Semaha duran turnalara

SAMİ GÜNALTürküler bizi söyler, bizi söyletir.Acıda, tasada, kederde, sevinçte…Ola ki böyle bir memleket; aydınını, yazanını, çizenini semaha durmuş turnalarını yaksın!“Al'İzzet'le düzen verir sazına / Veysel, yüreğiyle...

SAMİ GÜNAL

Türküler bizi söyler, bizi söyletir.

Acıda, tasada, kederde, sevinçte…

Ola ki böyle bir memleket; aydınını, yazanını, çizenini semaha durmuş turnalarını yaksın!

“Al'İzzet'le düzen verir sazına / Veysel, yüreğiyle bakar yüzüne / Akarsu'yu yakar aşkın közüne / Sivas'ta yüreğe kor olur türküler'' (Bekir Karadeniz)

Ne kanadını serbestçe çırpan kuşu sevdiniz ne de özgürce dans eden kelebeği. Belki bir gün fazla yaşar diye kelebeği kanadından vurdunuz.

“Bayramlarda, düğünlerde / Toplantıda, yığınlarda / Sıkılınca dar günlerde''

Türkü çağırırız, diyen Veysel’in toprağını kan ile suladınız.

Ne edep bildiniz, ne erkân! Edep erkân içinde yaşayanları düşman bildiniz.

“Dünya cennet olsun, yaşasın insan / Gelin barışalım dökülmesin kan / Son bulsun savaşlar kesilsin figan / Barış güvercini uçsun dünyada''

Diyen barış elçisi Nesimi’yi, barış güverciniyle birlikte yaktınız! Cennet cennet dediğiniz mekânı kirlettiniz, dumana, kana boğdunuz.

“Şairim / zifiri karanlıkta gelse şiirin hası / Ayak seslerinden tanırım / Ne zaman bir köy türküsü duysam / Şairliğimden utanırım''

Diyerek, bir yandan türkülere selam duran, Anadolu’nun has adamlarından Bedri Rahmi! Öte yandan da mabede karşı selama durur gibi elinde benzin bidonuyla otel karşısında nöbete duranlar, siz hangi toprağın lanetlenmiş mahlûkatlarısınız böyle?

“Bu dünyada yiyip içtiklerimin / Gezip tozduklarımın / Görüp işittiklerimin / Dokunduklarımın, anladıklarımın / Hiçbiri hiçbiri / Beni bahtiyar etmedi türküler kadar''

Diyen dünya adamı Nazım’ın -hak etmediğiniz halde- yurdundan olmanızı da ben hazmedemem.

Düşünene düşman, düşünceye düşman! Ne özlü bir söz, ne bir deyiş, ne de bir “nefes'' sahibisiniz! Niteliksiz çoğunluğa katkıdan başka kıymet-i harbiyesi, fikri-hüneri olmayan derinliksiz cüdamlar… Bilesiniz ki,

“Kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz / Bilmez misiniz ki türküler yanmaz / Dayanır kapınıza Pir Sultan ölmez'' (Alaaddin Us)

Metin Altıok, Behçet Aysan, Asım Bezirci, Uğur Kaynar, Asaf Koçak, Edibe Sulari, daha 12 yaşındaki Koray Kaya ve topu yükün semaha duran turnalar…

Devri daim, yolunuz ışık olsun!

Hepinize, gerçeğe hü!..

“Sivas’tan göklere uçtuk gönlümüz hakkı diler / Alevlerde kucaklaştık; Muhlisler, Nesimiler / Yıldız Dağı boz dumanlı, yollarımız tutmayın / Biz bu yolun son yolcusu, siz bizi unutmayın

Bu yol çok yolcular gördü; Gültekinler, Gülsümler / Biz hakkı severek yandık, sevmeyenler bilsinler / Verdiğiniz bu duman sanmayın ki bizi boğar / Bir Pir Sultan kurban olur, yüz bin Mahsuni doğar / Yüz bin Mahsuni doğar''

***

NOT: Devri Daim: Bu söz, sakın ola “devir daim'' terimiyle karıştırılmamalıdır. Her ikisi de eş sesli-sesteş gibi algılansa da anlamları çok çok farklıdır.

Devirdaim: Bilindiği üzere otomobilin soğutma sisteminde yer alan bir pompadır.

Devri daim ise, Alevi-Bektaşi geleneğinde, ölen kişinin arkasından söylenen sözdür.

Aleviler, Hakk’a yürüdükten sonra kâmil insansa eğer (Dört kapıdan geçmişse) “DEVRİ DAİM YOLU IŞIK OLSUN!'' derler. Hâlâ ham olan insanlara, anlamsızca “Mekânı cennet olsun!'' demezler.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?