ANAP hükümetlerinin ekonomiden sorumlu bakanlarından, Altınbaş Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Işın Çelebi, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasından sonra petrol fiyatlarında yaşanan yükselmeye dikkat çekerek, “1929’daki Büyük Buhran’a benzer emareler var” dedi.
Çelebi, Rusya-Ukrayna Savaşının iki haftalık sürecinin dünya ekonomilerine etkilerini değerlendirdi. Çelebi, petrol fiyatlarının olağanüstü yukarı çıkarak, 120- 125 doları bulduğunu ve sonra 115 dolara gerilediğini dile getirdi. Ancak petrol fiyatlarının 100 doların üstünde olması ve doğalgaz fiyatlarının bin metreküpünün 2 bin dolara yaklaşmış olmasının dünyada müthiş bir enerji krizine yol açtığına işaret etti. Bu fiyatlara dünya ekonomisinin dayanma gücü kalmadığını ve 1929 dünya bunalımına benzer süreçlerin ortaya çıktığını söyledi.
Çelebi, Rusya ekonomisini zora sokmak için ABD’nin Rusya'ya doğalgaz, petrol ve kömür satışlarına belli bir kısıtlama getirmesinin dünya ekonomilerine büyük zarar vereceğini belirtti. Bu süreçlerden en çok büyük enerji şirketlerinin, silah üreten firmaların para kazandığını buna karşılık dünyanın geri kalanın, bütün insanlığın, vatandaşların, halkın her yerde büyük sıkıntı içinde olduğunu ifade etti. Dünyanın büyük bir ikilim yaşadığını vurgulayan Prof. Dr. Işın Çelebi, bir yandan özgürlüğü eşitliği savunuyoruz, 8 Mart Kadınlar gününü kutluyoruz bir yandan da Ukrayna'dan Polonya’ya, Romanya’ya göç eden kadınların çocukların halini görüyoruz. “Rusya'nın Ukrayna'ya olan davranışları Rus Çarlık dönemini andırıyor ve eşitlik egemenlik koşullarını yerle bir ediyor.” değerlendirmelerini yaptı.
Çelebi, şu anda savaşın da etkisiyle yurt içindeki enflasyon artışıyla yurt dışındaki ekonomik krizin birleştiğini dile getirdi. Bu enflasyonist etkinin bütün dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de ciddi şekilde etkilediğini ve tedarik zincirinde büyük aksamalar yaşandığını dile getirdi. Prof. Dr. Işın Çelebi, sözlerine şöyle devam etti. “Dünyanın oturup müzakereler yoluyla barışı sağlaması ve silah endüstrisini belli biçimde denetlemesi gerektiriyor. Aksi takdirde durgunluk içinde bir enflasyonla karşılaşacağız. Bu durumda Türkiye'nin büyüme hızının da örneğin 2022 yılında yüzde 3'lere düşme ihtimali var.” dedi.