Türkiye gazetesinden Yılmaz Bilgen’e konuşan Demir, “Biz bir gün öncesinden bütün teknik hazırlıkları yaptık. Muharrem Sarıkaya yayın öncesi bizim hazırladığımız cihaz yerine Habertürk rejisi ile şahsi cep telefonundan bağlanmak istedi. Bir süre sonra da cep telefonundan kaynaklanan sorunlar nedeniyle merkezle bağlantı problemi yaşamaya başladı. Ben yayın devam etsin diye yeniden kendi cihazımızı vermeye çalışıyordum. Bir anda nereden geldiğini anlamadığım tokat darbesi ile sarsıldım. Olayın ‘yayın stresi’ ile filan ilgisi yok. Sol kolu ile itse vesaire bir noktaya kadar anlarım. Sarıkaya sağ eli ile bana tokat attı. Ben hiçbir hatamız, kusurumuz olmamasına rağmen sadece yardım etmeye çalışıyordum.” dedi.
“BAŞIMI SAATLERCE KALDIRAMADIM”
“Aldığım darbe ile sendeledim. Yüzümü tutarak başımı önüme eğdim ve kamera arkasına geçip yayına devam ettim. Başımı saatlerce kaldıramadım. O anı hiç unutmayacağım. Fiziki olanın dışında ruhen yıkıldım. Eve gittim hiç kimse ile konuşamadım. Olayın üzerinden 4 gün geçti ve halen yemek yiyemiyorum. Bu sürede yalnızca 3 saat uyuyabildim.
Muharrem Sarıkaya yayından sonra apar topar olay yerinden ayrıldı. Gittikten 1 saat sonra telefon açıp lakayt bir biçimde ‘gel konuşalım’ gibi laflar etti. Ben de ‘yaşınıza hürmeten ve çalıştığım kurum zarar görmesin diye size sizin tarzınızla karşılık vermedim. Ama beni arama ve daha fazla rencide etme’ diyerek telefonu kapattım.”
“FATMA HANIM DURUM İZAH EDİLİNCE ÖZÜR DİLEDİ”
“Fatma Hanım bizi Belediye çalışanı sanarak ‘neden işinizi doğru yapmıyorsunuz. Bizi böyle bir duruma düşürdünüz’ gibi ifadeler kullandı. Daha sonra Bölge Müdürümüz Orhan Akın olayı anlattı ve hatanın tamamının Sarıkaya kaynaklı olduğunu izah etti. Fatma Hanım bu izahtan sonra özür diledi.
Her şey yaşandı bitti. Bu şoku atlatırım ancak en küçük bir stres anında şekeri yükselen yaşlı annem yediğim tokadı gördüğünde fenalaştı. Bu duruma her şeyden daha çok üzüldüm. Zaten onun duymasını istemediğim için sineye çekmiştim. Muharrem Sarıkayaile ilgili suç duyurusunda bulunacağım. Dava sonucu ne olur bilemiyorum ancak onu hayatım boyunca hiçbir biçimde affetmeyeceğim.”