Savaşma spor yap

ALİ KAYA SOYSAL60’lı yıllarda Amerika ve Batı Avrupa’da  kendilerini "hippi" diye adlandıran bir gençlik oluşumu ortaya çıkmıştı, bunlar mutlak retçi olup, dünyada insanların, hayvanların ve bitkilerin birlikte dostça yaşamalarını...

ALİ KAYA SOYSAL

60’lı yıllarda Amerika ve Batı Avrupa’da  kendilerini "hippi" diye adlandıran bir gençlik oluşumu ortaya çıkmıştı, bunlar mutlak retçi olup, dünyada insanların, hayvanların ve bitkilerin birlikte dostça yaşamalarını arzu eden apolitik gençlerdi. Amerika’lı "hippies" başta Vietnam da süren olmak üzere her  türlü savaşa karşıydılar, kendilerini "çiçek çocuklar" olarak tanımlıyorlardı, sloganlarıysa "don't make war, make love" idi, yani "savaşma seviş.''

Trabzon-Beşiktaş arasında oynanan maçın analizine niye böyle başlama gereği duydum:  Maç önü seremoniye küçücük çocuklar üstlerinde asker, komando, özel harekatçı üniformalarıyla katıldılar, sporun barış ve kardeşlik olduğu gerçeğiyle donanması gereken yeşil sahaya 6-7 yaşındaki filizlerin beyinlerine  militarizmi şırınga ederek çıkarmak hangi hastalıklı bir kültürün ürünüdür, kavramakta zorlanıyorum…Asansörde bile birbirine selam vermeyen, ama halvet olabilen, toplumumuzdan çıkan topçuların , hatta Afrikalıların bile, atılan gollerden sonra asker selamı vermesine anlam veremiyorum, nasıl bir nesil yetişecek bu gidişle, farkında mıyız acaba?

Gel de şimdi bu duygularla maçı yaz, ama herkes kendi işini yapmalı, hem de iyi yapmalı,  doktor doktorluğunu, asker askerliğini, yazar yazarlığını, gazeteci gazeteciliğini, çocuklarda çocukluğunu iyi yaşamalı, sağlıklı yetişmeli deyip sahanın içine gireyim; Beşiktaş’ın şampiyonluk hedefini sürdürebilmesi için "Akyazı"dan mutlaka 3 puanla ayrılması gerekiyordu, Quaresma ve Pepe den yoksun kadrosuyla sahaya çıkma zorluğunu  nasıl kolaya çevirebilecekti?  Buna karşın Trabzonspor üst sıralarda tutunmak için golcüsü Burak’ın yokluğunda nasıl bir performans gösterecekti?

30. saniyede topa elle dokunan Tosiç ligin en erken sarı kart gören futbolcusu ünvanını kazanırken ilerleyen dakikalar için kafalarda soru işareti oluşturdu, ama 90 dakika boyunca iyi oyununu dikkatle birleştirince takımını eksik bırakmadı…Dengeli giden  oyunda ilk yarı boyunca Trabzon 7 de Novak’ın auta giden tehlikeli şutuyla gole yaklaşırken , Beşiktaş 38 de Love’ın çaprazdan az farkla dışarı giden şutu ve Talisca’nın 43 de Onur tarafından kurtarılan mutlak golüyle rakip kalede tehlike yarattı.

Beşiktaş 2 pozisyonun dışında 45 dakikalık ilk bölümde kanatsız oynadı, sağ tarafta Lens ofansta hemen hemen hiç yoktu, ama Novak ve Olcay la gelişen Trabzon ataklarında Gökhan’a çok yardımcı oldu.Sol kanatta ise Babel sürekli içeri girerek Adriano’ya boş alan yarattı, belli ki Şenol Hoca taktiği böyle belirlemiş, Adriano’dan gelecek ortalara bel bağlamıştı. Ama Love’ın bu denli etkisiz kalacağını hesaplamamıştı herhalde, Brezilyalı tüm driplinglerinde pas verme yerine iki, üç rakibin arasına dalarak sürekli top kaybetti, takımının el freniydi adeta.

Nitekim Şenol Güneş 55 de Love’ı alarak Negredo’yu sahaya sürdü ve oyunun akışı değişti, Beşiktaş sahanın hakimi oldu.Orta alanda Atiba ve Tolgay’ın baskılı oyunları, 3. bölgede Talisca ile Babel’in yıpratıcı atakları karşısında Trabzon un kalesini korumaktan başka yapacak bir şeyi kalmadı. Adriano’nun gözüne gelen Perreira elinden ötürü sakatlanıp çıkmasıyla Caner sol kanata dahil olunca Beşiktaş soldan baskısını arttırdı ve 70. dakikada Caner le başlayan atak Negredo’nun akıllı pasıyla devam etti, Babel de topu filelerle buluşturdu..

Geriye düşen Rıza Çalımbay Yusuf Yazıcı yı oyuna alarak karşı kaleye gitmeye çalıştı, ama bu kez yine soldan çabuk çıkan Babel Negredo’yla yaptığı akıllı verkaç sonucu 78 de takımının ve kendisinin 2. golüne imza atarak rakibinin ümitlerine set çekerken Beşiktaş ı şampiyonluk yarışının içinde tuttu.

Birkaç hafta önce bu satırlardan Halis Özkahya için " iyi bir insan olabilir ,ama hakemliği tartışmalıdır " demiştim. Görüşümün arkasındayım, hakemler açısından kolay geçen dünkü maçta bile öyle basit hatalar yaptı ki, tek olumlu yönü hataları iki tarafa da dengeli yaymasıydı.

Sonuç olarak siyah-beyazlılar şampiyonluk yolunda iki hafta içinde Fenerbahçe ve deplasmanda Trabzon u hak eden futbollarla 6 puanla geçti, devre arası Antalya kampında Şenol Güneş in 23. ve 24.haftalara 4 puan yazdığını biliyorum. O bakımdan 2 puan karlı, ancak bu minik kar toplamda kaybedilen 25 puana yetecek mi, onu sezon sonu göreceğiz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?