O Sektörde Eleman Bulmak İmkansızlaştı: Yüksek Ücretler Bile Yeterli Değil!

Yoğun emek gerektiren sektörlerde nitelikli eleman bulma sorunu giderek büyüyor. İmalat sanayisi başta olmak üzere birçok sektör, bu kritik meseleyle karşı karşıya. İşverenler, üretim süreçlerinin aksamaması için gerekli olan kalifiye iş gücünü temin etmekte ciddi zorluklar yaşıyor.

İmalat sanayisinin sektör temsilcileri, toplumu, aileleri ve öğrencileri mesleki eğitime daha fazla yönlendirmek ve bu alandaki talebi artırmak için maddi teşviklerin büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, bireylerin eğitim seviyelerinin yükselmesiyle nitelikli iş gücü ihtiyacının daha iyi karşılandığını ve bu durumun verimliliği artırdığını vurguladı. Bahçıvan, daha iyi eğitim almış ve becerilerini geliştirmiş insan kaynağının, ekonomik kalkınmanın en önemli unsurlarından biri olduğunu belirterek, "Sanayide nitelikli eleman eksikliği, üretimde kapasite artışını engelliyor ve ülkemizin uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkiliyor. Bu nedenle, sürdürülebilir büyüme için insan kaynağının niteliğinin artırılması son derece önemlidir" dedi.

Bahçıvan, sanayinin katma değerli üretime geçiş yapabilmesi ve yüksek teknoloji alanlarına yönelmesi için nitelikli iş gücüne olan ihtiyacın altını çizdi.

"ARA ELEMAN DEĞIL ARANAN ELEMAN"

Bahçıvan, sanayi sektöründeki çalışmalarını "ara eleman değil aranan eleman" vurgusu ve "gelecek mesleki eğitimde" mottosuyla sürdürdüklerini belirtti. Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile 2019 yılından bu yana yürüttükleri İSO MEİP Mesleki Eğitim İşbirliği Projesi sayesinde, İstanbul'daki 44 meslek lisesinde 150'den fazla sanayici ile kapsamlı, yenilikçi, katılımcı ve sonuç odaklı bir model oluşturduklarını ifade etti.

Sanayi-okul iş birliklerinin okullardaki istihdam odağını artırdığını ve bu sayede istihdam oranlarının ortalama dört katına çıktığını gözlemlediklerini belirten Bahçıvan, şu bilgileri paylaştı:

"Türkiye genelinde birçok alanda meslek lisesi mezunlarının alanlarında istihdam oranları yüzde 10'un altındayken, İSO MEİP okullarında bu oran geçtiğimiz yıl yüzde 40'ı aştı. Bu da mesleki eğitim yolculuğumuzda doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. İSO olarak, bu modelin Türkiye geneline yaygınlaştırılması ve sanayimizin nitelikli iş gücü ihtiyacının büyük ölçüde karşılanmasına katkıda bulunması için çalışmalarımıza titizlikle devam ediyoruz."

"DESTEKLER SAĞLANMALI"

Erdal Bahçıvan, Türkiye İş Kurumu İşgücü Piyasası Araştırması'na (İPA) göre, işverenlerin nitelikli eleman bulmakta en çok zorlandığı sektörlerin başında imalat sanayisinin geldiğini ifade etti. İstanbul'da, eleman temininde güçlük çekilen sektörlerin yüzde 43,2'sinin imalat sanayisinden oluştuğunu dile getiren Bahçıvan, bu durumun sanayinin tüm alanlarında nitelikli iş gücüne olan ihtiyacın arttığını gösterdiğini belirtti.

Toplumu, aileleri ve öğrencileri mesleki eğitime daha yakınlaştırmak ve bu alandaki talebi artırmak amacıyla maddi teşviklerin önemine değinen Bahçıvan, şu önerileri sıraladı:

"Bu kapsamda, çocuklarını mesleki eğitime yönlendiren ailelere eğitim süresince sosyal yardım sağlanması, meslek lisesindeki öğrencinin ilk yılından itibaren sosyal güvencesinin başlatılıp devlet tarafından ödenmesi, eğitim süresince burs verilmesi, mezun olduktan sonra kendi alanında çalışmak şartıyla belirli bir süre için vergi muafiyeti tanınması ve erkek öğrenciler için askerlik avantajı getirilmesi gibi teşvikleri MEB ile yaptığımız görüşmelerde dile getiriyoruz. Ayrıca, sanayinin kapılarını öğrencilere açarak onların son teknolojik gelişmelere tanıklık etmelerini sağlamak ve fabrikalarda uygulamalı eğitim vermek, mesleki eğitimi güçlendiren adımlar arasındadır."

"SPESIFIK ALANLARDA İHTIYAÇ VAR"

Yenibiriş Yönetici Ortağı Uğur Karaboğa, emek yoğun işlerde nitelikli çalışanların üretimdeki rolünün önemine dikkat çekerek, "Endüstri meslek liseleri ve ön lisans mezunu teknik elemanları sadece ara eleman olarak nitelendirmek artık tam anlamıyla doğru değil. Özellikle pandemi süreci ve sonrasında global çapta önemli bir tedarik zinciri krizi yaşandı. Bu süreçte, 'gri yaka' kavramı, bilgiyi üreten ve icraata geçiren profesyonel emekçileri tanımlamak için ortaya çıktı" dedi.

Karaboğa, bu çalışanların sanayi, enerji, lojistik ve tarım gibi sektörlerde yarattığı değerin her geçen gün arttığını belirterek, "Özellikle teknik elemanlar, deneyimli ustalar ve hizmet sektörü çalışanları büyük talep görüyor. Örneğin inşaat sektöründe sıva ustası açığı var. Ayrıca, ağır vasıta sürücüleri, vinç operatörleri gibi spesifik alanlarda da ciddi ihtiyaç bulunuyor. Teknik eleman olarak bakım onarım teknisyenleri de talep gören alanlar arasında" diye konuştu.

"BÖLGEYE VE İHTIYAÇLARA UYGUN MESLEK OKULLARI DESTEKLENMELI"

Karaboğa, bu gözlemlere dayanarak bakım onarım alanında kadın istihdamının önemli olduğunu vurguladı. Kadın çalışanların bu alanda başarılı olabileceğinin bilindiğini ancak bu anlamda ciddi bir kaynak eksikliği yaşandığını dile getirdi. Ayrıca, enerji ve hizmet sektörlerinde de benzer durumlarla karşılaşıldığını ifade eden Karaboğa, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Hizmet kalitesinin artırılması için sertifika ve tecrübe sahibi servis, mutfak ve müşteri karşılama gibi alanlarda çalışanlara ihtiyaç var. Bu alanlarda eğitim sistematiğinin düzenlenmesi ve teşvik edilmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca, özel sektör iş birliklerinin de geliştirilmesi gerekiyor."

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.