Nagehan Alçı: Bu cadı avının hepimizi boğduğunu görüyor ve endişe ediyorum

"Şimdi yeniden eski Türkiye tarzı yasaklara ve baskılara dönmek neden?"

HaberTürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, 20. LGBTİ + Onur Yürüyüşü öncesi Taksim’in kapatılması ve polisin sert müdahalesini eleştirdi. Alçı, “Bu cadı avının hepimizi boğduğunu görüyor ve endişe ediyorum” düşüncesini dile getirdi.

Alçı yazısında, "2002 öncesi Türkiye’de dindarlara ve Kürtlere yasaklar, baskılar olduğu kadar özellikle dindarlara olan yasakları dengelemek için LGBT yürüyüşleri ve ateistlerin özgürce örgütlenmesi de hep yasaklanmıştı. Volkan Ertit bunu bilimsel olarak ispatlıyor. Recep Tayyip Erdoğan bu yasakları kaldırdı. LGBT yürüyüşleri bu dönem yapılmaya başlandı. Şimdi yeniden eski Türkiye tarzı yasaklara ve baskılara dönmek neden? Burası çok kültürlü, çok dinli, çok kozmopolit bir şehir değil mi? Her değerin, her yaşam tarzının, her kimliğin kendine yer bulabildiği, Fatih’in fethettiğinde herkesi olduğu gibi bağrına basabildiği muhteşem İstanbul değil mi? Burada mesele LGBT değil. Eşcinsellerin tercihlerini tasvip etmek durumunda değilsiniz. Hatta onlardan nefret ediyor da olabilirsiniz lakin demokrasi tam da herkesin yanlış ya da doğru diye etiketlenmeden istediği tercihi yaşayabildiği sistemin adıdır" yorumunu yaptı. 

Alçı şu ifadeleri kullandı: 

"Ayrıca biz görmek istemesek de Türkiye’nin bir LGBT meselesi vardır. Hem laik kesimde hem muhafazakar kesimde LGBT kimliğini saklayarak, yalan söyleyerek yaşamak zorunda kalan binlerce insan var. Hem iş dünyasında hem akademik dünyada hem politika aleminde çok kritik mevkilerde LGBT bireyler var, hepimizin tanıdığı meşhur isimler gizli eşcinsel hayatı yaşıyor lakin bu yasaklar yüzünden yalan söyleyerek hayatlarına devam ediyorlar. Kaldı ki bu yürüyüşe izin vermek eşcinselliği özendirmek anlamına gelmez. Yani boşuna korkmayın, yasaklamayın, öcüleştirmeyin…

Bizim çocuklar Pazar akşamı polisi İstanbul sokaklarında neyin bu kadar korkuttuğunu anlayamadılar lakin ben bu cadı avının hepimizi boğduğunu görüyor ve endişe ediyorum. Dediğim gibi bu meseleyi özgürleştiren AK Parti idi. Şimdi neden bu hayalet avcılığı? Türkiye herkesin kendini istediği gibi ifade edebildiği bir ülke olursa büyür, zenginleşir. Aksi takdirde Pazar akşamı gördüğüm gencecik pırıl pırıl polisler suçluları değil korkuları kovalamaya başlar. Korkuları kovalayarak yakalayamazsınız. Ancak büyütürsünüz…"

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.