Orhan Kemal (2)

Tahir ŞilkanOrhan Kemal Milli Mensucat Fabrikası'nda 24 lira 95 kuruş aylıkla katip olarak çalışmaya başlar. Bir süre sonra kimin oğlu olduğunu öğrenen fabrika sahibi Nuri Has, onu katiplikten ambar memurluğuna verir. Bu işte,...

Tahir Şilkan

Orhan Kemal Milli Mensucat Fabrikası'nda 24 lira 95 kuruş aylıkla katip olarak çalışmaya başlar. Bir süre sonra kimin oğlu olduğunu öğrenen fabrika sahibi Nuri Has, onu katiplikten ambar memurluğuna verir. Bu işte, istese kısa sürede binlerce lira kazanabilecekken sonuna kadar dürüst çalışan Orhan Kemal, bu tutumunda, mavi tulumlu işçi dostu İsmail Usta'nın yol göstericiliğinin yanı sıra, giderek kendisinin de kişilikli, bilinçli bir insan olmasının payı olduğunu söyleyecektir. 

Çalıştığı fabrikada görüp beğendiği Boşnak kızı Nuriye'ye vurulan Orhan Kemal, kızı vermemeleri üzerine direnerek, evlenmeyi başaracaktır. 1937 yılında evlenen Orhan Kemal, otobiyografik romanları Cemile ve Dünyaevi'nde bu dönemdeki yaşadıklarını anlatır. Tüccardan Hilmi Efendi'nin hırsızlık teklifini reddetmesi üzerine, Hilmi Efendi'nin fabrika patronuna durumu farklı yansıtması üzerine işten kovulacaktır. 

1938 yılı Nisan ayında ilk çocuğu Yıldız'ın doğumundan kısa bir süre sonra Niğde'de askerlik görevini yapmaya giden Orhan Kemal, tezkeresine çok az bir zaman kala, "Nâzım Hikmet'i övmek, kitaplarının tüm kütüphanelerde bulunması gerektiğini söylemek ve ülkemizin Almanya, Fransa, İtalya gibi devletlerden geri olduğunu söylemek suretiyle, yabancı rejimler lehine propaganda yapmak ve askeri isyan teşvik etmek" suçlamasıyla 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılacaktır. 

Orhan Kemal, karısına mektup yazarak henüz çok genç olduğunu, 5 yıllık sürenin çok uzun olduğunu, hapisten çıktıktan sonraki yaşamlarının da yoksulluk içinde çok zor koşullarda süreceğini belirterek, kendisinden boşanmasını ve yeni bir hayat kurmasını isteyecektir. Nuriye Hanımın yanıtı: "Razıyım ne gelmişse başımıza ve ne gelecekse" olacaktır. 

Orhan Kemal Kayseri Cezaevinde Reşat Kemal adıyla şiirler yazmaktadır. Yurda dönen babası yargıçlık yapmaya başlar. Oğlunu Kayseri cezaevinden önce Adana'ya sonra da görev yaptığı yere yakın olsun diye Bursa cezaevine naklini sağlar. Bursa cezaevine bir zaman sonra, "bacağındaki siyatik ağrılarının kaplıcalarda tedavisi ve İstanbul'a yakın olması " sebebiyle Nâzım Hikmet'in de nakli sağlanacaktır. Orhan Kemal ile Nâzım Hikmet Bursa cezaevinde üç buçuk oda arkadaşlığı yapacaktır. 

Orhan Kemal, "Benim gerçek öğretmenim Nâzım Hikmet'tir diyecektir" Nâzım Hikmet, önce şiirden daha yetenekli olduğuna inandığı hikaye ve romana geçmesini sağlayacak, yazdıklarını okuyup eleştirecek, düzeltecek, yol gösterecektir. Ayrıca Fransızca dersleri, tarih dersleri ile daha iyi yetişmesi için uğraşacak, Orhan Kemal'in cezası bitip Adana'ya döndükten sonra da bu derslere devam edecektir. 

Nâzım Hikmet'in Orhan Kemal'den ve kızım dediği Nuriye Hanım'dan isteği doğacak çocuklarına erkek olursa Nâzım adını vermelerini istemek olacaktır. Çocuğa Nâzım ismi verilir.

Adana'da çeşitli işlerde çalışan Orhan Kemal'in hikayeleri İstanbul'da edebiyat dergilerinde yayınlanmaya başlar. Cezaevindeyken yayınlanan yazılarından hem dergi hem de yazarı zarar görmesin diye yazılar, Orhan Kemal adıyla yayınlanır. Orhan Kemal Nâzım Hikmet'le yaşadıklarını "Nâzım Hikmet'le Üç Buçuk Yıl" başlıklı anı kitabında anlatır. Okuyun anı kitabını ve dostluk, arkadaşlık, öğretmenlik kavramlarının içten anlatımına tanıklık edin.


Editörün notu: Yazar Tahir Şilkan'ın ABC Gazetesi okurları için yazdığı Orhan Kemal dizisinin ikinci bölümünü okudunuz. Önümüzdeki günlerde devam edecek yazı dizinde dört bölümlük bir Orhan Kemal portresi okuyacaksınız... Dizinin ilk yazısı için tıklayınız:

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?