ABC Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, ABD'li savcı Preet Bharara'nın Reza Zarrab'ın kefalet talebine itiraz için federal mahkemeye sunduğu dilekçedeki detayları, Erdoğan Ailesi'ni adının iddianamede nasıl geçtiğini ve ortaya çıkan tabloyu yorumladı.
Halk TV'de Cüneyt Akman'ın 'Ekonomi Politik' programına konuk olan Yanardağ, şu notları paylaştı:
"İran, Amerikan ambargosunu delmek için bir sistem kurdu. Bu sistemin iki ayağı var. Türkiye'de Reza Zarrab, İran'da Babek Zencani. Türkiye'de Halkbank'ı kullanarak, özellikle altın transferi ile uluslararası bankacılık sisteminin dışında tutulaan İran bu ambargoyu delmeye çalıştı. Bunu belli ölçüde de yaptı.
"İran bunlara (Zencani ve Zarrab) komisyon da veriyordu. Ama İran, komisyonun dışında kendi parasının çalındığını söylüyor ve bunun peşinde. Reza Zarrab'ın, çaldığı bu parayı Türkiye'deki siyasi iktidarın mensupları ile paylaştığı belrtiliyor. İddia bu. Zaten siyasi iktidar desteği olmazsa b tezgahı kurmak çok zor. İran'ın çalınan parası, burada siyasi iktidar mensupları ile paylaşılıyor. Bazıları da bağışlar bu nedenle yapılıyor. İddia bu!
"Savcı Bharara, Erdoğan ailesinin yönetiminde olan vakıf ve derneklere yapılan bağışları rüşvet saymış. Zarrab'ın TOGEMDER'e yaptığı 7 milyon doları geçen bağışı, bu ilişkinin delili olarak almış."
İşte Merdan Yanardağ'ın Halt TV'de Zarrab dosyası hakkında söylediklerinin videosu:
EGEMEN BAĞIŞ UCUZA GİTTİ
"Bu listeye göre en ucuza Egemen Bağış gitmiş görünüyor. Zafer Çağlayan 32 milyon euro, 10 milyon dolar, 300 bin İsviçre Frangı, piyano ve lüks saatler. Piyanoyu bilmiyorduk biz. Egemen Bağış 500 bin dolar. Muammer güler 5 milyon 800 bin dolar. Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan 2.5 milyon euro, 1.4 milyon dolar almış görünüyor. Bunlar savcının iddiası. Reza'nın aynı zamanda Makedonya pasaportu da olduğunu bu iddianameden öğrenmiş olduk."
BU ÇOK ACI BİR İFADE
Yanardağ, programda konuşmasına şöyle devam etti:
"Reza Zarrab sadece ABD ambargosunu delmedi, BM'nin ambargosunu da deldi. Suçlamalar arasında ABD hazinesini zarara uğratmak ve kara para aklamak da var. Bunlar çok ağır suçlar. Savcı Bharara "Reza Zarrab Türk siyasetçileri satın almıştır" diyor. Bu çok acı bir ifade. Erdoğan dahil Türk yetkililerle iyi ilişkiler içinde olduğu için kefaletle serbet kalmayı başardığı anda, Türkiye'ye giderse geri dönmez" diyor. Bu çok önemli bir ifade. Reza'nın Erdoğan'ın koruması altında olduğunu açıkça ifade ediyor."