Neden geri kalmış bir ülkeyiz?

Prof.Dr.Coşkun ÖzdemirEvet hemen her alanda geri kalmış bir ülkeyiz. Bunun nedenleri üzerinde uzun tartışmalar yapılıyor. Gerçek nedenleri bulmakta zorluk ve zaaflarımız var. 600 yıllık imparatorluğun ardından Anadoluda kurulan...

Prof.Dr.Coşkun Özdemir

Evet hemen her alanda geri kalmış bir ülkeyiz. Bunun nedenleri üzerinde uzun tartışmalar yapılıyor. Gerçek nedenleri bulmakta zorluk ve zaaflarımız var. 600 yıllık imparatorluğun ardından Anadoluda kurulan cumhuriyet 13 milyonluk bir nüfusa sahipti. Bu 13 milyonun 8 milyonu kadın 5 milyonu erkekti ve okuma yazma bilen oranı  % 4-5 civarında idi.

Genç cumhuriyet doğaldır ki uygarlığın ve çağdaşlığın oldukça uzağında bulunuyordu. Cumhurreisi seçilen Mustafa Kemal isimli mucize, geri kalmışlığın tarihsel,kültürel, eğitimsel nedenlerini çok iyi algılamış bir deha idi. Sofyadaki ateşimiliterliğinde izlediği bir opera temsilinin ardından arkadaşlarına “neden geri kaldığımızı gittikçe daha iyi anlıyorum “ demişti.  Bu çarpıcı bir ileri görüştür . Onun önderliğinde cumhuriyet ,15 yıl içinde tüm alanlarda, çağdaşlık, uygarlık ve aydınlanma yolunda büyük gelişme ve ilerlemeler gerçekleştirdi. Geleceğe büyük umutlarla bakıyorduk ve bu umudun sağlam dayanakları vardı. Atatürk'ün ölümünden sonra ve çok partili düzene girişimizle birlikte feodalite, köy ağaları ve muhafazakar politikacılar, Hasan Ali Yücel gibi bir devrimciyi devirmeyi başardılar.

Onların  bir sonraki hedefi eğitim ve özellikle yurdumuza en büyük yurtseverleri, yazar ve düşünürleri yetiştiren köy enstitüleri oldu. Köy enstitüler ile birlikte bir ikinci aydınlanma odağ ı olan halkevlerini yok ettiler. Hiç kuşkusuz bu millete vurulmuş en büyük darbedir . Hiç bir iktidar Atatürk'ün çağdaşlık ,aydınlanma bilim toplumu  hedefini benimsemedi. Devrimlerin önü kesildi. Alçakça öldürülen Ahmet Taner Kışlalı'nın deyimi ile “50 yıl boyunca Milli Eğitim bakanlığı milli ihanet bakanlığı olarak görev yaptı".

Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu laiklik göz ardı edildi. Dogmaların,bağnaz dinciliğin, cumhuriyet düşmanlığının önü açıldı. Tarikatler, cemaatler, mezhepler özgürce cumhuriyeti yıprattılar. Halkımızın akla bilime, hümanizme dayanan bir eğitim görmesi, birey olması ,özgürce düşünüp kendi çıkarı ile birlikte yurdunun çıkarını düşünüp uygun tercihler yapabilmesi bilinçlenmesi  engellendi. Hele bir sınıf bilincine varmasına hiç izin verilmedi. Haince bir sol düşmanlığı yapıldı. Emekten emekçiden yana olmak vatan hainliği ile eş tutuldu .İktidarlar açıkça halkın bilinçlenmesinin iktidarlarını tehlikeye sokacağını düşündüler.Ama bütün  bu gerçekler sağcı solcu,muhafazakar, liberal, ulusalcı,dindar ateist alevi sünni, el birliği ile gizlendi, üstü örtüldü. Tartışmalarda gündeme gelmedi. Az sayıda yürekli yazar bu halk gerçeğini dile getirmişlerdir.

Halkın kısıtlanmış eğitimi ile yönetime iktidara en yetenekli en ehil, en yurtsever, halkını yurdunu sevmesini bilen politikacıları seçme yeteneğine sahip olup olmadığı gerçek bir milli irade milli egemenliğin tecelli edip etmediği hiç sorgulanmadı. Aldatılan, afyonlanan halkın demokrasiye verdiği desteğin değerlendirilmesi hiç yapılmadı.Türkiye'nin en  büyük en önde gelen sorunu budur bu halk gerçeğidir .

Gerçek yurtseverler gerçek aydınlanmacılar cumhuriyetçiler halkçı ve emekçiler bu yüzden bugünün Türkiyesinde acılar, derin kaygılar içinde  yaşamaktadırlar.

"Yunan kazansaydı daha iyi olacaktı, saltanat ve hilafet devam edecekti. 10 kasımlarda anıt kabire gideceğinize kenefe gidin" diyen kişi saray sofralarında ve TV'lerde boy gösteriyor. Bu onur kırıcı olaya bu milletin belli başlı bir tepkisi yok. Sigara tüketiminde ,cep telefonu kullanımında, trafik kazalarında kadın cinayetlerinde, çocuk istismarında (pedofili) şampiyonluğumuz var.  

Herşeye karşın umutsuzluğa düşmeden insan haklarını özgürlükleri, aydınlanmayı bilimi benimseyenlerin bir dayanışma içinde mücadele vermesi gerekiyor.

Bu umudu yaşatmalıyız 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?