin partisine dönüştüğü algısına yol açması elbet manidardır" diyen Metiner, "Hâlbuki kendisinin oluşturduğu statükoya bile gerektiğinde kendisi itiraz eden o devrimci ruhun muhafazası elzemdi. Bunun zaman zaman anlamlı çıkışlarla gösterilmesi de büyük öneme sahipti. Bir başka deyişle, o demokratik-özgürlükçü-devrimci ruh gerektiğinde kendi statükosuna da karşı çıkan bir uygulamayı içkin olmalıydı. Bu devrimci-demokrat ruh kaybı, AK Parti’yi devletin-sistemin-statükonun partisi konumuna soktu. Liderin haricinde çoğunlukla millete tepeden bakan siyasal oligark rolüne bürünmüş aktörlerin ön plana geçmeleri, en kötüsü de bu siyasi veya bürokratik aktörlerin -başdanışman vs- devlet diliyle ve devlet üstünden millete adeta parmak sallayan tutumları, son tahlilde AK Parti’nin o kurucu ruhunun kaybına yol açtı" ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin devletin partisine dönüştüğü ve yeni sitemle birlikte parti devleti dönemine geri dönüldüğü algısının, Erdoğan'ın sözünü ettiği kan ve ruh kaybını zaman içinde hızlandırdığını anlatan Metiner, "Taşradaki AK Parti il ve ilçe başkanları büyük ölçüde milletten koptu. Kendilerini bulundukları yerlerde mülki amir gibi görenler bir de millete devlet edasıyla tepeden bakıp kibir satınca, öncelikle teşkilatlarda başlayan kan ve ruh kaybı milletteki öfkeyle de buluşunca sandıktan çıkan sonuç sarsıcı oldu" tespitinde bulunmuş oldu.
31 Mart’a bir günde gelinmediğini belirten Mehmet Metiner, "Kaç zamandır yaşanan özden uzaklaşma, teşkilat içinde iktidar kavgaları, şahıs ve hizipçilik hastalığı, küçük olsun benim olsun anlayışına dayalı dışlamalar, kişisel iktidar oyunları ve en fenası da milletten kopuk siyasetin getirdiği küstürmeler, teşkilatla birlikte milletin de haklı tepkisini beraberinde getirdi" dedi.