"Çok zor" diyen Yetkin, "Çünkü siyaseten faiz artırışına onay verirse 2018’den bu yana ülkeyi krize sürükleyen 'faizi düşürürsem, enflasyon da hayat pahalılığı da cari açık da azalır' tezinin yanlış olduğunu kabul etmiş olur. Oysa bunun doğru olduğuna hâlâ inanıyor" ifadesini kullandı.
Aynı durumun iş insanı Osman Kavala ve başka siyasi tutuklular için de geçerli olduğunu söyleyen Yetkin, şöyle devam etti:
"Erdoğan Kavala’nın da Demirtaş’ın da kendi Başkanlığına engel olma çabaları nedeniyle ibreti âlem için içeride kalmalarını istiyor. Serbest kalmaları ihtimalini siyaseten yenilgi sayıyor. Ortağı Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli de öyle. Yoksa tam sırası. Alternatifi, hayat pahalılığıyla mücadele ipinin ucunu bırakıp gerekirse asgari ücreti bir daha artırıp seçimi bulma, asıl kemer sıkma politikasını da seçim sonrasına bırakmaktır. Bu halkı seçimi kim kazanırsa kazansın kemer sıkma politikalarına mahkûm etmek anlamına gelir. Oraya doğru gidiyoruz maalesef. Öte yandan Erdoğan bu tür adımları atarsa, anlayın ki durumu gerçekten, siyasi tezlerinde ısrarı bırakacak kadar sıkışık görüyor. Birkaç güne anlarız."